4. Bölüm: Dün Öğle Yemeği

44 5 2
                                    

İşte kurtuluş, işte özgürlüğün sesi: Tenefüs zili. Edward dışında herkes zili duymuş ve kendini dışarı atmak için uğraşıyordu. Ama Edward çaprazında oturan Jessica'ya -okulun en güzel kızı olur bu arada- odaklanmıştı. Hergün, he dakika ona bakardı zaten. Dün, ondan önceki gün ve diğerleri... Ama bu seferki bakış nedeni farklıydı. Eskiden aşk, tutku, sevgi belki arzu hisleriyle baktığı kıza şimdi nefret, kin ve intikamla bakıyordu. Sol ayağı sağ dizinin üsünde, elleri cebinde ve sağ dizini -duyduğu nefret hissinin belirtisi olarak- hızlı hızlı sallaması Jack'i işkillendirmişti. Bir şey demese de gözü Edward'daydı. Her an delilik yapabilrdi. Dünkü gibi :D Edward sinirle Jessica'ya bakmaya devam ederken Jessica hafifçe kafasını Edward'a çevirdi. Ama utanırmış gibiydi. Hayır, hayır... Daha çok suçluymuş gibi eğmişti kafasını. İki gözünü de Edward'a çevirdi ama yüzüne, gözlerine bakmıyordu. Sadece yandan onu gözetliyor gibiydi. Ama bu Edward'ın umrunda bile değildi.Onu gördüğünde aklına gelen tek şey dün öğle yemeğiydi

-DÜN ÖĞLE YEMEĞİ-

Edward:

-Kanka siz yiyin benim birisiyle konuşmam lazım.

Jack:

-Kiminle?

James gıcık bir gülümsemeyle:

-Acaba?tıs tıs tıs:D

Tom da James'e eşlik ederek yemeklerini aldılar. Jack Edward'ın kolundan tutup:

-Bak Edward, işine karışmak istemesem de o kızı pek gözüm tutmuyor. Kimlerle takıldığını sende biliyorsun. Hem böyle saklayarak...

Edward Jack'in lafını kesip hem küçük bir gülümseme hem de Jack'in sırtına güven verircesine vurarak:

-İşte ben de tam bunu halletmeye gidiyorum kardeşim. Sen hiç merak etme.

Diyerek hızlıca Jessica'nın yanına gitti ve gizlice masasına önceden hazırladığı yazışma kağıdını bıraktı. Jessica bunu görünce kimse görmesin diye hızlıca kağıdı aldı ve cebine attı. Evet, kimse görmemişti ama biri hariç: Michael.

Michael'ın gözü hep Jessica'daydı zaten. Çocukluk arkadaşıydı. Hep beraberlerdi ve hep ona aşıktı. Hayatında en çok sevdiği insan Jessica'ydı. Annesi ve babasını pek sevmezdi zaten. Onlar ne zaman kavga etse Jessica onu teselli eder ve kucak açardı. Belki de bu yüzden onu çok seviyordu. Kendini ona muhtaç hissediyordu. O olmadan sanki ölecekmiş gibi... Ama şu çocuk. Yani Edward. Bir iki haftadır hep gözüne çarpıyordu. Ne zaman görse Jessica'ya bakıyordu. Aslında bu pek de önemli değildi. Çünkü okuldaki her erkek bir kere olsun Jessica'ya aşık olmuştu. Tek sorun Jessica'nın da ona bakmasıydı. Bugüne kadar kendini teselli edip durdu ama o kağıdı gördükten sonra artık kendini tutamazdı. Bir şeyler yapmalıydı.

Jessica gizlice kağıdı okudu"Çatıdayım. Gel konuşalım. Seni özledim."Son cümleyi okuyunca ister istemez gülümsedi. Daha önce çok mektup almasına rağmen onunki farklıydı, hiç böyle hissetmemişti. Hemen tepsisini kaldırıp çatıya doğru ilerledi. Michael'ın gözünden kaçması imkansızdı. Jessica çatıya geldiğinde kimse yoktu. Biraz ilerleyince arkadan birinin sarıldığını hissetti. Bu koku, bu his kesinlikle oydu:Edward. Jessica gülümsedi ve yüzünü Edward'a döndü:

-Ne yapıyorsun, biri görecek?

-Bir şey olmaz.

