Dipsiz bir kuyu gibi bir yer . Tünel gibi gözüküyor. Ucunda ise bir ışık . Arkamda birisi var . Fakat tamamı gözükmüyor . Bulanık . Ama onun Yusuf olduğu her yerinden belli . Bir tarafta ışık bir tarafta sevdiğim adam . Hangi yöne gitsem ben de bilmiyorum . Ama aklım ışık derken kalbim Yusuf diyor . Ben de kalbimin sesini dinlemek istiyorum . Evet Yusuf'a doğru koşuyorum .
Yusuf'un gözünden
Silah sesinden sonra hemen içeriye polisler dolmuştu . Zaten hırsızlar korkmuş olacak ki teslim oldular . Biz hemen hastaneye gittik ambulans ile . Arabam vardı ama Buse'nin yanından ayrılmak istemiyordum . Gözlerimden yaşlar firar ederken ben de üzgün bir şekilde Buse'yi izliyordum . O ölseydi ne olurdu . Ben onsuz ne yapardım . Bu gibi düşünceler kafamda dönüp dolaşırken hastaneye vardığımızı ambulansın arka kapısının açılmasından anladım . Görevliler hızla Buse'yi arabadan çıkartırken ben de onları izliyordum. İçeriye girdiğimizde Buse'yi hemen ameliyata aldılar. Ben ise ameliyat hanenin kapısın8n kenarında yere çökmüş tek bacağımı kendime doğru çekmiş ve kafamı ön tarafa eğmiş ağlıyordum . Bir kaç dakika sonra polisler benim ifademi almaya geldiler. Ben her şeyi olduğu gibi baştan sona anlattım ve çıkıp yine ameliyat hanenin önüne geldim . Ben geldiğim zaman içeriden bir doktor çıktı ve hemen ona doğru ayaklanıp
-Doktor Be-
-Merak etmeyin beyefendi şu anlık hayati bir tehlikesi yok ama şunu söylemem gerekir ki 24 saat içerisinde ne olacağın8 inanın biz de bilmiyoruz. Ama eğer 5 dakika daha geç kalınsaydı ölebilirdi.
Bunları söyledikten sonra hızla ilerledi . Aslında biraz rahatlamıştım . Hayati bir tehlikesi yoktu ve zamanında gelmiştik hastaneye . Ama son 24 saat ...Biraz kısa oldu ama heyecanlı yerde bitirmek istedim . Ne kadar heyecanlıysa artık djbdjdjf 😂