Lauren Aquilina: Sinners
KORKU BİZİ BİTİREMEYECEK
Bu koku...
Bu , ancak bir meleğe ait olabilecek cenneti kıskandıracak koku...
Sarıldığım yastıktan içime çekebildiğim kadar fazla nefes alarak kendimi sarhoş ediyordum.
İçeriden gelen gürültü sesleri uykumu uzun bir zaman önce bozmuştu ama burada , onun yatağında, tam da olmak istediğim yerde bunu önemsemiyordum.
Cas'i öpmüştüm. Defalarca ve defalarca... Aptal bir ergen gibi sürekli parmaklarımı dudaklarımda gezdirip gülümsüyordum. Gülümsemek ne kelime; kendi kendime kıkırdıyordum.
Biraz daha Cas'in yatağında debelendikten sonra Cas'in içeri gitmeden önce bana tarif ettiği banyoya girme teklifini gözden geçirdim. Küçük Dean hala heyecanlıydı. Uyumuş olmama rağmen o da Cas'i en az benim kadar özlüyordu. Ayrıca 'içeri gitme sakın' yazan bir sürü kağıt bulmuştum ve Cas'i zor durumda bırakmak istemiyordum.
Kendi kendime fikrimi tarttıktan sonra banyoya girmeye karar verdim.
Banyoya girmeden önce aynada kendime baktım. Bir günde değişmiştim. Hatta bir saatte. Ben çok mutlu gözüküyordum. En son Sam bir bebekken ilk kez adımı söylediğinde ve Sam tekrardan konuşmaya başladığında bu kadar mutlu olmuştum.
Gözlerimin altı çökmüştü ama gözlerim uzun bir ara sonunda ilk kez bu denli canlıydı.
Soğuk bir duş alıp işimi hemen halledebilirdim ama heyecanımı kendim halletmeyi seçtim. Çok fazla ses çıkarmamaya dikkat ederek hemen işimi hallettim. Daha sonra aklıma dank etti ; banyodan çıktıktan sonra ne giyeceğimi bilmiyordum. Zaten sikik ve sarhoş kafam yüzünden kendime kahrolası bir havlu dahi ayarlamamıştım .
Duşakabinden dışarıya bir adım attım ve atmamla titremeye başlamam bir oldu. Kahrolası sonbahar! Biri bana yazı geri versin çabuk!
Soğuğa rağmen binbir zahmetle arkamda sulu ayak izleri bırakarak kapıya doğru yürüdüm. Açmalı mıydım? Çıplaktım. Ve tam anlamıyla bir yabancının evindeydim.( Öperken ağladığım ve ölürcesine sevdiğim bir yabancının. Cas'in.) Ve içeride bir bebek vardı. (Abisi onu yatağına yatırırken abisini öldürürcesine öptüğüm bir bebek.)
Kendimce büyük bir iç çatışma yaşıyordum. En sonunda donarak ölmek istemediğimi ve zaten eninde sonunda buradan çıkacağımı düşünerek kapı koluna davrandım. Tam da o sırada ben kapı koluna dokunamadan kapı kolu aşağı doğru indi. Ne yapacağımı şaşırdım ve bağırarak kapıyı ittim ve kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekçi Dükkanı //DESTİEL
FanfictionDean Winchester, sevgilisine çiçek almak için girdiği çiçekçide kararlarını ve cinsel seçimini sorgulamak zorunda kalır.