"Oğlum hava al diye yolladım seni dışarıya ya, elalemle konuş diye değil."
Kapıda bir çocuk belirdiğinde kollarımı göğsümün altında bağlayarak ona döndüm.
Saçları dağılmıştı, mavi gömleğini dirseklerine kadar çekmiş, bileğine bileklik takmıştı. Muhtemelen konuştuğum çocuğun arkadaşıydı.
Bir saniye ne? Bana elalem mi demişti?
"Dicle, ne dedi sana bu andaval?"
Bir adım daha geriye attım kaçmak uzaklaşmak istiyordum, sarhoş olan çocuk gerçekten de o muydu?
"B-bir şey demedi salak saçma konuştu işte ben de sarhoş olduğunu anladığım için içeriye geçecektim ki sen geldin."
Derin bir nefes verdi, rahatlamış görünüyordu.
Kaşlarımı çattım. "Adımı nereden biliyorsun?"
"Aynı okuldayız, voleybol takımının kaptanısın adını bilmemek tuhaf olurdu."
İstemsizce güldüm. "Popüler bir insan olmak çok zor."
Gözlerini devirdi "Ya tabi, ah bu arada benim adım Bora." Elini uzattı.
Elimi uzattığım sırada gözlerimi kıstım. "Senin adını daha önce duymuştum."
Bu sefer gülme sırası ondaydı. "Tek popüler olan sen değilsin anlaşılan ha?"
Sarhoş olan çocuğa bir bakış atıp arkadaşına döndüm. "Neyse sana kolay gelsin işin zor, ben içerideyim bir şeye ihtiyacın olursa yardım edebilirim."
"Eyvallah."
Adımlarımı hızlandırıp, içeriye girdiğimde sonunda İrem'i otururken buldum.
Yanına doğru ilerleyip kendimi koltuğa attığımda, telefonumu çıkartıp ona mesaj atmaya karar verdim.
(Dicle)
Heyy
Senin için endişelenmeye başlıyorum lütfen eve gitmiş ve dinleniyor olduğunu söyle(Mesajınız iletilmedi)
"Buraya ne diye geldiysek," diye söylenmeye başladım İrem'e. "Evde matematik bile çalışsaydım daha kaliteli zaman geçirmiş olurdum matematikten nefret etmeme rağmen."
"Kanka söylenme ya," dedi İrem çalan şarkıyla hafifçe yerinde sallanırken. "Ne güzel eğleniyoruz işte."
Topuklu ayakkabılarımı çıkartıp koltukta bağdaş kurdum."Ya sorma çok eğleniyoruz."
İrem benim söylenmelerimden bıkıp dans pistine doğru ilerlediğinde masada duran kurabiyelereden aldım ve ağzıma attım.
Çantamdaki kulaklıklarımı çıkarttığımda, telefonuma takıp son ses açarak sevdiğim şarkıyı dinlemeye başladım.
Partideki saçma sapan şarkılardan kulak zarımın patlaması yerine, en sevdiğim şarkılardan dolayı kulak zarımın patlamasını tercih ederdim.
Yarım saatin ardından karşımda nefes nefese kalmış bir Bora'nın belirmesiyle kaşlarımı çatarak kulaklıklarımı çıkarttım ve yerimde dikeldim.
"Dicle hani bir şeye ihtiyacın olursa yardım edebilirim demiştin ya, yardımına ihtiyacım var."
Yerdeki topuklu ayakkabılarımı eğilerk alıp giyindim. "Ne oldu?"
Derin bir nefes verdi. "Bayıldı."
Ek olarak bana ulaşmak isteyenler hesaplarım;
instagram: Ezgi.ozdemiir
E.Ö
YOU ARE READING
Tea• Texting(Final Oldu)
ContoOkulun en üst katına çıkıp sevdiğim kitabı okumaya başladığımda, telefonuma üst üste mesaj gelince sinirle okuduğum kitabı kapatıp telefonu elime aldım. Şimdiden bela okumaya başlamıştım İrem'e. İrem dışında bana mesaj atacak başka arkadaşım yoktu...