Diyip daha da sarıldı. Jessica onu kendinden ayırıp:

-Dışarıda buluşalım. Okulda biri görürse eğer...

-Ne olur Jessica? Nolur ki?

Diye bağırdı Edward. Jessica şaşırdı bir anda Edward'ın böyle davranmasına:

-Aaaa...Şey...Biliyorsun işte...Saklıyoruz...

-Niye saklıyoruz ki? Yasak bir şey yapıyormuşuz gibi. Ha Jessica niye? Niye?

-Çünkü... Çünkü...

-Yok di mi cevabın? Yok işte. Utanıyor musun benden?

-Ne? Saçmalama. Böyle bir şey olmadığını biliyorsun.

-Bilmiyorum Jessica. Artık hiçbir şey bilmiyorum.

Diyip arkasını dönüp hızlı hızlı yürümeye başladı. Jessica'nın kalbi de onunla beraber gidiyordu. Ölecekmiş gibi hissetti, kimsesiz gibi. Attığı her adımı sanki kalbinde atıyor gibiyordu. Jessica'nın yanağından 40 yılda bir akan o yaş akınca koşmaya başladı. Koşarken gözü kapalıydı. Edward'ın badenini buldu ve sardı kollarıyla. Sıkıca , sıkıca sardı. O tek bir yaş şimdi şelaleye dönmüştü:

-Gitme. Yalvarırım. Korkuyorum. Sadece korkuyorum

Edward dona kaldı. Siniri biranda kaybolmuştu. Yüzünü Jessica'ya döndüğünde ağladığını gördü:

-Ağlıyorsun.

Jessica yaşlı gözleriyle Edward'a baktı. Tıpkı kedi yavrusu gibi bakıyordu. Edward iki baş parmağıyla Jjessica'nın yaşlarını sildi ve yüzünü okşadı. Söyleyecek söz aradı ama bulamadı. Sadece sarıldı ve sarıldı. Zil çaldığında önce Jessica sonra Edward gitti. Koridorlar bomboştu. Sınıflar da... Yemekhaneden sesler geliyordu. Girdiklerinde herkes susup onlara baktı. Hepsinin elinde bir cep telefonu vardı. Edward bir tanesini alıp baktığında şok oldu. Jessica da eğilip fotoğrafı görünce beyninden vurulmuşa döndü. Daha 2 dakika önce sarıldıkları şimdi herkesin telefonundaydı.Tek soru bunu kimin yaptığıydı. Aralarından biri:

-Gerçekten çıkıyor musunuz? Çok saçma. İnanamıyorum.

Herkes kendi arasında konuşmaya başladı. Edward fırsat bu fırsat diyip tam"EVET" diyeceği sırada ağzı açık kaldı. Çünkü Jessica çoktan:

-HAYIR.

diyiverdi. Edward gözlerini Jessica'ya çevirdi. Dili tutulmuştu. Jessica çok ciddi ve sinirliydi. Birisi:

-Bu fotoğraf ne peki?

diyerek telefondaki fotoğrafı gösterdi. Jessica hiç düşünmeden:

-Evet çıkıyorduk. Ama sadece 1-2 hafta sürdü. Az önce yani o fotoğrafta ayrıldıldığımız zamanın... Bunu devam ettiremeyeceğimi söyledim ve ayrıldık.

Edward ani bir refleksle Jessica'nın kolunu tuttu ve kendine çevirdi:

-Ne? Ne ayrılma...

-Ayrılalım. Hemen. Seni terk ediyorum Edward. Şimdi, burada.

-Ama ... Ama az önce sen...

-Az önceyive ondan öncekileri de unut. Sen bana layık değilsin.

diyip Edward'ın kolunu itti ve arkasını dönüp gitti. Edward öylece kalakaldı. Jack devreye girip Edward'ı götürmeseydi ne yapacağını kendisi de bilmiyordu. Herkes şok içindeydi. ek kişi hariç:Michael. O gülümsüyordu. Başarmıştı. Telefonundaki çaktiği resimleri silip derin bir ohh çekti ve o da oradan ayrıldı.Jessica ise merdicen altında o çok değerli gözyaşlarını döküyordu. Edward için, sevdiği adam için. Bunu yapmak zorundaydı. Onu korumalıydı. EDWARD'I...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 27, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

4. Bölüm: Dün Öğle YemeğiWhere stories live. Discover now