Sınıfın çoğunluğu artık havalılığa değilde daha çok iç güzellik dedikleri o sonsuz ve derin kalplere bakıyordu. Ama burdan artık onların ezik olduğunu çıkarmayın. Onlar gayet zekiydiler. Denemeleri hep iyi geçmiştir. Ama TABDER'in hepsi için bu geçerli değil. Deniz sınıfının en kötü 4. süydü ama ona rağmen bir devlet okulunda iyi denebilecek netleri vardı. Burak hep inişli çıkışlı bir çocuktu. Her yönden hemde. Tavır ve duyguları çok çabuk değişebiliyordu. 2 dakika önce yaptığınıza gülen çocuk gidiyor, yerine "Yeter artık lan. Yapma şunu!" diyen bir çocuk geliyordu. Tuana da Burak'tan farklı değildi. Cümleleri hep ezbere idi. Ne yapayim ya da Ya ile başlayan herhangi bir cümle olurdu genellikle kurdukları. Arda kendi halinde yakışıklı bir çocuktu. Dersleri iyiydi ve kızların çoğu ona hayrandı. O da popülerdi ama insanlar onu bu yüzden değil de herkese eşit davrandığı için seviyordu. Ege ise yine çok temiz yürekli ve popülerler listesinse yerini almış bir yarı-inek yarı-gamer tipindeydi. Rüstem ise genellikle ezilir, yeri geldiğinde lafı çok iyi yapıştırırdı. Bu onun inişli çıkışlı olduğunun en büyük kanıtı. Onun dışında sınıfta TABDER ile birlikte bir gruplaşma söz konusu oldu. Erkinler TABDER'e ve özellikle (!) Deniz'e çok büyük kin besliyorlardı. Çünkü işin aslını o açığa çıkartmıştı. Son olarak Deniz ise okulun en eziklerinden olsada yeri geldiğinde her konuda başarısını s9 u masaya koyar gibi ortaya koyuyordu. Ama yinede sınıf tarafından sevilirdi. Sevecen ve kendine has özellikleri vardı. Erkeklerin çoğunluğu futbol aşkıyla yanıp tutuşsa da deniz hiç öyle biri değildi. Diğerleri gibi kızlara laf atmaklada uğraşmıyordu. Hatta bazen erkeklere kızları yeğleyebileceğini bile söylemişti. Ama arkadaşlık ve güven onun olmazsa olmazıydı. Hepsinin öyleydi ve hepside bu özellikleri ile mükemmel bir grup oluşturmuşlardı...
SON
Umarım beğenmişsinizdir arkadaşlar. Galiba bu kitaba bende aşık oldun kib bay <3