Onu görür görmez öfkelenmiştim.Öylece dikilmiş,kapının önünde duruyordum.Aniden birinin omzuma dokunmasıyla hızla döndüm."Bana baksana sen!Niye bensiz geldin okula?"Cevap vermeyip önüme döndüm ve yavaş adımlarla yürümeye başladım. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu.Ayza "Hey!Beklesene beni!"deyip arkamdan gelmeye başladı.Yanıma ulaştığında "Neyin var?"dedi."Yok bir şey."dedim ve adımlarımı hızlandırdım.Üstelemeyip yanımda yürümeye başladı.
Sınıfa girip yerimize oturduk.İyi ki Ayza ile aynı sırada oturuyorduk.Birkaç dakika içinde herkes sınıfa geldi.Ben ise gözlerimi sıramdan ayırmıyordum.Sanki bakışlarımı çevirdiğim an Karan'la ya da Arel'le göz göze gelecekmişim gibi hissediyordum ve bunu hiç istemiyorum.
Defterimi ve kalemimi çantamdan çıkarıp bir şeyler karalamaya başladım.Sıkılmıştım,oyalanmam gerekiyordu.Birkaç dakika sonra sınıfın kapısının açılmasıyla başımı çevirdim.Hoca yanında bir kızla gelmişti.Yeni öğrenci olmalı.İstemsizce gözlerim Arel'e kaydı.Gerilmiş görünüyordu,sanki canı bir şeye sıkılmış gibi. Hocanın sesiyle dikkatimi ona verdim.
"Çocuklar tanıştırayım,yeni sınıf arkadaşınız Rüya."
Sarı saçları ve mavi gözleriyle güzel bir kızdı Rüya.Zaten şimdiden bazı erkekler gözlerini ona dikmiş bakıyordu.O ise sadece bir yere odaklanmıştı, onun bakışlarını takip ettiğimde gözlerim Arel'i buldu.Arel de önündeki deftere bir şeyler çizmekle meşguldu.Hocanın "Hadi kızım geç boş bir yere otur.Teneffüste arkadaşlarınla tanışır,konuşursunuz."demesiyle Rüya Arel'in yanına gidip "Oturabilir miyim?"dedi.Arel tam konuşmak için ağzını açmıştı ki o çoktan oturmuştu bile.
Hoca dersi anlatmaya başladı. Ben de bir yandan not tutuyordum.Gözlerim arada etrafı taramıyor değildi.Başımı ne zaman çevirsem Karan'ı beni izlerken buluyordum.Oldukça rahatsız edici bir durum bu.Sanırım ilk defa bir an önce dersin bitmesini istiyordum.Gergindim ve bir türlü odaklanamamıştım.
Sonunda teneffüs zili çalmıştı.Arel hiddetle yerinden kalkıp sınıftan çıktı.Ne olmuştu buna birden bire.Ayza kolumdan tutup beni kaldırdı."Hadi kantine inelim."Başımla onaylayıp peşinden gitmeye başladım.Kantine geldiğimizde tek başına bir masada oturan Arel'i gördüm.Ayza beni tekrar çekiştirdiğinde içecek bir şeyler aldık ve geçip masalardan birine oturduk.
"Nefes, ben şu yeni gelen kızı hiç sevmedim yaa!"
"Neden?Henüz tanımıyoruz bile."dedim Ayza'ya.Aslında ben de ısınmamıştım ama ne yapabilirim ki.Aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.
"Onu boşver de bu pislik Karan nasıl çıkmış hapisten?Ondan nefret ediyorum ama bir türlü kurtulamıyorum.Ne yapacağım ben?"
Ayza destek verircesine elimi tutup "Merak etme,elbet ondan kurtulacağız.Hayatımda onun kadar pislik birini görmedim."Bir süre ikimizde sessizliğimizi koruduk.Ardından Ayza "Bak yeni kız geliyor."dedi. Ama başımı çevirmedim çünkü arka masada Arel oturuyordu.Şimdi göz göze falan geliriz..Ama Ayza sağolsun bana her şeyi anlatıyordu."Yaklaşıyor,Arel'in oturduğu masaya geldi."dedi fısıltıyla.Yakınımızdaydı ve duymasa iyi olurdu.Birkaç saniye sonra Rüya'nın sesini duymuştum."Arel, biraz konuşabilir miyiz?"Ses tonu değişikti,sanki..önceden tanışıyormuş gibi.Tekrar komuşmaya başladı "Lütfen,konuşmama izin ver!"Sandalyenin hızla itilen sesi kulaklarıma doldu.Arel'in sinirli sesini duyabiliyordum."Bana bak Rüya!Konulacak bir şey yok!Ve seni uyarıyorum benden uzak dur!Yoksa canını yakarım!"dedi ve hızla yanımızdan geçip gitti.Onu nadiren böyle öfkeli görürdüm.Hatta hiç denecek kadar az.Demek önceden tanışıyorlar,bir geçmişleri var.Yoksa...Neyse canım banane.Beni ilgilendirmiyor sonuçta.
Zilin çalmasıyla kalkıp sınıfa gittik.Arel çantasını alıp başka birinin yanına oturmuştu.Rüya ise bunu görünce mutsuz suratıyla gelip yerine oturdu.Rüya hafif yüksek sesle "Baksanıza,Nefes hanginiz?"dedi.Arel o anda hızla başını kaldırıp Rüya ile göz göze geldi. Arel'in gözlerinde öfke varken Rüya tepkisizce bakıyordu.Kısık bir sesle konuşmaya başladım."Nefes benim de, neden soruyorsun?"Alaylı bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına.Baştan aşağı süzdü beni.Bu hareketleri..sinirlerimi bozmaya başlamıştı."Hiç,çok çalışkan olduğunu duydum da ondan merak ettim."dedi başından savarcasına.Bir şey söylemeyip başımı çevirdim.Kesinlikle onu sevmemiştim.Çok itici bir tipi vardı.
Hoca içeri girince herkes sustu ve dersi dinlemeye başladım.Şu sıralar dersleri boşlamıştım,biraz çalışmam gerekiyordu.
Ne yaşıyorsam yaşayayım,babamın benim için olan hayallerini unutmamalıydım.Mutlaka başarılı biri olmam gerekiyordu ve tabiki bunun için de ders çalışmam.
Birkaç dakika içinde odaklanıp dikkatli bir şekilde hocayı dinlemeye başladım.
***
Sorunsuz geçen derslerin ardından öğlen arası olmuştu.Ayza"Nefes hadi sen bahçeye çık.Ben de bize tost alıp geleyim."dediğinde onu başımla onaylayıp kalktım.
Bahçeye çıktığımda boş olan banklardan birine oturdum.Canım sıkılmaya başlamıştı.Gözlerimi okulun kapısına çevirip Ayza geliyor mu diye baktığımda Karan'ı gördüm.
Buraya doğru mu geliyor bu?Off..Artık ciddi anlamda bıkmıştım.Aramızda birkaç adım kaldığında hızla yerimden kalkıp yürümeye başladım. Ama kolumdan yakalayıp durdurdu."Hey!Dur bakalım nereye gidiyorsun?"Sinirle başımı ona çevirip kolumu kurtarmaya çalıştım ama bırakmıyordu."Bırak hemen beni!"diye öfkeyle söylendiğimde umrunda bile olmadı.Tekrar kolumu çekmeye çalıştığımda elini iyice sıkılaştırdı.
"Biliyor musun? Hırçın hallerini daha çok seviyorum."dedi gülümseyerek.
"Biliyor musun? Her halinden nefret ediyorum!"dediğimde suratındaki gülümseme donmuştu.
Artık onu üzdüğümde kötü hissetmiyordum.O bana acı çektiriyorsa ben de onu üzebilirdim değil mi?
Kolumu yavaşça bıraktığında konuşmaya başladım."Ne sanıyorsun?Bir gün seni seveceğimi mi?Hayır,hayır.Bu olmayacak ve sen..şimdilik çıkmayı başardığın parmaklıklar ardına geri döneceksin."
Öylece yüzüme bakıyordu.Pekala, hapisten çıkmış ve cezasını çekmemiş olabilirdi ama ona psikolojik acı yaşatabilirdim.
"Sana söylüyorum Karan.Yol yakınken benden vazgeç.Yoksa...Çok üzülürsün!"
İki kolumdan sıkıca tutup bir anda beni kendine çekti."Ne yaşayacağımız hiç belli olmaz, gökyüzüm.Demek beni sevmeyeceksin ha!Arel'i mi seveceksin?"deyip küçük bir kahkaha attı.Ardından sözlerine devam etti."Ah,üzgünüm güzelim. Sanırım o seni çoktan unuttu.Baksana eski sevgilisiyle birlikte,yeniden sevgili olacaklar gibi,ne dersin?Yakışıyorlar aslında!"Bakışlarımı gösterdiği yere çevirdiğimde Arel ve Rüya bankta oturmuş konuşuyorlardı.Rüya, Arel'in elini tutup gülümsedi ve Arel elini çekmedi.Gerçekten bu kadar çabuk unutmuş olamazdı beni değil mi?Tam gözlerimi çekecekken Arel'le bakışlarımız kesişti.Neden bilmiyorum ama tuhaf hissetmiştim.
Karan'a döndüğümde yine konuşmaya başladı."Onun seni gerçekten sevdiğini mi sanmıştın yoksa?"deyip bir elini saçıma uzattığında biri onun elini tuttu.O kişiye baktığımda Arel ile karşılaştım.Ne zaman geldiğini anlamamıştım."Dokunma ona!"dedi öfkeyle.
Karan beni bırakıp ona döndü."Ah,Arel!Bu hiç yakıştı mı sana?Bak,eski ama muhtemelen yakında yeni olacak sevgilin orda oturmuş seni bekliyor.Sen ise Nefes'le ilgileniyorsun.Bence hemen gitmelisin!"dediğinde Arel öfkeyle"Ne saçmalıyorsun sen?"dedi.
Karan konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki sözünü kestim."Arel,lütfen git burdan.Karan da gitmek üzereydi zaten.Değil mi Karan?"dedim. Yine olay olsun istemiyordum.Karan "Pekala,şimdilik öyle olsun."dedi ve uzaklaşmaya başladı.
Arel ile yalnız kalmıştık.Gitmiyordu,sadece gözlerime bakıyordu.Gerçekten benden bir günde vaz mı geçmişti?Her neyse bunu düşünmemeliyim.
Gözlerimi ondan çekip yürümek için birkaç adım atmıştım ki elimden tuttu."O benim eski sevgili..."sözünü tamamlamasına izin vermeyip "Hayır Arel,bana açıklama yapmana gerek yok.Sonuçta ben senin neyinim ki?"dedim ve elimi ondan çekip yavaş adımlarla ilerlemeye başladım.Arkamdan "Herşeyimsin."diye fısıldadığını duyduğumda gözlerimden bir damlanın akmasına engel olamamıştım.Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum.Gerçekten bazen ben bile kendimi anlayamıyorum.
Bir süre sonra başımı kaldırdığımda okulun arkasındaki, benim tabirimle ağlama köşeme geldiğimi fark ettim.Gidip oturdum ve hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
***
Bölüm nasıldı sizce? Ve yeni karakterimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARESİZ
Novela Juvenil"Öp beni" "Ne! " Başını bana çevirdi. "Duydun, öp beni. " Dediklerini yapıyordum evet ama bu fazlaydı. Ben bunu yapamazdım. Başıma karşıya çevirdiğimde ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Tam karşıda Arel oturuyordu. Öfkeli gözlerini üzerimize dikmi...