Yolculuğumuz çok sessiz geçmişti. O şokla onunla konuşmayı bile akıl edememiştim. Kaan bi evin önünde durdu. Evin dışı cidden güzeldi. İçi nasıldır acaba. Görünüşe göre modern bi villaydı. Evin önünde durmuş ikimizde eve bakıyoduk. Kaan'ın sesiyle irkildim..
'Ahh başbelası seninle bu hafta sonumuz çok güzel geçicek. Aklının alamıcağı şeyler yapıcaz.' dedi. Sıcak nefesi boynumdaki damarların daha da hızlanmasına yol açmıştı. Allah'ım beni nasıl bi bela bekliyor böyle.
İçeri girdiğimizde evi inceliyordum. Hemen hemen herşey beyazdı. Böyle siyah bir hayata beyaz koltuklar fazla mıydı ne ? Kaan'ın merdivenlerden inişiyle hemen kendimi toparladım.
'Beni buraya neden getirdin ?' ses yok.
'Cidden seninle hafta sonumu burda mı geçiricem ?' ses yok.
' Al şunları çık yukarda giyin sonra gel aşağı yemek yicez.' dedi. Sesi çok tok çıkmıştı. Allah'ım sen aklımı koru. Elindekileri aldım ve banyoya doğru yöneldim. Siyah bir tişört ve bi eşofman altı vermişti. Tişörtü kokladığımda onun kokusunu hissettim. Hemen üzerimi giyindim. Aynada kendime baktım. Yürüyen panda gibi olmuştum.
Aşağıya indiğimde Kaan mutfakla tıkınmakla meşguldü. Hemen karşısına geçtim. Ve önüme koyduğu sandiviçlerden yemeğe başladım. Ben gözlerimi tabağa dikmişken onun bana baktığını hissedebiliyordum. Gözlerimi ona çevirdiğimde bu sefer benim yaptığımı o yaptı ve gözlerini tabağına yöneltti. Aslında bakıyorum da cidden güzel bi yüzü var gülünce kısılan gözleri, saçları, duruşu.. Uyum içindeler. Fakat fiziksel özelliklerin yanı sıra bide ruhsal özellikleri böle birbiriyle uyum içinde olsaymış. Ben genellikle hep odun züppe ukalayken gördüm. Ama eminim içinde biyerde onunda sakladığı bir masum çocuk vardır. Yani heralde ben öyle tahmin ediyorum.
'Öhöhöhöh beni daha izlemeye devam edicekmisin. Pek bi inceledin. Nikahına al istersen.' al işte ukala lan benim seni nikahıma aldığım gün ölüm günüm olur be. Neyse sakinim. Sadece gözlerine bakmakla yetindim. Tabi onun kadar delici bakışlarım olmasada yine sert bakmıştım. Dicek bişeyim yoktu. Çünkü iki saattir çocuğu inceliyodum. Omuz silkti ve masadan kalktı bende peşinden salona doğru gittim.
*****
Evet annemi aramış Melislerde kalıcağımı söylemiştim. Ve sonra Melisi arayıp tembihledim. Neden bilmiyorum ama bi güç beni burda kalmaya zorluyo. Hayır hayır o güç Kaan değil. Tamam Kaan'da var ama bu duygusal bi güç. Hem belki onu daha yakından tanımış olurum. Aslında bu öküzlüğün altında pek bişey olduğunu sanmıyorum. Ama tabi belli de olmaz. Bekleyip görücez.
*****
Oturduk ben film izliyorum o telefonuyla uğraşıyor. Arada bana bakıp gülümsüyor. Tabi ben ona kafamı çevirmeden baktım. Anlaşılması zor değildi. Çekingen bir şekilde Kaan'a döndüm.
'Şeyy uykum geldi. Acaba nerde kalıcam.'
'Benimle aynı oda da'
'Neee?'
'Duydun hadi odaya çıkalım' dedi ve göz kırptı. İşte şimdi faka basmıştım.
