6.Bölüm

132 16 2
                                    

       "O gözlerde kaybolmak" işte Zeynep ve Murat'ı bir-birine bağlayan da buydu. Zeynep için Murat'ın gözleri en güzel hayal dünyasıydı. Saatlerce bıkmadan o gözlerin içinde hayal kura bilirdi Zeynep. Tabi Murat "her şey için teşekkür ederim" diyene kadar. Zeynep zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı , hatta eve ne ara geldiler onu bile bilmedi ya. Murat Zeynep'e göre biraz daha sert olmaya çalışıyordu. Çünkü her ne kadar Zeynep Murat'ı etkilese de Murat'ın kadınlara olan öfkesi hala dinmemişti. Belki de bu fırtınayı dindirecek kadın Zeynepti?!  Zeynep'in arkasından bakan Murat "ah" çektikden sonra yola koyuldu
* * *
     Muzaffer araba kullanmakta zorluk çekse de Nefise'nin elini bir an olsun bırakmıyordu. "Muzaffer böyle zor oluyor elimi çekeyim rahat kullan" Nefisenin ihtarı karşılığında Muzaffer "Elini bırakırsam uçurumdan düşücekmişim gibi oluyorum..Yapma bırak bu an'ın tadını çıkarayım" dedi
Bu söz için bile aşık olunurdu Muzaffere. Nefise o an kendini dünyanın en mutlu kadın'ı olarak görüyordu. "Asla bırakmam ki seni. Kısa sürede hayatımı güzelleştirdin sen benim. İlk defa "bir Adam nasıl sevilir" hissini yaşattın bana. Nefise'nin bu sözleri Muzaffer'i adeta masal dünyasına götürmüştü. Elini Nefise'nin kulağına doğru götürüp saçını okşadıktan sonra kulağıyla çene hattı arasında kalan mesafeden öpen Muzaffer , boynuna sinmiş kokusunu da ciğerlerine kadar çekti ve elini sımsıkı avucunun içine aldı. "Yarın beraber gidelim mi?" Güne Muzafferle başlamak çok güzel olur diye düşünen Nefise "olur" dedikten sonra eğilip Muzaffer'in bıyıklarının altında kaybolmuş dudağının kenarına öpücük bırakıp arabadan indi.
Eve vardığında Muzaffer ve Murat iki kadeh şarap koyup karşılıklı konuşmaya başladılar. Muzaffer Nefiseyle olan ilişkisinin güzelliğinden bahsederken , Murat Zeynep'ten etkilendiğini ama kalbini açmaya korktuğunu söyledi. O akşam abi-kardeş yılların birikmişi gibi aşklarını konuştular
* * *
     Odasına kapanan Zeynep'i Nefise görür. Ve artık kardeşinin kalbinin boş olmadığını biliyordu. Usulca yanına yaklaştıktan sonra yatağa oturup "kim?" Diye sorduğunda Zeynep şaşırmıştı. Kaşlarını yukarı kaldırarak gözleri beliren Zeynep "kim kim?" Diye sordu Nefiseye. "Aşık olduğun adam diyorum. Kim?" Alaycı tavırla sordu Nefise. Kalkık kaşları bir anda çatıldı ve beliren gözleri kısıldı Zeynep'in. "Hadi anlat. Ablanım ben senin. Benden de mi gizleyeceksin?" Nefisenin sözüyle Zeynep konuşmaya başlar. " Saklamak değil de. Bilmiyorum abla. Çok karışık bir durum... Adam'a bi bakıyorum o kadar sert , işkolik biri ki. Ama aynı zamanda olağan üstü bir muhteşemliği var.. Kadınlardan da nefret ediyor. Ya abla koskoca dünyada aşık ola-ola kadınlardan nefret eden adama aşık oldum ya.." Kardeşi hayatında ilk kez aşık oluyordu kendisi gibi. O an Zeynep'i en iyi anlayan Nefiseydi. "Ne var ki bunda? Ben de kalbini kapatmış birine aşık olmuştum ama şimdi ellerimiz ve kalbimiz bir-birine öyle kenetlenmiş ki kimsenin gücü yetmez ayırmaya" Zeynep şaşırmıştı. "Ablaa?" "Evet biz Muzaffer beyle sevgiliyiz... Muzafferle yani" Zeynep bu duruma çok şaşırmıştı. Ablası aşık olduğu adamın abisiyle sevgiliydi. "Vay be. Muzaffer de kalbini açtı. Belki abisine bakar da bizimki de kadınlara olan nefretini bitirir" Nefise konunun Murat olduğunu anlamıştı. Ama bu konu hakkında bişey söylemek istemedi Zeynep'i kendi halinde bırakmak istedi. "Geçicek canım..İyi olucaksınız. Yeter ki bir-birinizi yıpratmayın" O gece Nefise ve Muzaffer mutluluktan 4 köşe olmuştu. Zeynep Murat'ın nefretinin mağduru olmak istemediğini düşünürken , Murat Zeynep ve kendisi için artık iyi şeylerin olmasını istiyor ve düşünüyordu.
