"JAY TARAĞIMI SEN Mİ KULLANDIN LANET OLASI?!" Evet Jay uzun saçlı.
"Benim kullandığımı nerden çıkardın? Ben asla saçımı taramam."
"FELİX?!"
"Güzel sarı saçlarımın taranması gerekiyordu Rosa."
"İSTERSEN BENDE SENİN O GÜZEL GÖZLERİNİ OYABİLİRİM!" deyip üzerine atladım.
"Sakin olun." dedi Austin.
"Tarağımın dişleri kopmuş. Pis Felix."
"Sağ ol güzelim."
"Önemli değil canım."
Okul kampındayız. Ben, Jay ve Felix aynı çadırda, diğerleri de aynı çadırda kalıyor. Güne böyle başlamamızın sebebi ise sabah kalktığımda tarağımın dişlerini kırık görmüş olmam.
"PEKALA GENÇLER TOPLANIN! BİR SAAT SONRA OKULA GERİ DÖNÜYORUZ!" diye bağırdı müdür.
Hepimiz otobüse geçip yerlerimize oturduk. Camdan baktığımda kıvırcık saçlı bir çocuğun müdürümüzle konuştuğunu gördüm. Yabancıdır diyerek bizimkilere odaklandım.
Otobüs çalışmadan hemen önce o çocuk bindi. Kimsenin dikkatini çekmemişti ama ilk defa bir erkekten etkilendim. Böyle düşününce kendime bir tokat attım.
"Rosa kafanı mı yedin?"
"Carlos. Sus. Yoksa kafana geçireceğim."
"Pekala."
Okula varınca herkes indi. Ve evlerimize dağıldık. Evde dinlendikten sonra ger zaman buluştuğumuz alana gittik.
"Evet. Mezara gidicez. Carlos raporlar?"
"Hepimizinkini aldım."
"Jay meşale?"
"Burda. Ama hala ne işimize yarayacağını anlamadım."
"Felix çantalar?"
"Hepimizinki burada."
"Austin sen kendini getirdin mi?"
"Evet!" deyip arkasından kendi resmî olan büyük kartonu çıkardı.
"Güzel. Felix çantalarımızı ver. Ve yola çıkalım."
"Bende gelebilir miyim?" Sesin geldiği tarafa döndüğümde bugün gördüğüm çocuğu gördüm.
"Hayır gelemezsin. Hadi çocuklar."
"Neden gelemem?"
"Senin gibi ana kuzuları böyle işlere bulaşmamalı." dedi Jay.
"Ana kuzusu olduğumu nereden çıkardın?"
"Jay insan sarrafıdır. Zaman kaybediyoruz gitmeliyiz."
Çocuğu orada bırakıp yürümeye başladık. Felix bana yaklaşan erkeklerden nefret ediyor. O çocuğu görüncede biraz sinirlendi.
"HEY ÇOCUKLAR!" diye bir ses geldi yan taraftan.
"Sana gelmemeni söylemiştim!"
"Ben Finn. Sizinle tanışmak istiyorum."
"Biz istemiyoruz." deyip yola devam ettim.
"Bende peşinizde dolaşırım." deyip yanıma geldi.
"Finn. Yaklaşma." dedi Felix.
"Şimdi burdan uzaklaşıyorsun ve bizimle gelmiyorsun." dedi Jay.
"Bence gelebilir." Carlos öyle dediğinde hepimiz ona korkunç bakışlarımızı yolladık. "Pekala. Gelmemeli."
"Hadi ama çocuklar!"
"Defol ve git." dedi Austin. Onu umursamayarak devam ettik yola.
Mezarlığın başına vardığımızda hepimiz sularımızdan bir kaç yudum aldık. Daha sonra derin bir nefes verdik.
"BENİ ALMADAN GİREMEZSİNİZ!"