MİNA'NIN AĞZINDAN
Sabah kalktığımda yanımda uyuyan minik oğlumun yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Yaklaşık 2 gündür benimle uyuyordu, bu gün işe gitmem gerekiyor ve ayrıca Minho'yu da çok ihmal ettim, yanına gitmem gerekiyor. Bu yüzden Min Seol'u Min Jii'nin yanına bırakmam gerekiyor.
Haa Minho kim derseniz, o benim sevgilim. Yani 5 yıldır birlikteyiz ve onu seviyorum. Daha doğrusu kalbimin büyük bir kısmı Jungkook'u değil de Minho'yu seviyor.
Henüz 23 yaşındayım ve sevgilimin olması çok normal.Hızla yataktan kalkıp banyoya girdim, Min Seol uyanana kadar duş alabilirdim değil mi?
Kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Küveti ılık su ile doldurup içine girdim. Vücuduma değen su ile gevşemiş ve rahatlamıştım. Biraz düşüncelerimden sıyrılıp rahat olmak istiyordum.
...
Duşumu alıp giyindim ve Min Seol'ü kontrol ettim. Uyanmadığı için saçımı ve makyajımı yaptım. Daha sonra Min Seol'ün yanında yatağın kenarına oturup bir süre onu izledim.
O böyle bir hayatı hak etmiyordu, o daha güzel bir hayatı hak ediyordu. Onun da diğer çocuklar gibi bir babaya ihtiyacı vardı, ve o kişi kesinlikle Minho olacaktı. 5 yıldır bana karşı asla yanlışını görmemiştim ve çok centilmen bir erkekti, ayrıca benimle ciddi düşündüğünü söylemişti. Hatta evlenme teklifi bile etmişti ama ben düşünmem gerektiğini söyleyip durmuştum,o ise ısrar etmek istemediği için anlayışlı davranarak sormayı bırakmıştı. Başıma gelen her şeyi biliyordu ve buna rağmen Min Seol'ü oğlu olarak kabul ediyordu. Onu cidden çok seviyorum. O mutlu olmayı hak eden biri. Genç yaşına rağmen 6 yaşındaki bir çocuğa babalık yapabileceğini söylüyor.Min Seol'ü uyandırıp burnuna küçük bir öpücük kondurdum. Ama benim yaramaz oğlum yine mızmızlanmaya başladı.
"Yaa anne neden burnumu öpüyorsun?"
Kaşlarımı çattım ve şaka olarak kızgın bir bakış attım ardından ellerimi belime koydum. "A aaa şuna bak yaa! Aman be bir daha ne seni öperim nede kendimi öptürürüm bende."
Dizlerinin üzerinde kalktı ve boynuma sarıldı. "Hayır anne hayır, sen beni hep öp bende seni öpeyim!"
Gülümsedim ve oğlumun beline kollarımı sardım"Tabiki de seni hep öpeceğim ve sende beni öpeceksin, ben seni öpmeden duramam ki, şimdi git ve burnundaki ruj lekesini sil."
Kafasını salladı ve koşarak banyoya girdi, bende o sırada Min Seol için uygun kıyafet aradım.
Banyodan çıktıktan sonra hızlıca üzerini giydirdim ve kahvaltı yaptık, Min Seol dişlerini fırçalarken bende etrafı topladım. Evden çıktık ve arabayı Min Jii'nin evine sürdüm.
Evin önüne geldiğimizde zile basıp kapıyı açmasını bekledik. Kısa süre sonra kapıyı açtı. Min Seol onu görünce boynuna atladı. "Min Jii teyze~ seni çok özledim." Min Jii gülümseyip oğlumu kucağına aldı ve öptü.
"Pekala Mina, Min Seol'e iyi bakacağımdan emin olabilirsin." Teşekkür edip sarıldım ve oğlumu öptüm. "Anneciğim sakın teyzeni üzme uslu ol tamam mı?"
"A aaa Min Seol beni hiç üzer mi annesi?" diyerek güldü, bende zaman kaybetmeden arabama ilerledim, şimdi Minho ile buşuşacaktım.MİN Jİİ'NİN AĞZINDAN
Mina, Min Seol'u bana bırakıp gittikten sonra minik yaramaz ile baş başa kalmıştık. Bugün Jungkook ile buluşacaktım, ama Min Seol'u götüremezdim. Aslında böyle Mina'ya ihanet etmiş gibi hissediyorum kendimi. Ama bir yandan da Jungkook'un düzeldiğine inanıyorum. Mecburen Min Seol ile gidecektim.
Zaten hazırdım bu yüzden sadece çantamı alıp Min Seol ile evden çıktım. Min Seol'ün Jungkook'un kendi oğlu olduğunu söylemek konusunda kararsızdım.
Buluşacağımız kafeye geldiğimde bir masaya oturup beklemeye başladım.
Az sonra kafeden içeri giren Jungkook'u görünce ayağa kalktım, hala ondan nefret ediyorum. Fakat bu işe çözüm bulmamız gerekiyor.
Jungkook içeri girer girmez gözü Min Seol'e kaydı. Şaşkınlığı belli oluyordu ama daha önce Min Seol'ü hiç görmüştü değil mi?
Yanıma gelip elimi sıktı, gözü hala Min Seol'de takılı kalmıştı, daha sonra şaşkın yüz ifadesinin yerine içten bir gülümseme geçti. "Merhaba Min Seol." dediğinde şaşkınlıkla ikisine baktım.
"Senin Min Seol ile tanışıyor musun? Ben sadece onu gördüğünü düşündüm tanıştığınızı bilmiyordum. Öyle mi?" şaşkına sorduğum soruya karşılık sakin bir ses tonu ile cevap verdi. "Evet geçen gün Avm'deki bir oyuncak dükkanında Mina ile alışveriş yaparken karşılaşmıştık."
Kim bilir Mina ne kadar yıkılmıştır ve üzülmüştür. Bunun için Jungkook'a sinirlensem bile hemen yumuşamıştım.
Masaya oturduğumuzda Jungkook bana ve Min Seol'e dönerek sordu "birşeyler içmek ister misiniz?" kafamı hayır anlamında salladım ve "buraya birşeyler içmek için gelmedik, konuşup gideceğiz Mina eve döndüğünde Min Seol'u bulamazsa endişelenir. Ama Min Seol birşeyler isterse alabilir." dedim Min Seol'e dönüp sorar bakışlarla baktım. Min Seol heyecanla "Evet ama içecek bir şey istemiyorum, çikolatalı pasta istiyorum, annem ve ben çikolatalı pastayı çok severiz çünkü." dedi. Gülümsedim ve kafamı salladım, Jungkook garsonu çağırıp çikolatalı pasta ve kahve söyledi. Aslında herşeyi değişmiş ama şu odunluğu değişmemiş.
Bana dönerek ellerini masada birleştirdi ve lafa başladı. "Bak Min Ji buraya seni çağırmamın sebebini az çok tahmin ediyor olmalısın." kafamı salladım ve devam etmesini işaret ettim, ki zaten o da vakit kaybetmeden lafına devam etti.
"Biliyorsun ki biz onunla iyi şeyler yaşamadık." daha sonra Min Seol'e dönerek birşey anlamış mı diye baktı. Bende telefonumdan çizgi film açıp Min Seol'ün eline verdim, o çizgi film izlemekle uğraşırken biz konuşmamıza devam ettik.
"Benden sonra kimse ile evlenmediğini söyledin. Ama bir oğlu var, ki herhalde öz çocuğu değil mi? Madem benden boşanınca kimse ile evlenmedi, peki bu çocuk kimden?" sorduğu soruyla kala kalmıştım, ne diyecektim, bu çocuk senin öz oğlun mu? Eğer böyle bir aptallık yaparsam adım kadar eminim ki Jungkook oğlunu almaya çalışacaktır, ve Mina benimle olan bağını kesecek ve benden nefret edecektir, ve bu olmasını istediğim en son şey bile olamaz. Sonunda ağzımı açmayı başardığımda pek de başarılı olmadığım bir şey yaptım. Yalan söyledim.
"Bak Jungkook ben bilmiyorum ama bu çocuk sevgilisinden olabilir nede olsa 5 yıldır birlikteler. Değil mi?"
Kaşlarını kaldırıp alaycı bir şekilde güldü.
"Bak Min Ji, birbirimizi kandırmayalım bende, sende çok iyi biliyoruz ki senin bu işle alakalı bildiğin birçok şey var. Ki bu çocuk 6 yaşında. Haa diyelim ki gerçekten bilmiyorsun o zaman geriye 3 seçenek kalıyor. Ya bu çocuk benim, ya gerçekten senin dediğin gibi sevgilisinden ki bu ihtimale pek inanmıyorum, yada Mina tecavüze uğradı."
Evet üçüncü seçenek doğruydu, Mina tecavüze uğramıştı Jungkook tarafından, ama Jungkook bunu hatırlamıyor çünkü o gece zil zurna sarhoş olmuştu. Belki de bunu bilse çok daha iyi olur ama bu sefer de Min Seol'ü almak isteyecektir.
Kafamı önüme eğip sadece sustum, bir yalan uydurup kurtulmam gerekiyordu. "Bilmiyorum Jungkook, gerçekten bilmiyorum." dikkatlice yüzüme baktı ve "Pekala öyle olsun." dedi. Ama biliyorum bu işin peşini bırakmaz.
Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim ve gözlerimi kapıya diktim.
Az sonra içeri giren kişiler ile şok oldum. İşte şimdi bittik biz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jungkook▶️Serseri Kocam◀️
Fanfic-Yaptığın onca şeyden sonra sana geri dönebileceğimi nasıl düşünürsün Jeon Jungkook! -Döneceksin Minia.... Çünkü bana hala deliler gibi aşıksın... Ve bende sana aşığım.