Kaan İn sözleri bende soğuk duş etkisi yaratmıştı. Tepki bile veremiyordum. Öylece ayakta dikili kalmıştım. Gözlerim yuvalarından çıkmış Kaan ı seyrediyorum. Sonra annem cevap verdi "Ne oldu ki" Kaan büyük bir ciddiyetle "Konuşmamız gereken şeyler var bir saatliğine alabilir miyim? Merak etmeyin arabayla tam saatinde getiririm." Annem ne diyeceğini şaşırmışa benziyordu. Ama yine de"peki ozaman ama geç kalmayın!" Dedi. Ben hala donuk vaziyetteydim. Etrafa aylak aylak bakıyordum. Annem bana seslendi "Haydi kızım gitte giyin". Olur anlamında başımı salladım. Arkamı dönüp odama giderken dizlerimin gucsuzlestigini fark ettim. Odama girip dolabımı açtım. Çok bir kıyafetim olmadığından dolap boş sayılırdı. Ve sanırım sinir krizi geçirecektim. Tam o sırada dolabın arkasına ilismis bir paket gördüm. Paketi elime alınca hatırladım. Bu elbiseyi bana biricik kankam yağmuşş um almıştı. Ama annemin çok süslü giyemezsin diye kız analigi tutunca birkez bile giyememistim. Ama bugün giyecektim. Paketinden çıkarınca giymediğim her güne lanet ettim. Bu ne güzel bir elbiseydi. Pudra rengi mini elbisenin kolları çeşitli taşlarla süslenmişti. Kemer detayida ince belimi ortaya çıkarıyordu. Ayakkabı olarak da krem rengi stilettolarimi giydim. Sarı saçlarımı hafif bir dalgayla açık bıraktım. Hafif pembe bir parlaticiyla dudaklarımı renklendirip biraz da fondöten sürdüm. Sanırım hazırdım. Fazla mı abartmistim? Yoo hayır hayır Kaan a azdı bile. Odamdan çıkarken de krem rengi rugan, askılı çantamı alıp dışarı çıktım. Kaan çayını bitirip masaya koymuştu. Annemle sanırım detayları konuşuyorlardı. Benim geldiğimi fark edince ikisi aynı anda bana baktı annemin gözlerindeki sinire inat Kaan çok yumuşak bakıyordu. Beni baştan aşağı suzdukten sonra gözlerimin içine baktı. Masmavi gözleri okyanuslardaki lodosu değil kırlarda oynayan çocuklar gibi masumdu. Biz böyle yoğun duygularla birbirimize bakarken annem araya girdi"Sanirim bu elbiseyi kaldırmıştık Arya!" Kann gözlerini benden ayırmadan "Bence çok güzel olmuş her şeyi yakışmış" dedi. Annemde "bende bundan korkuyordum ya "dedi sessizce. Kaan gülümseyerek ayağa kalktı. "Gidelim mi artık? "."oluur" dedim masum bir sesle. Anneme bakmaya korktuğumdan hiç bakmadım direkt evden çıkıp arabaya yürüdük. Gördüğüm araba araba değil sanki bir uzay araciydi. Ama cahilligimi gizlemek için tepki vermeden arabaya yürüdüm. Kaan nazikçe kapımı açtı. Annemde evin önüne çıkmıştı. Ama hala bakmamak ta ısrar ediyordum. Kaan kapımı kapatırken sıcacık gülümsedi. Ben de ona karşılık verdim. Kendi de arabaya bindi artık yoldaydik. Hiç konuşmadan gidiyorduk ki sordu "nereye gidelim?"." Bilmem sen nereye istersen oraya". Sonunda deniz kıyısında salaş ama lüks bir restorant a geldik. İçeri girince garson bize bir oturacak masa gösterdi. Masaya gidince Kaan yine kibarca sandalyemi geri çekti. Bende ona gülümseyerek oturdum. Kendi de karşıma oturdu. Siparişleri verince gözlerimin içine uzun uzun baktı. Bu an hiç bitmesin Allah'ım!. O sırada söze başladı. Senle konuşmak istiyorum Arya. Adımı onun ağzından duyunca tuhaf oldum ama çabuk toparladim "ne hakkında acaba?" Kaan derin bir nefes aldı "Yusuf hakkinda".