MİN Jİİ'NİN AĞZINDAN
Mina ve Minho içeri girdiğinde gözlerim olabildiğince açıldı. Jungkook bunu fark etmiş olacakki kaşları çatıldı arkasını döndüğünde ikisini görmesi bir oldu. Hızla bana döndüğünde korkudan değil de sinirden dönmüş gibiydi.
Kafamı tekrar Mina ve Minho'ya döndüğümde bana şakınca bakan iki çift göz görmeyi tabiki bekliyordum.
Mina kaşlarını çatarak sırtı ona döndük olan Jungkook'a baktı. Jungkook ise yumruğunu sıkmış ve çenesi kasılmış bir şekilde karşısına bakıyordu.
Mina Minho'nun elini bırakarak hızla bize doğru ilerlemeye başladı. Eğer Jungkook'u görürse benimle asla konuşmaz ve benden nefret eder.
Ki ben düşünürken Mina çoktan karşımıza geçmiş bir bana bir Jungkook'a bakıyordu. Gözlerindeki hayal kırıklığı ve öfkeyi fark etmemek mümkün değildi. Min Seol annesini fark edince koşarak ona sarıldı Mina Jungkook'a iğrenerek bakıyordu. Bakışlarını Jungkook'dan çekip bana çevirdiğinde hiçbir şey yapamamıştım. Mina dişlerinin arasından konuştu "Min Jii bana bu durumu açıklayabilir misin!?!"
"Bak Mina hiçbir şey göründüğü gibi değil!"
Gözlerini kapattı ve ellerini saçlarına daldırdı. "Ne demek göründüğü gibi değil! Kör müyüm ben, benim oğlumun bu adamın yanında ne işi var!?!" Jungkook hızla ayağa kalktığında sandalyesi yere savruldu. Mina ilk önce irkildi fakat daha sonra omuzlarını dikleştirdi. Minho yanımıza gelerek şaşkınca hepimize baktı ve ardından konuştu "Aşkım neler olduğunu açıklayacak mısınız?" Mina bana döndü ve imalı bir şekilde "bende neler oluyor anlamaya çalışıyorum aşkım." dedi.
Jungkook ikisinin birbirine aşkım demesinden rahatsız olmuş olacak ki, çenesi daha çok kasıldı.
Mina tekrar bana dönerek sinirle konuştu, "Sana inanamıyorum Min Jii! Ben sana güvenip oğlumu bıraktım ama senin yaptığına bak!"
"Mina lütfen dinle beni." yalvarırcasına gözlerine bakarken kafasını iki yana sallayıp hayal kırıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. "Mümkünse uzun bir süre görüşmeyelim Min Jii." itiraz etmek için kafamı salladığımda elini havaya kaldırıp susmamı sağladı. Daha sonra Min Seol'e dönerek gülümsedi ve elini uzattı "Hadi birtanem gidiyoruz."
Min Seol annesinin yanına koşarken Minho cüzdanından bir miktar para çıkarıp masaya fırlattı. Onun bu hareketi üzerine Jungkook'un kasılmış olan çenesi bir anda gevşedi fakat daha fazla sinirlenmiş gibi görünüyordu. Minho arkasını dönüp gideceği sırada Jungkook sert bir şekilde omuzundan tuttu ve durmasını sağladı. Minho hızla arkasını dönüp Jungkook'a baktı. Jungkook ise bir adım öne geçerek eliyle masada duran parayı işaret ederek konuştu.
"Gitmeden önce masanın üzerine fırlattığın kağıt parçasını al!" Minho kaşlarını kaldırarak alayla Jungkook'un yüzüne baktı. "Neden ben oğlumun yediklerinin parasını ödüyorum." Jungkook'da aynı şekilde alayla kaşlarını kaldırdı ve konuştu. "Bakıyorum da sahiplenmişsin sana ait olmayan bir çocuğu. Al şu üç kuruşunu!"
Minho cevap vermek için ağzını araladığı sırada Mina araya girdi. "Evet sahiplendi, yani senin yapamadığını yaptı! Ayrıca dediği gibi kendi ailesinin masraflarının parasını ödüyor o."
Mina konuşunca Jungkook'un yüz ifadesi düz bir hal aldı. Mina'ya karşı sert olamıyordu.
Mina sevgilisinin elini tuttuğu gibi hızla kafeyi terk etti. Jungkook sinirle nefes verdi ve kendini arkasında duran sandalyenin üzerine attı. Ben ise ayakta öylece bekliyordum. En iyi arkadaşım beni bir kalemde silip atmıştı ve haklıydı da ona ihanet etmiştim. Jungkook gözlerini üzerime diktiğinde ona baktım. Cidden olaylar iyice sarpa sarmıştı, şimdi Mina'ya kendimi nasıl affettireceğim ben. Jungkook ayağa kalktı ve masadaki parayı eline aldı ve kasaya yöneldi. İçtiklerimizin parasını ödedikten sonra kapıya yöneldi ve çıkışta duran çöp kutusuna Minho'nun parasını attı. Daha sonra bana döndü ve sakince konuştu. "Şimdi gitmem gerekiyor Min Jii, yarın çok önemli bir toplantım var, daha sonra görüşürüz."
Omuzlarımı düşürdüm ve cevapladım. "Bilmiyorum Jungkook bu saatten sonra görüşmesek daha iyi."
Tam arkamı dönmüş gidecekken kolumdan tutup durdurdu ve kaşları çatık bir şekilde baktı. "Olmaz Min Jii bu işin peşini bu kadar çabuk bırakmayacağım."
Sinirle gözlerine bakıp tısladım. "Yeter Jungkook gerçekten yeter! Senin yüzünden arkadaşıma ihanet ettim, artık yüzüme bile bakmayacak, sen hala geçmiş karşıma bu işin peşini bırakmayacağım diyorsun!!!"
"Ne dememi bekliyorsun Min Jii? Ya o çocuk benimse?"
Söylediği şeyle donup kalmıştım, sakın belli etme Min Jii sakın. "Saçmalama Jungkook bu imkansız bir şey." Omuzlarını silkti ve arkasına dönüp giderken konuştu. "Neden imkansız olsun ki?"
...Huhuhu sizce nasıl bir bölümdü? Arkadaşımla telefonda konuşurken yazdım kıymetimi bilin!
Sizce gelecek bölümlerde ne olacak? Jungkook Min Seol'ün kendi oğlu olduğunu öğrenecek mi?
Mina Min Jii'yi affedecek mi?
Ve Yoona ile Jimin ne zaman karşılaşacak?
Sorular sorular...
Bb hepinizi dünyalar kadar çok seviyorum. 😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jungkook▶️Serseri Kocam◀️
Фанфик-Yaptığın onca şeyden sonra sana geri dönebileceğimi nasıl düşünürsün Jeon Jungkook! -Döneceksin Minia.... Çünkü bana hala deliler gibi aşıksın... Ve bende sana aşığım.