2) Evsiz, İşsiz ve Züppe

412 45 24
                                    

Yoongi'nin Anlatımı

Boş şişeler hakkında zırvalayıp giden gencin ardından birkaç saat daha uyuma hayallerim vardı fakat hayallerim cırtlak sesli ev sahibim tarafından yerle bir edildi ''Min Yoongi!'' diyerek bağırıyordu çünkü. Aslına bakarsak onu sakin tonda konuşurken gördüğüm söylenemezdi.

Gözlerimi açmadan cevapladım ''Ne?''

''Uyan!'' birbirimize karşı saygılı olmayı bırakalı aylar olmuştu.

''Ne var?''

Diğer tüm cümleleri gibi bu cümlesi de emir kipi ile sonlanıyordu ''Kiranı öde!''

''Ay sonunda öderim''

Uzun tırnaklarıyla omzumu delip geçti ''Aynı yalandan bıktım usandım artık. Ya kiranı öde ya da çekip git!''

Önce tırnak darbesi yüzünden bağırdım ve ''Maaşımı almadan nasıl ödeyebilirim?'' derken yattığım yerden doğruldum ''Ay sonunda öderim işte. Şunun şurasında iki gün kaldı. İki günde ölüyor musun?''

Mahalledeki diğer kadınlardan görüp özenerek perma yaptırdığı saçlarını geriye atarken cırtlak sesinden ödün vermedi ''Tam tamına iki günün var Min Yoongi. Eğer ikinci günün gecesi kiranı ödememiş olursan seni yakandan tutup evden atarım''

Oflayıp ''Tamam'' dedim ve gitmesini bekledim fakat o, dikilmeye devam etti ''Gitsene''

''Aman, yesinler. Çok meraklıydım senin şahane yüzüne'' kelimelerinden alay damlıyordu ''Duş yapmanı öneririm. Kokun benim evime kadar geliyor'' kollarını göğsüne çıkarıp çapraz hale getirdi ve tam anlamıyla tiksinerek baktı ''Ayrıca şu terası düzenle. Eşyadan geçilmiyor''

Bağırmamak için derin bir nefes alıp ''Sanane?'' dediğimde Sungran ismindeki ev sahibim çoktan merdivenlere yönelmişti bile.

Ev sahibim gidedururken yerimden kalkmaya karar verdim. Part time olarak çalıştığım kahve dükkanı bugün kapalıydı. Gitmeme gerek yoktu yani bütün günümü film izleyip abur cubur yiyerek geçirebilir, aynı zamanda dün ayrıldığım sevgilimi unutmaya çalışabilirdim.

Dün yaşadığım ayrılık, ilk değildi. Bir yıla yaklaşan ilişkimizde kaç kere ayrılıp kaç kere barıştığımızı saymayı bırakalı çok olmuştu. Fakat bu seferki bardağı taşıran son nokta olmuş, aylardır içimde biriktirdiğim ne varsa saydıktan sonra ayrılmak istediğimi söylemiştim. Daha önce birbirimize ayrılmak istediğimizi söylemediğimizden dolayı şok geçirmiştik. Sonrasında ise tek kelime etmeden uzaklaşmıştık birbirimizden.

Barışmamakta kararlı olduğum gibi telefonlarına cevap vermemekte de kararlıydım. Hatta konuşmamak konusunda o kadar kararlıydım ki sırf ekranda yazan 'Jimin' harflerini görmemek için telefonumu kapatmış, bununla da yetinmeyip sim kartımı bile çıkarmıştım. Şu an nerede olduğu, ne yaptığı, kimin yanında olduğu hatta içip içmediği bile umrumda değildi. Zaten büyük ihtimalle dün kavga ettiğimiz barda sabaha kadar eğlenmiş, sabaha karşı ağlamaya başlayıp evine gidecek enerjisi olmadığı için sokağın herhangi bir köşesinde uyumuştu.

Islak kıyafetlerimi çıkarıp banyoya ilerlerken gece yağan tüm yağmur damlalarının eski sevgilim olan Park Jimin'i ıslatmış olmasını diledim. Belki vicdansızcaydı ama ıslanmış olmasını, ıslak ıslak uyuyup hasta olmasını diledim. Ben ona dile getiremeyeceğim kadar çok değer verirken onun sürekli kavga çıkarması, her tartışmamızdan sonra kendine yeni birini bulması canıma tak etmişti artık. Sonuç olarak ben de insandım ve dayanacak gücüm kalmamıştı.

Jimin hakkında düşünmeyi kesip soğuk suyla yıkandıktan sonra saç kurulama faslını atlayıp giyinme kısmına geçiş yaptım. Bütün gün evde olacağım için özenli giyinmeme gerek yoktu, kendimi sadece ben görecektim. Bundan dolayı elime ne geçtiyse giyiverdim. Renklerinin uyumsuz olması, daha önce giymiş olmam hatta ters olmaları bile umrumda değildi. Tek istediğim diz üstü bilgisayarımdan film izlerken koltuğumda yayılmak, her daim evimde bulundurduğum abur cuburları tıkınmak ve tüm bunları yaparken üzülmeyi kesip hayatıma devam etmekti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 13, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cheapskates | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin