-4-

349 7 0
                                    

Güzel hayat.Mutlu hayat.Yumuşak hayat.
Çalan alarm ve gözüme giren ışıkla sağlam bir küfürler serisini arka arkaya sıraladım.
"Hayatımdan nefret ediyorum."
Alarmlı saat çalmaya devam ederken alıp onu duvara fırlatıp söylenmeye devam ettim.
"Alarmlardan da."
Yataktan fırladım ve gülümsememi yüzüme yerleştirdim demek isterdim ama o zaman saçmalamış olacaktım.Tabi ki de yataktan kendimi zar zor atıp omlet gibi yere yapışmıştım.Yavaş yavaş emekleyerek gardırobuma ulaşıp tutunarak ayağa kalktım ve zar zor da olsa iğrendiğim siyah okul eteğini ve beyaz okul gömleğimi üzerime geçirdim.Annem tahminimce birazdan gürültülere koşup gelecekti ve çantamı hazırlasam iyi olurdu.Şimdi diyeceksiniz ki bu kız neden okul kurallarına uyuyor.Dip not:Uymadı ve uymayacak da.Bordo sırt çantama siyah kotumu atıp iki defter sıkıştırıp aşağıya indim.Ne yani?Bütün gün etekle mi gezeceğimi sanmıştınız?Şirinler de turuncuydu zaten.Çantayı fırlatıp Tuna babacığımın dik bakışlarına aldırış etmeden sofraya çöktüm ve hızla önüme gelen her şeyi ağzıma sokuşturmaya başladım.Acıkmıştım.Annem bizim aile dramımıza karşılık neşeli olmaya çalışan bir tavırla yanıma oturup saçlarımı hafifçe okşadığında kimseye belli etmeden gözlerimi devirdim.Daha fazla pembe dizileşemezdik herhalde.Meyve suyumdan bir yudum alırken
"Sınav için enerji topla."
demesiyle resmen boğulma tehlikesi atlatmıştım.Boğazımı temizleyerek geçiştirmeye çalışırken o hala konuşmaya devam ediyordu tabi.
"Çalışkan kızım benim."
Ben.
Çalışkan.
Ona gözlerimi pörtleterk baktım,baktım ve baktım.Bir hareket yapmazsam şüphelenecekti.Bana baktığında hızlıca başımla onayladım.Profesyonel yalancı yine iş başındaydı sanki.Eğer tarihçi nöbetçiyse kopya çekmem saniye almazdı.
"Evet dershane de öyle söyledi."
Annem homurdanan Tuna babacığıma bitkin bir şekilde bana da tam ağzımı açtığımda karşılık verme dercesine bakışlarını atıyordu ve bu aefer onu kırmak istemedim.Sofradan kalkıp yanağına bir öpücük kondurup cekedimi giydim ve çantamı sırtıma alıp ayakkabılarımı giydim.İşte şimdi Tuna Bey'e laf söyleyebilirdim.
"Sorunlu kısmım sizin taraftan gelmiş olmalı."
"NE DEDİN SEN!"
Hızla evden çıkıp koşarak okula doğru ilerlemeye başladım.Allahtan okul yürüme mesafesindeydi ve Tuna da pijamalarıyla duruyordu.Benim peşimden koşmaya değmeyeceğini anlamış olmalı ki anneme söylenmeye başlamıştı bile.Bundan adım gibi emindim.Atahan Lisesi karşımda tüm heybeti ve sınav dolayısıyla ürkütücüğüyle dururken hemen etekten kurtulmam gerektiğini anlamıştım.Hava serindi.Bu etekle bir kız nasıl donmadan canlı bir yaşam formu olarak kalabilirdi ki!
Dağılmış kahküllerimi üfleyerek gözümün önünden çektikten sonra planımı yaptım.Giyinip sınıfta en güzel kopya çekilen yere konumlanmam gerekiyordu.Aslında telefonum bile bana yeterdi ama internet pakedim son damlasını kullanıyor olabilirdi o yüzden kendimi garantiye almalıydım.Okulun kapısından girdiğimde herkes bana selam veriyordu ama hiçbirine karşılık verdiğim yoktu.Ne gerek vardı ki?
Hızla ilk kattaki tuvalete girip kabinlerden birinde üzerimi değiştirdikten sonra hep yedekte tuttuğum kırmızı cekedimi de üzerime geçirdim.Vücut ısım sahibine sonunda geri dönüyordu.Aceleden eser kalmamış bir şekilde tuvaletten çıkıp 12-C'ye girdim.Herkes yerlerindeydi.Etrafı taradığımda Tuğçe'yi ve aşırı sinirli yüz hatlarını fark etmiştim.Neden sinirliydi ki?Yani ona ne-
Lanet olası telefonu yüzüne kapatmıştım!
Ona hafifçe gülümseyerek en arka sıraya Sarp'ın yanına oturduğumda diş macunu reklamlarındaki gibi gülümsemesiyle bana gülümsüyordu.
"Günaydın bebeğim."
İçimden bu hakaret vari iltifatı hazmederek yanına oturdum.Sarp'la bir çeşit sevgili tarzıydık.Yani benim için bir kerelik bir şeydi ama aynı okulda olunca tek sürüşlük bir şey bitemiyordu.İç çektim baştan başlatmamalıydım.

"İrem Gencer."
Tuğçe'nin tıslar gibi sinirli ses tonuyla burun buruna gelince irkilmemek için kendimi dibine kadar tutmuştum.Ona dönüp gülümsemeye çalıştım.
"Açıklayabilirim."
Gözlerini kısarak bana baktı.
"Açıkla."
Bir süre düşündükten sonra hiçbir şekilde bahane üretemediğimi bularak başımla onayladım.
"Açıklayamam."
Gözlerini devirerek hayatının azar bazlı açıklamasına hazırlanıyordu şu an.Sanki annemden daha da anne gibiydi bana.Biliyorum yüzüne telefon kapatmak sorumsuzcaydı ama ben buydum işte.Umursamaz sorumsuzun önde gideni.Kendimle de gurur duyuyordum.

KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin