51

861 57 6
                                    

Kulağıma bir şeyler, fısıldanmasıyla gözlerimi açtım. Yoongi uyandığımı fark etmemiş olacak ki hala kulağıma bir şeyler fısıldıyordu.
Gözlerimi kırpıştırdım. Kendime gelmeye çalışarak, ona kulak kesildim.
"Lütfen, beni bırakma." Dediğinde yüzüme ona çevirdim hala fark etmemişti kafasını boynuma gömmüştü sadece. Kısık nefeslerini, duyabiliyordum.
Ne dediğine anlam vermeye çalışırken, hıçkırığını duydum. Ağlıyor muydu o?
Hemen Yoongi'nin kafasını tuttum ve kaldırdım bana şaşkın gözlerle bakmaya başladığında gözyaşlarını siliyordu.
"Uyumuyor, muydun?" Derken aynı zamanda, burnunu çekmekle meşguldü.
Bu haline anlam veremediğimden sessiz kalmayı tercih ettim. Sadece gözlerinin içine bakıyordum.
"Eun Hee?" Dediğinde hala akmakta olan gözyaşlarını elimin tersiyle sildim. O da gözlerini kapatıp tebessüm etmekle meşguldü.
"Bunu yapman çok hoşuma gidiyor. Her an yanımdasın, gözyaşlarımı siliyorsun."

"Neden ağlıyorsun?"

"Bir sebep yok."

"İlla ki birşey olmuştur, Yoongi benden saklama."

"Eun Hee, ben korkuyorum."

"Ne? Neyden?"

"S-seni kaybetmekten." Dediğinde, hala ağlamaya devam ediyordu. Bu hali içimi, acımıştı. Demek beni kaybetmekten korkuyordu, bunu zaten biliyordum.
"Bunu biliyorum."

"Günün birinde beni bırakıp gider misin?"

"Saçmalıyorsun."

"Eun Hee, ben sana bir şey olursa yaşayamam ki. Nefes alamam, yaşam kaynağım gitmiş olur. Benim yaşamamın ne anlamı kalır? Söylesene."

Bu sözleri üzerine derin bir nefes aldım. Büyük ihtimal hastalığım yüzünden endişeleniyordu. Onu iyi anlıyordum. Aynı şey Yoongi'nin başına gelmiş olsa bende yerimde duramazdım.
Ellerimi Yoongi'nin saçlarına çıkarttığımda, yavaşça sevmeye başladım.
"Ben iyiyim Yoongi, daha da iyi olacağım. Sana söz veriyorum sevgilim."
Kapalı olan gözlerini açtı ve bana umut veren, gülümsemesini sundu.
"Öyle olacak." Dediğinde tebessüm ettim.

"Evet öyle olacak, bizi hiç bir şey koparamayacak."

"Söz ver."

"Söz veriyorum, Yoongi."

"Sevgilim." Derken, elleri dudaklarıma kaydı. Uzunca bir süre dudaklarımı okşadı ve gözlerimin içine baktı. Yaptığımız konuşmanın onu rahatlattığı, çok açıktı.
Hafif bir hareketle bana yaklaştığında derin bir nefes alarak kendime geldim. Yoongi'ye baktığımda dudaklarını dili ile ıslattı ve bana biraz daha yaklaştı. Gözlerini kapalıydı.
Bir an gözlerini açtı ve bana gülümseyerek baktı. Ellerini yanağıma koydu ve okşamaya başladı.
"Dün çok güzeldi." Dediğimde, güldü.
"Sayende."
"Her şey güzel olacak." Dediğimde bakışları dudaklarıma kaydı. Derin bir nefes verdi.
"Hadi güzel bir kahvaltıya ne dersin?" Dediğimde verdiği nefesi tekrar aldı ve ben yatakatan kalmak için bir adım attığımda beni bileğimden tutup, kendine çekti.
Ve,
Aylar sonra, dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
-
Yoongi'nin beni aniden öpmesi, midemde ki kelebeklerin uçuş uçuş, olmasına sebep olurken heyecandan öleceğimi hissettim.
Bir an nasıl tepki vereceğimi bilemedim. Yoongi dudakları benimkilerin üzerindeyken yavaşça öpüyordu..
Dudaklarının o özlediğim yumuşaklığı beni benden alırken, derin bir nefes almaya çalıştım.
Bu anın tadını çıkarmam gerektiğinin farkına varırken, gözlerimi kapattım ve hiç beklemeden öpüşüne karşılık verdim.
Yoongi benden bunu bekliyormuşçasına dili ile dudakladımı araladı güzel öpüşüne devam etti.
Dudaklarıma yaptığı her harekette, kalbimin ritmini kontrol edemez hale bürünmüştüm.
Midem fazlasıyla kasılırken, dudakları arasından derin nefesler veriyordum.
Eli hala yanağımda geziniyordu.
Bende ellerimi ensesine koyduğumda, Yoongi bu yakın temasla beni sertçe öpmeye başladı.
İkimiz de uzun süre nefessiz kalana kadar öpüşmeye, devam ettik.
Yoongi yavaşça geri çekildi ve gözlerimin içine baktı.
"O kadar çok özlemişim ki."
Bu cümlesi üzerine dudaklarımı ısırdım ve ona içtenlikle bir tebessüm sundum.
Bunun üzerine beni tekrar öpmeye başladığında, kendimi tutamadım ve ensesinde olan ellerimi boynuna doladım.
Öpüşüne onun kadar olamasa da bir şekilde karşılık vermeye çalışıyordum.

Birbirimizden yavaşça ayrıldık ve gözlerinin içine bakarak derin nefeslerim altında konuştum:
"K-kahvaltı?"
"Umrumda değil." Dudaklarıma doğru fısıldadığında, tekrar nefesim kesildi.
Bu sefer onu öpen ben oldum.
"Acıktım." Dediğim de güldü.
"Çok konuşuyorsun." Dediğinde beni tekrar kendisine doğru çekip tekrar öpmeye başladı. Bu kez dudakları benimkileri hiç bırakmayacakmışççasına dudaklarımı okşuyordu.
Elleri belimi bulduğunda ağzımdan istemsizce bir inilti çıktı. Beni öldürecekti.
"Hadi." Dediğimde bu sefer üzerinden kalkabilmiştim. Güldü.
"Hadi." Dediğinde elini omzuma attı ve odadan beraber çıktık.
Mutfağa geçtiğimizde üyelerin bir hararet kahvaltı hazırlama çabaları ile karşılaştık. Yoongi ile gülüşüp, onlara yardım etmeye başladık ve fazlasıyla güzel bir vakit geçirdik.
Kahvaltı ettikten sonra, Yoongi benimle dışarı çıkmak istediğini söyledi.
Eskiden bana sormazdı bile, kolumdan tutup dışarı çıkarır akşama kadar deli gibi eğlenip, gezerdik.
Şimdi ise bana sorması, normal olsa bile garip hissettirmişti.
Yoongi'nin bu teklifini ne kadar gerçekleştirmek istesem de bugün de doktor kontrolüne gitmem gerekiyordu.
Umutsuzlukla başımı sağa sola salladım.

"Bugün olmaz, doktora gideceğim."

"O zaman, beraber gideriz. Sonra gezeriz. Ne dersin?"

"Mükemmel olur!" Diyip boynuna atladım. Ve sıkıca sarıldım.
Gülüşerek birbirimizden ayrıldık ve Yoongi elimi tuttu. Giyindik, ve beraber evden çıktık.
Diğer üyeler prova yapmak için şirkete gitmişlerdi, Yoongi bugün benim için provaya gitmemişti. Bu işe kızılacağını bilse de benimle birlikte gelmesi, resmen kalbimi okşamıştı.
El ele arabasına bindik ve Yoongi hastaneye sürmeye başladı.
Aklımda ki tek soru, bugün içinde bulunmaktan nefret ettiğim hastane de neler yaşayacak olmamdı.
Hastanenin önüne geldiğimizde, derin bir nefes alarak arabadan indim. Yoongi de, aynı şekilde arabayı park etti ve yanıma geldi. Arabayı park etmesini beklerken, gerçekten gerilmiştim. Kalbim sıkışmıştı, adeta.
Genelde böyle olmuyordu, her gün hastaneye geliyordum ama ilk defa böyle hissetmiştim. Umarım bir şey çıkmazdı, gerçekten korkuyordum.
İyi hissetmeye çalışarak yürümeye başladığım da Yoongi tekrar elimi tuttu ve adamlarımızı birleştirdik. Doktorun  benden önceki, hastasını beklemeye başladığımızda bir yere oturmuştuk.
Yoongi yüzüme baktı ve tebessüm etti.
"Her şey yolunda değil mi? Birkaç gündür yoğun işlerimden dolayı, doktorunu arayamadım ama hemen arayacaktım. Hatta bugün sen tedavi işini bitirdikten sonra onunla konuşmayı düşünüyordum."
Gülümsedim, beni düşünmesi çok hoşuma gidiyordu.
"Sevgilim, her şey yolunda. İnan bana, ben gayet iyiyim."
Ellerini saçlarıma çıkardı ve uzunca saçlarımı sevdi. O bununla meşgulken, bende her zaman ki gibi kusursuz yüzüne bakıyordum.
"Her şey daha da iyi olacak." Dediğinde,
"Kesinlikle." Diye fısıldadım ve yanağına, ufak bir öpücük bıraktım.
Doktorun kapısı açıldığında ikimizinde gözleri oraya çevrildi. Gülümsedim ve Yoongi'nin yanağına son bir öpücük bırakıp doktorun odasına gittim.
Bugün beni, neler bekliyordu?

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin