kötü günler başlarken.

175 27 7
                                    

1 haftadır akademideydim ve güçlerimi kontrol etmeyi öğrenmeye çalışıyordum. Ama bu iş çok zordu. Özellikle 2. gün aslında güçlerimi engellemiyor içime yönlendiriyor oluşumun acısını çektim ki benim hiç haberim yoktu.

2. GÜN YAŞANANLAR
Öğle molasındaydık ve Alex ile beraber bahçede yemeklerimizi yiyiyorduk. O arada adı Pepper olan bir kız arkamdan geldi. Yanında bir kaç kız daha vardı.
"Son zamanlarda okula hiç yetim gelmemişti. Ne kadar acınası."
Bu şeylerden bezmiş bir şekilde ona doğru döndüm.
"Sen beni nereden tanıyorsun?"
"Buraya gelen herkesi tanırım ben. Sesimle birilerini hipnoz edebiliyorum ve istediğim bilgiyi alabiliyorum."
"Ne kadar gereksiz bir güç. Ve sen bu güçle hava atıyorsun."
"İzle de gör. Nesi gereksizmiş o zaman söyle. Nena bana bir bardak kahve getir." Yanındaki kızın içine sanki bir şeyler kaçmış gibi yürümeye başladı ve gidip bir bardak kahve getirdi.
"Söyle bakalım gereksiz mi?"
"Evet gereksiz hala."
"Sen kendini ne sanıyorsun?"
Ayağa kalktım ve onun karşısına geçtim.
"Peki sen kendini kim sanıyorsun?"
"Hemen özür dile!"
Bir şey bekler gibi bana baktı bense ona bakmaya devam ettim.
"Eee." diyerek bana baktı.
"Ne var?"
"Özür dile!" ben hala ona bakmaya devam ediyordum.
"Neler oluyor neden özür dilemiyorsun?"
Alex te ben karışmasam olmaz tavrıyla,
"Bence onun da benim gibi büyüye karşı bağışıklığı var."
"İyi de o neki?" diyerek geri zekalılığımı belli ettim.
"Bu bağışıklık kişinin herhangi bir büyüye karşı dirençli olmasını sağlar. Ses veya hipnoz büyüsü gibi büyülere karşı."

Cevap beni rahatlatmıştı. Pepper somurtarak uzaklaştı.
"Bu bağışıklık öyle her özel gücü olana verilmez. Yani şanslısın."
"Peki bu bağışıklık sende de mi var?"
"Aynen öyle. Hadi gidip Mabel ve Dipper ı bulalım."
"Bir dakika kendimi garip hissediyorum."
"Ne?"

Ceketimin kollarını sıvadım. Damarlarım donuyormuş gibi hissediyordum.
"Ne oluyor be *****?" diye küfür eden Alex hemen elinde ateş yarattı. Şimdi çığlık atmaya başlamıştım. Bileklerin donmuş gibiydi hareket etmiyorlardı. Sonra evde olduğu gibi yine etraf karardı.

Uyandığımda okulun revirindeydim. Alex, Mabel ve Dipper endişeli bir şekilde bana bakıyorlardı. Önce hiçbir şey hatırlamadım ama sonra zihnim yerine döndü.
"Ne oldu?"
"Bak güçlerini engellemiyor muşsun. Onları içe yönlendiyor muşsun. Bu da bileklerinde 1. derece buz yanığı oluşmasına neden olmuş. Ama güçlerinde soğuk güçler olduğu için iyileşmen çok uzun sürmedi."
"Yani şimdi ben onları engelleyemez miyim?"
"Üzgünüm sadece azaltabilirsin. Gerçekten üzgünüm. Biraz dinlen. Yarın derslere girmene gerek yok."
Bunları dedikten sonra beni uyumak için yanlız bıraktılar.

3 GÜN SONRA
"Hadi ama sadece bir buz parçası atacaksın."
Alex le baraber bahçede güçlerim hakkında alıştırma yapıyorduk. Revirden yeni çıkmıştım. Bu yüzden beni çok zorlamıyordu.
"İyi de ya kontrol edemez be yanlışlıkla sana zarar verirsem."
"Korkmana gerek yok hiçbir şey olmayacak."
Dediğini yapıp sağ akciğerinin biraz altına bir buz parçası fırlattım. Ve şoke oldum. Buz parçası isabet etmişti ama asıl garibi sonrasında olanlardı. Vücudundan kan yerine kül akıyordu ve küller yere ulaşmadan sanki zamanı geri alıyormuş gibi yeniden yukarı doğru çıktılar. Alex buz parçasını saplandığı yerden çıkarınca küllerde bedenine birleşti ve deri şeklini aldı. Artık saplanan yerde sadece kıyafetinden yırtılan yer vardı.
"Bu ateş gücünün verdiği avantajlardan biri."
"Oha çüş falan yani."
"Bence de."
"İyi de bu gibi güçler herkeste var mı yani şimdi?"
"Çoğumuzda ve sen de onların içindesin."
"Nasıl?"
"Deneyelim mi?"
Ben daha cevap bile vermeden bana bir ateş topu fırlattı. Ama kuvvetli soğuk bir rüzgar aniden içimden fırlayınca ateş topu bana daha ulaşamadan dondu ve parçalara ayrıldı.
"Vaooov!!"
"Aynen."
"Nasıl yaptın bunu?"
"Bilmem ki sadece ayyy!!!"
Aniden elimden bir şey fırladı ve Alex e çarpıp onu yere düşürdü.
"Üzgünüm cidden fark etmedim."
Yanına eğildim.
"İyiyim iyiyim ama üşüdüm ki bu mümkün olamaz çünkü ateş sıcak bir şeydir."
"Belki savunmasız yakalandığın içindir."
"En muhtemel sebep."
O sırada Dipper endişeli bir şekilde yanımıza geldi.
"Çocuklar Bayan Valencia. O ölmüş."
Bayan Valencia okulun kütüphanecisiydi. Dün akşam kütüphanede öldürülmüştü.

Kütüphaneye geldiğimizde bütün öğrencilerin kapının önünde toplandığını fark ettik. Dipper yanımızda bir geçit açtı ve bizi en öne getirdi.

Bayan Pines cesetin yanında duruyordu. Etraf kana bulanmıştı. Kurbanın başı bedeninden ayrılmıştı. Alex Bayan Pines in yanına çömelmiş,
Mabel ve Dipper da cinayet hakkında konuşuyordu.

Ben etrafa bakınırken Alex yanıma gelip,
"Buralarda cinayet çok görülmez ya aramızdan biri yaptı ya da bu kişi özel gücü olan ama burada okumayan biri."
"Ta..."
Duvardaki kanla çizilmiş işaret donup kalmama neden olmuştu. Alex elini gözümün önünde sallayınca da bir şey değişmedi.
"Hey(!) ne oldu?"
Başım dönmeye başlamıştı. Aklım bulanmaya başladı. O geceye ait görüntüler gözümün önüne geldi. Yere düşmemek için bir kitaplığa tutundum. Mabel de yanımıza gelmişti.
"İrma sen iyi misin?"
Ağlamamak için zor duruyordum.
"Sanırım katilin kim olduğunu biliyorum."
"Ne kim nasıl?"
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Çünkü o kişi benim ailemi de öldürdü."

karlar kraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin