Yoktu. Yaşadığım tüm olayların ardından hiç umudum kalmadı. Umudum ortaokulda silinmeye başlamıştı. Jimin denen o pislik yüzünden. Ortaokulda ona aşıktım. Ve o da bunu bir yerden öğrenmiş. Bana çıkma teklifi etmişti. Ben de kabul etmiştim. Güzel zamanlar geçiriyorduk güya. Sürekli bir yerlere giderken bana işinin olduğunu söyleyip, başka kızlarla beni nasıl oynattığını konuşurmuş. Birgün onu fark edince ona bağırmıştım. Bana neden yaptığını. Bana şöyle demişi bağırarak "SALAKSIN KIZIM. BENİM SANA AŞIK OLABİLECİĞİMİ Mİ DÜŞÜNDÜN. YANILMIŞSIN. SEN SADECE BİR EĞLENCESİN SONRA DA ÇÖP BENİM GERÇEK SEVGİLİM DUWEA ŞİMDİ BURDAN DEFOL GİT GERİZEKALI SENİNLE İŞİM BİTTİ ARTIK BENİM GÖZÜMDE ÇÖPTEN BİLE DEĞERSİZSİN" orada umudumun bir parçasını bırakıp gitmiştim. 2 yıl sonra lise 2 ye yeni geçmiştim. Çok iyi bir arkadaş grubumun olduğunu sanıyordum ama onlarda sadece beni kullanıyorlarmış. Son darbeyi ise ailem vurmuştu. 2 gün önce Anne: Jung eun-ji artık kendi ayakların üstünde durmalısın biz babanla boşandık.ve de sen babanda kalacaksın Baba:ben istemiyorum kendi başının çaresine bak Dediler ve evden çıktılar evi bana bırakmışlardı. Şimdiye geri dönün Saat 12.00 olmuştu. Her zaman ki gibi berbat bir gün. Üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabama doğru ilerledim. Deniz kenarındaki uçurama doğru gittim. Arabamı park ettim. Uçurum kenarına gittim. Kollarımı açtım. Içimi haykırmaya başladım. -kurtulacağım senden lanet olası hayat. Bak gidiyorum. Artık başında bir eun-ji belası yok. Yok anladın mı Niye beni bu kadar üzdün hayat Bunları söylerken ağlıyordum. -Niye yalan söyledin bana güneş. Hani üstüme doğacaktın. Hani. Yok artık hiçbir şeye ihtiyacım Yok. Beni umutsuz bırakmayacaktın. Dedim tam kendimi atacakken kolumda bir el hissetmemle uçurum kenarından çekildim. Bir oğlanın üstüne düşmüştüm. Onu tanımıyordum. Ayağa kaltık ve ona bağırmaya başladım: - Neden beni tuttun Neden bir daha cesaret edemem ki buna ( ağlayarak konuştu) -Şuışh sakin ol ağlama haykırışlarını duydum çok üzgün olmalısın beni burada bekle Dedi ve gitti. Elinde bir suyla döndü. -Al iç biraz kendine gelirsin. Suyu içtim. -Neden konuşmuyorsun -Yaşamak için umudum ve güvenim kalmadı. Ben nasıl yaşayacağım ki -Dur ağlama -Beni burdan götürür müsün -Tamam gel. Arabasına bindik ve beni sahile getirdi. -Şeyy ben Tae sen -Jung eun-ji -neden böyle olduğunu anlatmak ister mi- -Hayatımda kimse kalmadı herkes beni yarı yolda bıraktı. Ben ne yaptım ki onlara Tekrardan ağlamaya başlamıştım. Ugurboceginden yeni bir öykü nasıl buldunuz? Vote ve yorum lütfen