Keyifli okumalar.
Sinem ;
Telefonu kapatır kapatmaz piç smile yaptım, Salak ya özledim valla. Acaba hangi okulda?
"Sineeem! Hazırlandın mı?" Hay ananın nikahı.Ben hazırlanmaspdım ama yaa! diye iç geçirdim. Ve göt korkusuyla cevap verdim.
"Yook daha hazır değiliiim!"
"Tamam çabuk ool!"
Ohhh nbe yırttık. Hemen poşetlerin içinden bir kaç tane elbise çikarttım. Bir tane bembeyaz bir elbise vardı. Bir tanesi çiçekli böcekli bir şeydi. Digeri pembeliydi. Son olarakta morlu çiçejkli bir elnise vardı.
Ben beyazı çok sevdiğimden hemen beyaz elbiseyi aldım. Giydikten sonra benim dizimin neredeyse bir karış yukarısındaydı. Aras'ın buna kesin ve kesin bunun %90'ı nerde diye soracağından emindim. Napayım almasaydı o zaman. diyip piç smile yaptım.
Saçlarımı yıkadım. Kurutup hemen taradım. Salık bırakinca sačlarım hemen dalgalı halini aldığından sorun yaşamazdım.
Ayağima da pembe topuklu ayakkabılarımı giydim.
Hemen kapıyı açtım ve Aras-ın kapının orada volta attığını gördüm. Ve güldüm. Bana bakıp iyice süzdükten sonra konuştu.
"Bu eteğin %90'ı nerde acaba?" diye sorunce güldüm. Bunu söyleyeceğini biliyordum. Huysuz işte ne olacak?
"Sen aldın bu elbiseyi. Bunu söyleme hakkın yok bay yakısıklı!" diyince somurttu.
"En uzununu giyseydin bari."
"Aras kapa çeneni!"
"Tamam tamam."
"Olmuş mu?" diye kıyafetimi gösterdim.
"Çok güzel olmuşsun. Bir melek gibi. Ama etek sanki fazla kısa?" diyip dudağını büktü.
"Beğenmiyorsan gelmiyorum."
"Çok guzelsin sen." diyip ellerini belime doladı. Ve beni öptü. Kesin kızardım ben yaa! Off! diye düşünürken benden ayrılıp yüzüme baktı. Ve konuştu. Yüzünde çarpık bir gülüş vardı.
Kızarmasan olmaz Sinem dimi? Beyinsiz şey!
"Baksana dokmates tarlası oldu suratın. Utanma artık." diyince Aklıma yine Aras Can geldi.
Siz bu kadar benzemek zorunda mısınız? Hayır nerden biliyorsun o günkü konuşmalarımızı? Oooofff!
"Utanmadım."
