Jeon Jungkook▶️Serseri Kocam◀️

⚜️2⚜️

-Birini sevmek sana CESARET verirken, biri tarafından sevilmek sana GÜÇ verir. -
...

Sabah kalktığımda yanımda uyuyan minik bedene baktım. O çok masum ve ter temiz kalpli bir çocuktu. Asla Jeon Jungkook'un oğlu olamayacak kadar saf ve temiz.
Saçlarına küçük bir öpücük kondurup ayağa kalktım ve banyoya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı topladım ve banyodan çıktım. O sırada uyanmış ve yatakta oturan Min Seol'e kaydı gözlerim. Küçük ellerini yumruk yapıp gözlerini ovaladı ve bana baktı. "Günaydın bir tanem." gülümseyerek söylediğim şeye karşılık o da bana gülümsedi ve "günaydın anne" dedi.

Hızla yanına gittim ve oğlumu kucağıma aldım, daha sonra adımlarımı banyoya yönlendirdim. "Hadi bakalım, elimizi yüzümüzü yıkayalım ve kahvaltımızı yapalım." küçük oğlum sevinçle cümlemin devamını getirdi "Ve daha sonra da alışveriş merkezine gideceğiz."

Başımla onaylayıp "doktora gittikten sonra tabii~" dedim. Oğluma elini yüzünü yıkamasında yardım ettim ve aşağı indik.
Yoona ve Da Eun erkenden kalkmış ve kahvaltıyı hazırlamışlar. Anne kız enerjileri hiç bitmiyor.
"Hadii~ herkes sofraya!" diye bağıran Yoona'ya göz devirdim ve masaya oturduk. Ben oğluma kahvaltısını yaptırırken Yoona ve Da Eun'da birlikte yiyorlardı.
Yoona'nın çalan telefonu hepimizin dikkatini çekince hepimiz telefona baktık.
Yoona elindeki çatal bıçağı masaya bıraktı ve telefonunu cevapladı.
"Alo.."
"..."
"Ahh siz misiniz Bayan Jung, merhaba..."
"Evet biliyorum...Olur tabiki."
"..."
"Yok canım ne zahmeti? Tabi hemen hallederim,siz merak etmeyin."
"..."
"Size de iyi günler bayan Jung ben size haber veririm."

Yoona telefonu kapattı ve bıkkın bir nefes verdi. "Bizim şimdi evimize gitmemiz gerekiyor Mina. Bayan Jung okulda yapılacak olan gösteri için çocuklara uygun kostüm bakmamı istedi de... Bu sefer kontrole tek gitmelisiniz,üzgünüm..."dedi. Kafamı salladım ve"önemli değil."dedim daha sonra ayağa kalktım ve sofrayı toplamaya başladım, Yoona bana yardım etmek için kalkınca onu durdurdum." Ben toplarım buraları siz boş verin. "dedim ve masayı tamamen topladım. Bulaşıkları makinaya yerleştirdikten sonra, Min Seol'u alıp üst kata çıktım o sırada da Yoona ve Da Eun evden çıkmışlardı. Önce Min Seol'ün üstünü giydirdim ve sonra da kendim giyindim saçımı makyajımı yaptım ve hızla evden çıktık. Aceleyle Min Seol'u arabaya bindirip kemerini taktım daha sonra kendim de şoför koltuğuna oturdum ve sürmeye başladım. Geç kalmak üzereydik ve hala uzun bir yolumuz vardı, kırmızı ışıkta arkamı dönüp Min Seol'u kontrol ettikten sonra tekrar önüme döndüm o sırada yeşil ışıkta yanmıştı zaten. Hız yapmamaya özen göstererek arabayı normal hızda sürdüm, normalde arabayla hız yapmayı seven bir insandım ama şuan arabada oğlum vardı. Onun saçının teline zarar gelse dünya başıma yıkılırdı. Ben düşüncelerimle birlikte arabayı dikkatlice sürmeye devem ederken hastaneye yaklaşmıştık.

JUNGKOOK'UN AĞZINDAN

Elimdeki dosyaları bıkkınlıkla masaya fırlattım. "Bu berbat bir sunum Jimin, Kim Taehyung'un karşısına böyle bir proje sunarsak adamın hiç düşünmeden bizi reddedeceği bariz bir şekilde ortada!"
Jimin sabır dilercesine nefes verdi. "Hadi ama Jungkook bu proje şirketimizdeki çalışanların en iyi fikriydi, daha ne kadar iyi bir fikir bulabilirler ki? Hem zaten ikimizin şirketinin ortaklığı oldukça güçlü bir ortaklık bence Kim Holdingin ortaklığına ihtiyacımız yok." kafamı salladım ve kaşlarımı emin misin dercesine çattım." Tabiki de o şirketin ortaklığına ihtiyacımız yok, ama Min Holdingin bizi ezip geçmek üzere olduğunu da unutmamalısın daha geçen hafta zirvedeyken bir anda bizi geçti unutma. Eğer biraz daha yükselirse bu düşüş tüm itibarımızı yerle bir edecek."