Odası mavii ve beyazların hakim olduğu biyerdi. Büyük bi dolap, iki kişilik yatak, koltuk, ayna vardı. Ve aynı zamanda odasında banyo. Cidden zevkinin bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim. Ben odasını incelerken o çoktan yatağa girmişti bile. Bende yanına uzandım ve gidebildiğim kadar köşeye gittim. Birazdan düşebilirdim.
'Az daha git tam düşmek için yerin kalmadı' dedi. Geç dalganı seni ahmak.
Benim suçum ne günahım ne. Hem uykumda kaçtı. Madem ben uyumuyorum oda uyumucak. Kaan'ı dürtelemeye başladım.
'Kaan uyan benim uykum kaçtı.'
'Kızım sen mal mısın ? yat uyu lan.'
'Yaa kalksana diyorum gerizekalı uyuyamam'
'Off ' diyerek kalktı. Bi anda pis pis sırıtmaya başladı. Bunun sonu iyi gelmez ben size diyim.
'Madem öyle oyun oynayalım o zaman' dedi. Ahanda bizim öküzümün oyun oynayalım dedi. Aslında iyi olurdu uykum gelene kadar.
'Tamam ne oynucaz?' Bak hala pis pis sırıtıyo. Korkmaya başladım.
' Şişe çevirmece.' neyy bittim ben.
*****
Karşımda Kaan önümde bi şişe. Kağıt kalem getirin vasiyetimi yazıcam..
' Soruyu sorucaz. Eğer cevap vermek istemessen soruyu soran kişiyi dudağından öpersin.' dedi ve göz kırptı. Bu oyun hiç adil olmucak. Şişeyi Kaan çevirdi. Bingooo !1!!!1 Kaan beyimiz sorar.
'Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?'
'Doğruluk.'
'Kaç kişiyle öpüştün.' dedi. Cidden bunu mu merak ediyordu.
'Hiçç.' diye kesin bi cevap verdim. Bu o kadar zor değildi. Kim bilir daha nasıl sorularla karşılaşacaktım. Şişeyi yine çevirdi.
'Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?'
'Doğruluk.'
Anlaşılan ilk önce doğruluk haklarımızı kullanacaktık. Ne sorsam diye düşünürken.
'Kaç kişiyi altında inlettin' ne dedim ben? yok yok demedim ben bunu. Yada dedim çünkü Kaan'ın suratındaki piç gülüşü sanki ağzı ayrılcakmış gibi yayıldı. Senin sorcağın soruya ben Mira ..
'Hesaplamaya matematiğin yetmez güzelim' dedi. Ukala piç. Bi dakika o bana güzelim mi dedi :oO Neyse. Bu sefer elinden şişeyi aldım ve çevirdim. Yine ben soruyorum.
Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?
'Doğruluk.'
'Şu anda sevdiğin bi kız var mı ?' dedim. Kafasını önüne eydi ve bi anda bana dönüp dudaklarıma yapıştı. Dudağımı ısırıp bırakınca şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Ve öküzümüzden ukala piç sırıtması.. Şişeyi çevirdi. Bana soruyordu.
'Doğruluk mu? Cesaretlilik mi? dememe gerek yok bence zaten doğruluk diceksin. Cesaret diyeceğini hiç sanmıyorum.' dedi. Bi anlık cesaretle;
'Cesaretlilik' dedim. Sesim hızlı ve sinirli çıkmıştı. Kaan'a baktığımda yüzünde hem şaşkın hemde şimdi yandın der gibi bir ifade vardı.
'Üzerini çıkart. Bu gece sadece iç çamaşırlarınla durucaksın. Sabaha kadar' dedi. O an sanki başımdan aşağıya kaynar su dökmüşler gibi hissettim. İki ucu boklu deynek. Öpsem ayrı. üzerimi çıkartsam ayrı. Allahım napıcam ben. Oyunu bozamam başta anlaşma yaptık. İşte şimdi sıçtın Mira !!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Züppe
RomanceKim bile bilirdi ki ona aşık olacağını. İlk başta alevlenip sönen bir aşk tekrardan alevlenirse hayatları nasıl değişir ? Çocuk kızı inceliyordu. Sinirlenince daha çekici olduğunu farketti. Belki de daha önce ona hiç böyle bakmamıştı. Hep onu ezik...