Zambak Vadisi (NaruHina AU)

Bölüm 11- Akşam

Meşhur Zambak Vadisine girdiklerinde kendilerine özel olarak rezerve edilmiş, ve hazırlanmış masaya geçtiler. Köşede, zambakların önündeydi. Kafe biraz kalabalıktı, yoğun saate denk gelmişlerdi.

"Hoş geldiniz!" Tenten ve Neji olduğunu düşündüğü çocuk aynı anda çıkıp onları karşıladılar. Gözleri Hinata'ya benziyordu. Kahverengi uzun saçlarını bağlamıştı, kafasında aşçı kepi, üstünde ise kahverengi apron vardı. Anlaşılan mutfaktan çıkmıştı.

"Hoş bulduk." Naruto gülerek cevapladı.

"Hoş bulduk." Hinata da cevapladı, kendi dükkanına müşteri olarak gelmek biraz tuhaftı.

"Vay canına!" Neji şaşkınlıkla ve heyecanla konuştu. "Gerçekten doğruymuş."

"Hm?" Naruto ve Hinata aynı anda merakla baktı.

"Bizim Hinata ilk defa birisiyle çıkıyor." Neji şaşkınlığını gizleyemedi. "Ve bu da yıldız futbolcu Naruto Uzumaki'ymiş gerçekten!"

"Sana söylemiştim, beyinsiz!" Tenten somurttu.

"Kapa çeneni, tonton!" Neji de somurttu. Naruto ise merakla Hinata'ya bakınca kızcağız gerginlikle gülümseyip her şeyin yolunda olduğunun mesajını iletti.

"Em," Naruto nefes tazeleyip Hinata'ya bakarak cevapladı. "Sevgilim ve ben acıktık -tebayo." Göz kırpıp sırıttı.

"Aslında biz henüz-" Hinata reddetmeye çalışırken kimse onu dinlemedi.

"Hemen efendim!" Neji eğilip doğruldu ve Tenten ile birlikte hızla içeri girdi.

"AAA!!!" Müşterilerin hepsi onları izliyordu, paralel köşedeki bir kız grubu Naruto'nun dediklerini duyunca çığlık attılar.

"Aferin, embesil." Hinata dirseğini masaya koyup yüzünü avucuna yasladı.

"Ne oluyor ya?" Naruto çığlık atan gruba döndüğünde telefonları ve flaşları gördü. "Hey!"

"Hıh, tam oldu." Hinata küfreder gibi mırıldandı. "Tamam ya, bütün dünyaya rezil olacağım." Anında planlara koyuldu. "Bittim, mahvoldum." Sonra arkasında yaslanıp düşündü. "Yurt dışına çıkıp kimliğimi değiştireyim. Peruk falan da takmaya başlarım, kimsecikler bir daha tanımaz."

"Ha ha." Naruto gülüp ona baktı. "Niye rezil olacaksın ki?" Hinata daha bir şey diyemeden Naruto'nun telefonu çaldı. "Pardon."

"Önemli değil." Naruto telefonu eline aldı.

"Jiraiya mı?" Kaşları çatıldı ve telefonu açtı. "Alo?"

"En sevdiğim futbolcu çocuk telefonu açmış." Keyfi biraz yerinde gibiydi.

"Ne oldu?" Naruto şu anda hiç konuşmak istemiyordu. Nedeni barizdi, menajeri ile konuşmamak istemesinin...

"Olanları daha yeni duydum." Jiraiya sıkkın bir nefes verdi.

"Ee?" Naruto gerginleşince Hinata'nın da içine kurt düştü.

"Boş ver, onun için aramadım." Jiraiya konuya değindi. "Seni iki şey için aradım. Birincisi, takım yöneticileri bugün antrenmana gelmediğini söyledi. Neden?"

"Sevgilimle dolaşmaktan daha iyi ne olabilir ki?" Hafifçe sırıtıp Hinata'ya göz kırpınca kız somurtup mırıldandı.

"Ben haber bültenini getireyim o zaman." Hafifçe öksürdü kafeci.

"Oo..." Jiraiya şaşırdı. "Hemen buldun yani?" Naruto daha bir şey diyemeden ihtiyar kaçık boş boş konuşmaya devam etti. "Ee, dünyanın en iyi ve en yakışıklı, karizmatik futbolcusu elini sallasa kız ordusu yaratıyor."