Aşağıdan bi kaç sesin beni rahatsız etmesi ile birlikte uyandım. Saate baktığımda saat daha gecenin 3ü idi . Sol tarafına bakınca Yusuf yanımda yoktu . İlk başta inmek için biraz korktum ama sonradan her ne kadar korksam da bu korkuyu yenebileceğim güce sahiptim . Yataktan doğrulup yavaş ve sessiz adınlarımla sanki bi ajan edası ile yürüyordum. Merdivenlerin başına geldiğim zaman yine bir tereddüt ile karşı karşıya idim. Ama yine de kararımdan vazgeçmeyip aşağıya inmeye başladım . Merdivenlerin son 2 basamağından içeride neler olduğu gözüküyordu . İçeride Yusuf'un olması içimdeki aleve birazcık su dökmüş olsa da
YUSUF'UN BU SAATTE ORADA NE İŞİ VAR ?
Diye haykırırken iç bebse merdivenlerde oturmuş salondaki masanın en başındaki sandalyede oturan Yusuf'u izliyordum . Belki de uyku tutmamıştır falan derken Yusuf masanın altından bir bardak ve bir de şişe çıkarttı . Ne yapacağını merak ettiğim için sesimi çıkartmadım . Yusuf bardağa doldurdu şişedeki içkiyi . Sonra bir dikişte bitirdi ve yeniden doldurdu. 2. Bardağı bittiği sırada benim daha yeni fark ettiğim fakat başından beri orada olan masanın üzerindeki kalpli kutuya uzandı Yusuf . İçinde ne olduğunu o kadar merak ediyordum ki . Yusuf yavaşça açtı kutunun kapağını. İçindekileri masaya döktü . Bir sürü fotoğraf olduğunu görebiliyordum ama kimindi bu fotoğraflar . Sonra Yusuf'un eli cebine gitti . Cebinden bir tane çakmak çıkarttı ve yaktı elindeki fotoğrafı . Gözünden akan yaşlar benim de canımın acımasına ve gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Fotoğraf tamamen yanınca ve alevi sönünce de Yusuf çakmağı masaya bıraktı ve diğer fotoğrafı aldı . Sarhoş olduğu her halinden belliydi. Resimle konuşuyordu . Ne söylediğini duyabiliyordum. Gözünden akan yaşlar fotoğrafa düşerken göğsüne bastırdığı fotoğrafı gözleri ile aynı hizaya getirdi ve konuşmaya başladı .-Ne kadar özledim bir bilsen . Bu fotoğrafı çektirdiğimiz gün birbirimize söz vermiştik hatırlıyor musun ? Ama ne oldu ? Sen beni bırakıp gittin. Ben şimdi buralarda tek başıma yaşamaya çalışıyorum . Evet ara sıra kavgalar da ederdik sen de haklısın ama ne olur dön geri be . Kimse yerini tutamıyor . Buse bile içimdeki seni dolduramıyor.
Buse kelimesinden sonra sinirlendim ve eski sevgilisinin yani Bahar'ın fotoğrafına bakarak bunları söylediğini düşündüm . Gözlerimden yaşlar akarken merdivenleri çıkmak için doğrulduğum sırada Yusuf'un söylediği dikkatimi çekti bunu ağlamaktan sesi kısılmış bir şekilde söylüyordu .
-Ne olur dön BABAANNE . NE OLUR !
Sonra Yusuf tam elindeki şişeyi yere fırlatıcakken karşısında belirdim . Çok şaşırmışa benziyordu .