Dear Darling

8.Bölüm

Merhabaa :D Bu sefer burada söyleyeceğim çok bir şey yok :D O yüzden Ramazan'ınızın güzel geçmesini diliyor ve gidiyorum xx

Sevgili Günlük diye başlamayacağım günlük,

Emin ol lisedeki ergen hallerime dönüş yapmak istemezdim ama kafam çok karışık. Bir insan sana hem çok yakın hem de çok uzak nasıl olabilir? Ah, çok güzel oluyor. Bunu şu ana kadar iki kişide gördüm: Matt ve Harry.

Matt ile ayrıldık, beni aldatan o ama neden hala instagramda resimlerimi beğeniyor? Neden hala tweet attığımda eskiden yaptığı gibi RT yapıyor veya favorilerine ekliyor? Bu hareketleri sadece kafamı karıştırıyor. Yani kendini hatırlatıyor ve bu üzerimde inanılmaz bir baskı oluşturuyor. Tam onu unuttum diyorum, öyle davranışlarda bulunuyor ve her şeyi -psikolojimi dahil- alt üst ediyor.

Bir yandan da Harry var. Mia ve Madison beni sevdiğini söylüyorlar ama onlara inanmıyorum çünkü turne başladığından beri bizimle değillerdi. O gece film izledikten sonraki davranışlarını görmediler. İçimde kalan özellikle o gece çünkü film sırasında çokta mutlu değildi. Aksine gergin ve yorgundu, bu beni de etkiledi. Nedense o gece iyi bir uyku bile uyumadım. Üstelik sonrasında çok garip davrandı ve bu beni yoruyor. Ona nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum. Bu altı gündür böyle.

Ben aslında ne yapacağımı hiçbir şekilde bilmiyorum.

İşin güzel tarafı, Zayn hala aynı. O hep benimle olduğu gibi, hiç değişmedi. Bana her zaman yardımcı oluyor, konuşmasak bile. Her zaman yanımda olduğunu biliyorum ve bu ihtiyacım olan şey. Ona güveniyorum.

Yazımı bitirmemiş gibi bıraksam da defteri kapadım ve başucumdaki çantama koydum. Ardından gerindim ve gündelik işlerimi gidermek üzere lavaboya girdim. Söylemeyi unuttum, şu an sabahın altısı. Neden bu saatte kalktım bilmiyorum ama olsun, erken kalkmak genelde iyidir. Bugününde serbest günümüz olduğunu düşünürsek... Tamam, övgülerinizi kabul ediyorum.

Banyoya girdiğimde etrafıma bakındım ve kendimi oyalayacak bir şey aradım. Hayır, jiletle bileklerimi kesmek gibisinden değil. Mesela daha sekiz saat önce duş almışken ve saçım hala kurumamışken bir kere daha duş almak. Bunu çok sevdim.

Yavaş ve küçük adımlarla odaya geri döndüm ve dansa uygun tayt ve üst, iç çamaşırı, bornoz alarak banyoya geri döndüm. Hepsini bıraktıktan sonra üstümdekileri çıkarıp duşa girdim.

Suyla ilgili hem çok güzel hem de üzücü anılarım var. Mesela bir keresinde karla karışık yağmur yağarken Stanley ile eski evimizin bahçesindeki havuza girip frappucino içmiştik. Madison ile havuza kahve döktüğümüzü hatırlıyorum, annemden azar işitmiştik. Aslında azarın nedeni üzerimiz ıslakken evi turlamamızdı ama olsun.

Bir yandan da Matt ile ayrıldığımız gün var. Yağmur yağıyordu. O damlalar bence hala gökyüzü bana acıdığı için yeryüzüne düştü. Yine de o olaydan sonra yağan her yağmurda çok eğlendim. Arkadaş grubumla mangal yaptık, havuz partisi düzenledik, Harry ile koşu yaptık, Zayn ile muhabbet ettik, tüm çocuklar ile selfie çekildik ve daha bir sürü şey. Son zamanlarda yağmur beraberinde güzel olaylar getiriyor.

Yaklaşık dört kere şampuanlanıp hayatımı film şeridinin yavaşlatılmış hali olarak gözden geçirdiğimde burada durmaktan sıkılmıştım. Ani kararımdan sonra hızlıca çıktım ve giyindim. Sıra kurutmaya geldiğinde saçlarımı kestirdiğim için mutluydum. Bunu tura başlamadan önce yaptım ve o kestirme aynı ay içinde ikinci olduğu için boyu omuzlarıma gelecek kadar kısaldı. Aslında dalgalı olduğu için öyle, normalde daha uzun görünüyor. En azından ıslakken diyelim.