11.05.2018
Şarkının İngilizce sözlerini Anime Lyrics sitesinden bulabilirsiniz. Şarkının adı Blue Bird. http://www.animelyrics.com/anime/shippuuden/bluebird.htm
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.
Gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Beyaz duvarlar, beyaz eşyalar. Her yer beyaz. Beyaz bir tek bulutlarda güzeldi, bulunduğum yere hiç yakışmamıştı.
Zorlanarak olduğum yerden kalkmaya çalıştım ama kolumdaki hafif sızı duraklamam için yeterliydi. Hastanedeydim. Burada Semih için olmam gerekiyordu ancak ben bir yatakta, kolumda serum, uyumuş muydum? En son Tunga'yla karşılaşmıştım ve son olarak "Altıda buluşacaktık, değil mi?" dediğini hatırlıyordum. Sonra ne olmuştu? Sonrasında, işte tam da şu an bulunduğum yerdeydim.
Bir anda kapı açıldı ve içeriye beyaz önlüklü genç bir kadın girdi.
"Uyandınız mı?"
Evet, anlamında başımı salladım.
"Ben hemen doktor beyi çağırayım."
Odadan çıktı ve birkaç dakika sonra yeniden, doktorla birlikte geldi. Neden burada olduğumu merak ediyordum.
"Çok çabuk uyandınız, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"İyiyim. Neden burada uyuyordum ve bu serum da ne?"
"Bayılmıştınız, sizi bir beyefendi getirdi, ancak şu an burada değil."
"Bayıldım mı?"
Ben bayılmazdım.
"Evet."
"Peki, ne zaman bu odadan çıkabilirim?"
"Hemen çıkabilirsiniz. Siz de bir arkadaşınızı getirmiştiniz değil mi?"
"Ambulansla gelmiştik."
Doktor kafasını salladı ve odadan çıktı. Genç kadın biten serumu çıkardı ve ben de ayağa kalkıp odadan çıkmaya yeltendim.
"Beş dakika kadar daha uzanıp kendinize gelin isterseniz."
"Gerek yok." dedim ve odadan çıktım. Semih'in olduğu kata gelip biraz dışarıda bekledikten sonra kapıyı tıklatıp içeri girdim. Tavanla bakışan Semih'i görünce gülümsedim.
"Ne zaman uyandın?"
"Biraz önce, ben acıktım ya." dedi gülerek, ben de güldüm.
"Hastane yemeği istemezsin sanırım. Dışarıdan yemek getirmeye çalışırım."
"Aslında buradan çıksak çok iyi olur." dedi ve başını kaşıdı.
"Doktorla konuşayım o zaman."
Odadan çıktım ve doktorun odasına doğru yürüdüm. Geldiğimde tam kapıyı tıklatacakken bir anda kapı açıldı ve bende öylece kaldım.
Hala ne işi vardı burada? Gülümsedi. Alayla gülümsedi! Geçmem için kenara çekildi ve kapıyı kapatırken "Altıda Berlika, unutma. Öğreneceklerin var." dedi. Sinirle kapıyı çarptım ve arkamı döndüm. O anda gözleri fal taşı gibi olmuş doktorla göz göze geldim. Tunga'yı görünce sinirden nerede olduğumu unutmuştum. Burada olmadığını söylememişler miydi?
Doktorla konuştuktan sonra taburcu işlemlerini halledip hastaneden çıktık.
"Ne zaman yemek yiyoruz?"
"Sen yiyorsun, ben şirkete, dedemin yanına gidiyorum." dedim ve hemen yanından uzaklaştım.
Hastaneden yeni çıkmış birini öylece yalnız bıraktım, yapayalnız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİZE NE?
Ficção Adolescenteİnatçı. Duygusuz. Toplumun değer yargılarına karşı çıkmış, ahlaksız. Nedensizce; yalnızca insanların önyargıları yüzünden kendi içinde hapsolmuş. Belki en derinlerinizde; sizden birisi. Yalnızca insanların yargılamasından bıkmış ve ağzına bir cümle...