Adımı Aleyna diye bilin :) Belki daha Sonralarda Açıklarım :))
Yorumlarınızı beklerim
26 Ekim 2000
Ben bugün dogdum...Doğdugum da kimse tarafından sevilmemişim. Tamamen kurgulu çocukmuşum. Ablama ilik bulunamadığı için beni dünyaya getirmişler... O zamanları Dedem'den dinledim... O günler Annem Abla'ma bakıyormuş , bana bakmasına fırsat olmuyormuş. Çünkü o hastaydı.
Neyse ilerleyen günlerde kimse tarafında umursanmaz bir kız olmuştum. Sevilmeyen... İstenmeyen.. Doğrudur netice de kurguluydum.. Neyse artık biraz büyümüştüm. Hiç bir şeyden habersiz ilk ameliyatımı 1 yaşında oldum. Ameliyattan sonra her zaman ki gibi kimse benimle ilgilenmedi... Arada sırada yemek vermeyi unutuyorlardı. Nasıl unuturlar diye düşünürsünüz ama umursanmayınca unutuluyorum işte...
15 Mart 2002
O gün evde bir sessizlik olmuştu . Herkes ablamı düşünüyordu. Giydirdiler kıyafetlerimi , gittik hastaneye . Gene herşeyden habersiz 8. ameliyatımı olacaktım... Ameliyatta çıktıktan sonra ablamı ilk kez görmüştüm.. Bana baktı. Gülümsedi ve teşekkür etti. Hayatının bana emanet oldugunu söyledi. Bense hiç bir şey anlamamış gibi sadece baktım suratına
17 Eylül 2007
Bugün en mutlu günümdü. 1 hafta sonra bende büyümüş okula gidecektim. Herkesin anlattığı o efsane okula. Çok heycanlıydım , şimdiden hayallerini kuruyordum İçim içime sıgmıyor , gece uyuyamıyordum..
1 hafta sonra okula başladım . Yeni arkadaşlar , güzeller güzeli Zeynep Öğretmenimiz... Alınacak listeler annelerimize verilmişti. Çok güzel kelebekli defterlerim olacakdı. Herkez 'Oo Aleyna'daki defterlere bak be ' diyecekti...
Neyse eve gittiğimde yine kimse umursamadı. Üzerimi değiştirdim. Kahvaltılık birşeyler yedikten sonra salona oturdum. Bütün gözler bana dikilmişti. Sinirli biçim de herkes bana bakıyordu. 10 dakika sonra babam yanıma gelip eskimiş , kopmuş , yıpranmış defterler attı ve bir kaç tane ucu kırılmış kalem... 'Bunlar ne?' diye sordugumda bana 'Defterin işte al yarın okula götürürsün' dedi. O zaman bütün çocukluk hayallerimin yıkıldığı zamandı . Ben yeni kelebekli defterler beklerken bana eskimiş yırtılmış defterler verdiler... Oyuncağı kırılmış bir çocuk gibi bütün içtenliğimle babamın ela iri gözlerine baktım. Defterleri kenara koyup , hızla odama gittim. Herkes içerde gülerken , ben sessizce odamın bir köşesinde ağlıyordum... O gün sanki 4 duvar üzerime gelmeye başlamıştı. Bütün masumiyetimle küçücük ellerimi Allah'a açtım. O gün ilk duam 'Allah'ım annemlerin bana kızmasına izin verme , beni üzmelerini isteme' olmuştu.
Yarın hiç bir şey yemeden evden gittim. Almak zorunda olduğum defterleri aldım. Çantam yoktu , poşet almıştım. Kenarı yırtılmış ayakkabımla okula gittim. Sınıfa gittiğimde herkes bana kocaman gözlerle bakmıştı. Taramayı unuttuğum sarı belime gelen saçlarıma.. Çantama.. Ayakkabılarıma... O gün hiç unutamadığım günlerden biriydi.. Sırama geçtiğimde poşetimi kucağıma aldım. Sımsıkı sarılıp başımı eğdim.. Dalga geçtiler sustum. Fakir dediler sustum...