* * *
      Sabah Muzaffer heyecanlı şekilde evden erken çıkıp Nefise'yi almak için evlerinin önüne gitti. Kapıda güzelliğiyle beliren Nefise Muzaffer'i yine büyülemeyi başarmıştı. Arabaya bindikten sonra Muzaffer "Yeni koku aldım kokla bakalım sen ne diyeceksin ben kararsız kaldım"  Nefise Muzaffer'in boynuna doğru eğilirken Muzaffer Nefise'yi kandırır ve dudağından öper. Şaşkın kalan Nefise hafifçe Muzaffer'in koluna vurur "Muzaffer ya" diye söylenir "Söyle hayatım , söyle bitanem , söyle sevgilim noldu?" Muzaffer'in dalga geçtiğini gören Nefise "Hayırdır sabah-sabah bu ne neşe?" Diye sorar. "Aşkınıın sarhoşuyum be kadın" deyip neşeli gülüş saçar.
* * *
    Murat'ın buluşmak istemesi Zeynep'i çok şaşırtmıştı. Bu kadar önemli ne ola bilirdi ki sabah sabah? Murat'ın söylediği sahildeki kafeye giden Zeynep sabırsızlıkla Murat'ın ne söyleyeceğini bekliyordu. Murat son kez cesaretini toplayıp Zeynep'le konuşmaya geçer
"Biliyosun yaşadıklarımı. Annemin bizi bırakması , küçük yaşımızdan yetimhaneye bırakılmamız... Annem benim tek aşık olduğum kadındı. Ta ki bizi bırakıp gidene kadar.. O an ben kalbimi aşk'a , kadınlara kapattım. Ama bir yere kadar. Seni tanıyana kadar. Zeynep , ben seni tanıdığım günden beri kalbimin attığını hiss ettim. Aşk'a olan inancım senin sayende oldu. Biliyorum şaşkınsın , mesafeli olmaya çalıştım ama bir yere kadar. Ben artık biz olalım istiyorum Zeynep. Her sabah uyandığımda sana koşarak gelmek istiyorum. Her an'ımda sen ol istiyorum. Hayatım sen ol istiyorum Zeynep" Murat'ın bu söyledikleri adeta Zeynep'i başka dünyaya ışınlamıştı. Daha dün gece sevdiği adam yüzünden acı çekerken şimdi ilan-ı aşk almıştı aynı adamdan.
"Hangi yönüne tutuldum bilmiyorum. Ne zaman oldu bu hiss bilmiyorum. Ama iyi ki sen oldun. Hayatıma giren ilk ve son adam sen oldun ve ben bu durumdan çok mutluyum Murat" Murat karşı tarafdan ds beklediği cevabı almıştı. Zeynep'in elini avuçlarının içine alan Murat doyasıya içine çekti kokusunu "sırf bu kokun için bile ölürüm" Zeynep   elini Murat'ın avucundan çekip sakallarında gezindirmeye başladı. Bütün engelleri aşan iki aşık bu günü kendilerine ayırdılar ve tüm gün gezdiler. "Seni bir yere götürmek istiyorum" şaşırmıştı Zeynep. Nereye götüre bilirdi ki? Düşünceye kapılırken "çocukluğumdan beri hiç gitmedim Luna Park'a" bu durum Zeynep'in hoşuna gitmişdi. Çocukça sevdiği adamla şimdi çocukluğa dönecekti. Zeynepin de rızasını aldıktan sonra Murat soluğu Luna Park'ta alır. İkili pamuk şeker yemiş , kağıt helva yemiş , dondurma yemiş , tüm atraksiyonlara binmiştiler neredeyse. Zeynep'in pamuk şeker yedikten sonra dudağının kenarında olan pamuk kalıklarını Murat öperek alıyordu ve bu bahaneyle Zeynep'i doya-doya öpüyordu. İki aşığın bu güzel hallerini gizlice izleyen iki çift göz vardı. Zeynep'in isteğiyle Murat silah oyununu oynadı ve kazandığı için Zeynep'in istediği koca ayı'yı almıştı. Murat parayı uzatırken atraksiyon kullanıcısı "abi bozuk yok ya" dediği için paranın üstünü de bırakan Murat sevgilisinin elinden tutup gitti. Parayı son anda bozduran kullanıcı "abi dur dur bozdurdum" diyerek Murat'ı sesledi ve koşarak Murat'a doğru gelmeye başladı. "Sen bekle geliyorum hemen" deyip adama doğru gitti Murat. Zeynep'in yalnız olduğunu gören hırsız artık ortaya çıktı ve Zeynep'in çantasını kapkaç yapmak istedi. Zeynep karşı çıkmaya çalışsa da bu pek uzun sürmedi. Çünkü adam cebinden çıkardığı bıçakla Zeynep'i yaraladı ve çantayı alıp kaçtı. Arkasına dönen Murat yerde bulunan oyuncak ayı'yı ve hemen ayı'nın yanında kanlar içinde baygın yatan Zeynep'i gördü...

Aşk'ın kokusu♥️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin