Onaltıncı Bölüm

6.9K 554 259
                                    

Multi Medya | Min Yoongi

#bangtansonyeondanSea

05.05.2018 💫

•••

Elimdeki içki bardağını kafama dikleyerek, tekrardan masaya koyarak uzattım.

"Doldur"

Saaat'in kaç olduğuna dair bir fikrim yoktu. Ama gece olduğuna emindim. Okuldan çıkar çıkmaz buraya gelmiştim.

Bara.

Ama tabikide sadece içki içip kafa dağıtmak için.

Sanırım 10-15 bardağa yakın içmiştim. Ve gerçekten midem alt üst olmuştu.

Önceden bu kadar çok içmezdim. En fazla 7 bardak. Ama son günlere sinirlerim alt üst olmuştu. Bütün dengem bozulmuştu.

Artık ilaç kullanmaya bile başlamıştım. Yakında tamamiyle deliler hastanesine kapatacaklardı sanırım.

Aşırı derecede sinirli ve gergindim.

Her dakika.

Bu okula gelmek bana yaramamıştı.

Şimdiden yorulmuştum. Hem fiziksel hemde psikolojik anlamda berbattım.

Baştan aşağı bomboktum.

Önüme konan kaçıncı bardak olduğunu bilmediğim içkiyi alarak kafama dikledim.

Acı tat boğazımdan aşağı kayarken yüzümü buruşturarak bardağı masaya geri koyarak elimi cebime attım.

Şuan o kadar bilinçsiz ve gidiktim ki bir sarhoştan daha öteydim sanırım.

Gözlerimi aşağı indirerek cebimi bulmaya çalıştım ama yoktu.

Vardı ama yoktu.

"Paraya gerek yok chang bey, genelde sizden para almamızı söyler zaten. Buyrun taksiye kadar eşlik edeyim" yüzünü net görmediğim garson kolundan tutup beni ayağa kaldırırken sertçe kolumu geri çektim.

Ve aynı saniyede yere yapışmam bir olmuştu.

Bedenimi taşıyamıyorum.

"Üzgünüm. Lütfen size yardım etmeme izin verin" hala yüzünü tam olarak görmediğim garson kollarımdan tutup ayağa kaldırarak bedenimi kendine yaslayarak sürüklemeye çalıştı.

Nereye sürüklediğini bilmeyi geçin şuan itiraz bile edemiyordum.

Birkaç saniye sonra yüzme çarpan soğuk ve sert hava ile derin bir nefes aldım.

Beni duvara yaslayarak karşıma geçti. "Lütfen burada bekleyin. Taksi bulup geliyorum"

Yavaşça uzaklaşırken, bedenimi duvardan ayırarak, elimi duvara yaslayıp destek alarak yürümeye başladım.

Ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama şuan bomboş bir yolda savsakça yürüyordum.

Aklım başımda değildi. Saçma sapan, bombok bir şekilde yolda tek başıma yürüyordum.

Bedenimi serbest bırakarak yolun ortasına yıkılmasına izin verdim. Bedenimi taşıyamıyordum.

Yorgundum.

ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin