ikinci saldırı ve arena

136 22 4
                                    

Gece olmuştu ve odalara dağılmıştık. Yatağa uzandığımda -nereden geldiyse-aklıma Violet geldi. En son saldırı olmadan önce benimle biraz daha oyun oynamak istemişti ve ben hayır demiştim. Sonra o iblis ortaya çıkmış ve kardeşimle beraber anne babamı da gözlerim önünde öldürmüştü. Fark etmeden yatağın yanında ki sehpayı dondurmaya başladım. Fark ettiğimde yarısı donmuştu. Hemen buzu geri alıp kafamı yeniden yastığa koydum. Uyumak için çok beklemem gerekmemişti.

ANLAMADIĞIM SAATLERDEN BİRİ DAHA
Nefesimin kesilmesiyle uyandım. Biri -ya da bir şey- beni boğuyordu. Zor da olsa gözlerimi açtım. Siyah gözler, derisi olmayan bir surat, sivri tırnaklar, kara duman. İblis. Kalp durduran bir şekilde kahkaha attı ve beni duvara fırlattı. İç kanama geçiriyor olmalıydım ki yeniden ayağa kalkamadım. İblis yanıma doğru uçtu ve beni boğazımdan tutarak kaldırdı.
"Minik Snow ailesinin tek varisi!"
Gözlerim kapanmaya başladı. O arada iblis beni yine - bu sefer kapıya- fırlattı. Midem bulanmaya başlamıştı.
"Yoksa pes mi ettin minik Snow?"
"Hayır!"
Dediğim gibi elimde buzdan bir kılıç oluşturup ona doğru savurdum. İlk darbeyi savuşturdu ama ikincisi tek elini kopardı. Acıyla çığlık attı. Sonra iğrenç bir koku bırakarak kayboldu. Cidden kayboldu. Şu içinde olduğu duman etrafını sardı ve patladı sonra yerinde yeller esiyordu. Ama çığlığı hala kulaklarımdaydı. Sabahı bekleyemezdim. Olay başladığından beri kılını kıpırdatmadan yatan Mabel in yanına koştum ve sarsarak uyandırdım.
"Kim o benim uyku mu bölen o*****?"
"Mabel benim."
"Çok özür dilerim..."
"Sırası değil daha demin iblis buradaydı bana saldırdı!"
"Ne?!"
"Evet!"
Önce öküzün trene baktığı gibi baktı sonra odanın dağınıklığını süzdü.
"Haklısın burası bomba patlamışa dönmüş."
"Hemen Alex ve Dipper ı uyandır."
"Tamamdır."
Yataktan fırladı. O odadan çıkınca ben de üstümü değiştirdim. Bir kaç dakikaya hepimiz aşağıda toplanmış bu konuda tartışıyorduk. Alex sadece düşünceli bir şekilde önüne bakıyor, Dipper sa Mabel ile bu konuda tartışıyordu. Ben öylece duruyordum. Şaka şaka yaralarımı temizliyordum.

Sağ kolum çok kötü bir şekilde kanıyordu. Güçlerim iyileştirebilirdi ama iste iblis çiziği zaman geçmesi gerekiyordu. Şu an dikiş atılması gerekiyordu ama bem iğneye elimi bile sürmek istemiyordum.

Mabel ve Dipper hala tartışırken - yanlış anlamayın konuşurken- Alex ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Yardım lazım mı?"
"İyi olur."
"Acıyacak."
"Yapta bitsin hemen."
"Tamam."
Alex kolumu dikerken ben de tartışmaya katıldım.
"Peki ne yapacağız yani ben bu konularda sizden daha az şey biliyorum."
"Öncelikle Dipper ın dediği gibi müdürün yanına gidicez."
Alex hemen karşı çıktı.
"Ama bunu kendiniz çözmelisiniz dedi yani bu biraz oyun boşanmış girmez mi?"
Dipper aradan kaynayarak;
"Çocuklar kimse uyanmadı daha."
Mabel bunu yeni fark etmiş gibi duvarda asılı duran saate baktı. Evet hala bir saat vardı.
"Ee ne yapcaz?"
Ben aradan kaynadım.
"Nöbetleşe uyumaya ne dersiniz gerçi ben bu yaralarla uyuyamam bir daha da neyse."
Mabel ;
"Bence nöbetleşmeye gerek yok iblisler güçlü olabilir ama onlarında senin şu bahsettiğin yaralarının iyileşmesi için zamana ihtiyaçları olur. Yaklaşık iki saat ve iblisler güneşe çıkamaz."
"Aynen commaynen." diyerek onu destekledi Dipper.
"Tamam öyleyse." diyerek konuyu kapattım.
Mabel ayağa kalkmama yardım etti. İblis beni kapıya attığında ayağım dolap kırılması oluşan bir çubuğa takılmış ve yarılmıştı.

Merdivenden çıkmak benim için bir işkenceydi. Ama sonunda yatağa oturmayı başardım.
"Mabel üzgünüm sizin başınıza da böyle bir dert sardım."
"Hey kendine acıma biz arkadaşız hem herkesin kaderi çizilmiştir o bir kaç yoldan birini seçersin ve bazıları bundan da kötü olabilir. Yani demek istediğim şu daha kötüsü de olabilirdi."
"Haklısın."
"Hadi uyu artık."
"Söliyim o küfürü unutmayacağım."
"Asabi olunca olur böyle şeyler insanlık hali."
İkimizde kahkahalarla gülmeye başladık.

********
Hepimiz müdürün kapısında bizi çağırmasını bekliyorduk. Yaralarımın çoğu iyileşmişti. Ama hala acıyorlardı. Sonunda Bayan Pines in içeriden "Girin!" diyen sesi duyuldu. İçeri girince bir haritayı incelediğini gördük. Bizi fark edince haritayı kapatıp sargılı koluma baktı ve derin bir nefes aldı.
"İblis yaptı değil mi?"
"Evet."
Dipper hemen konuya girdi.
"Bayan Pines yardımınıza ihtiyacımız var biz daha ince hiç bir iblisle savaşmadık yani ne yapacağımızı bilmiyoruz lütfen yol gösterin."
Bayan Pines ın sessiz duruşu asırlar gibi geldi ama sonra derin bir nefes aldı ve;
"Tamam edicem. Öncelikle sanırım yeteneklerinizi geliştirmeniz lazım."
"İyi ama nerde geliştirmez ki?" Alex in bu sorusu üzerine hepimiz yine Bayan Pines a baktık. Düşünceli görünüyordu ama sonunda yüzüne hafif bir gülümseme yerleşti.
"Beni takip edin."
Hemen sonrasında kapıdan çıktı ve merdivenlerden aşağıya indi. Biz de arkasından gittik.

Öğrencilerin gitmesinin yasak olduğu kata indiğimizi anlamam uzun sürmedi.
"Ee Bayan Pines bizi yasak kata götürüyorsunuz."
"Biliyorum."
"İyi de orada ne var?"
"Eski arena."
"Ne!"
Bu soruyu hepimiz aynı anda sormuştuk.
"Dedim ya eski arena. Orada istediğiniz gibi yetenek sergileyebilirsiniz."
"Ama bu binanın temelleri o arenanın üstünde yani..."
"Hayır hiçbir şey olmaz."

Bir kaç merdiven daha indikten sonra şu eski arenaya indik. Çok büyüktü. Kayalardan yapılmıştı ve bazı yerlerinden kökler - bu kat toprağın altındaydı - çıkmıştı. Ama hala iş görürdü.

Bayan Pines arenanın ortasına gelince durdu ve bize doğru döndü.
"Evet şimdi ilk kim başlamak ister?"

Kimse öne çıkmadı.
"Pekala o zaman İrma ve Dipper. Siz dövüşün."

Evet çok basit olucaktı. Geçitler açan bir manyakla dövüşen bir buz kraliçesi çok mantıklı. Ama sesimi çıkarmadan arenaya Bayan Pines ın yanına yürüdüm. Dipper benden daha yavaş hareket etmişti. Bayan Pines kuralları sıralamaya başladı.
1= Öldürmek yok. Sadece yaralamak serbest.
2= Karşıda ki yere düşene ya da pes edene kadar dövüş devam edicek.
3= Pes edecek kişi en az 5 dakika dayanmak zorunda.
4= Her türlü silah serbesttir.
5= Dışarıdan yardım almak kesinkes yasaktır.
"Anlaşıldı mı?"
"Evet."
"Evet."
"O zaman dövüş başlasın."

Bizi karşı karşıya getirdi ve Alex le Mabel i eski trübünlere yolladı.

Ve dövüş başladı.

karlar kraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin