Hoşgeldiniz❤️
İyi okumalar diliyorum ✨
O zaman başlasın 🎬 🙆🏽👉🏼 -Yavuzun bakış açısı-
Derya burdan uzak olduğu için bir yandan çok mutluydum ama bir yandan çok özlüyordum.
En son beni endişe ve korku içinde bırakmıştı. Kaç kere arayıp, kaç kere mesaj atmıştım! Ama sonunda telefon çaldığında mutlu olmuştum, en azından iyiydi. Burada durumlar şaşırtıcı bir şekilde gayet sakindi. Babam bize o mesajları boşuna bırakmayacağına göre, büyük bir şeyin peşindeydi bu sefer. Bana istediğini yapsın, ama Annemden, Derya'dan ve bütün sevdiklerimden uzak dursun! Annem için o geziye gitmedim, ama hep bir aklım oradaydı. Annem hep "Oğlum keşke sende gitseydin." diye söylenerek duruyordu ama bu riski göze alamazdım. Burda onun yanında olunca içim rahat oluyordu en azından. Sınıfım gezideyken ben mecburen okulda olan öbür sınıfa girmek zorundaydım. Herkes bana nasıl gitmezsin o geziye falan diyordu ama asıl nedeni bilmiyorlar ki. Okuldan eve, evden okula gidiyordum.Okuldan sonra eve doğru yürürken, Derya'yı aramak için arka cebimde olan telefonumu elime almak istediğimde, elimden kaydı ve yere düştü. Telefonun ekranı yere doğru gösteriyordu, dua ediyordum içimden kırılmış olamasın diye! Telefonu yerden elime aldığımda "Lanet olsun!" diye bağırdım. Bütün ekranı kırılmıştı, telefonu açmak istediğimde olmadı, resmen ayak üstünde bozuldu!
Derya'ya şimdi nasıl ulaşacaktım?
Yanımdan geçen ve benim şuan ki sınıfımda olan bir çocuğu gördüm. Ona seslenip yanıma çağırdım. "Efendim Yavuz?" diye sorunca, "Birine bir mesaj atabilir misin, çok önemli! Bak benim ki kırıldı." diyerek parçalanmış telefonumu gösterdim.
Derya en azından iyi olduğumu bilsin, diye haber yollattım. Sağolsun mesajı yolladı Derya'ya. Sonra teşekkür edip eve doğru devam yürümeye başladım, en kısa zamanda kendime yeni telefon almam gerekiyordu.
Eve varınca annemin telaşla kapıya gelmesiyle duraksadım birden. Ne oluyordu?
"Seni kaç kere aradım! O telefonun süs olsun diye mi aldın oğlum?!" diye bağırıyordu.
Anlaşılan birisi çok merak etmiş beni.
"Anne bak telefonum kırıldı, ondan cevap vermedim." diyerek elimde olan kırık telefonu gösterdim. Annem derin bir nefes alıp, sakinleşip "Öyle mi? Hım peki en azından iyisin. Hadi elini yıkayıp gel sofraya." dedi. Dediğini yaptım ve sofraya oturdum.Yemeğimizi yedikten sonra odama geçip, laptopumu açtım ve internette dolandım. Instagramda dolanırken, bana birden bir mesaj geldi. Derya mı acaba diye düşündüğümde onun Instagram kullanmadığını hatırladım.
Bana hiç normalde ordan mesaj gelmezdi.
Ona tıkladığımda Tuğçe'den geldiğini gördüm, aslında şu kıza cevap vermek istemiyordum ama saygısızlığın lüzumu yoktu."Yavuz?"
"Efendim Tuğçe?"
"WhatsApp da sana neden mesajlar gitmiyor?
Bir kere sanane? diyesim vardı.
"Telefonum kırıldı, bir şey mi oldu hayırdır?"
"Sana çok önemli olan bir şey yollamam gerek, bunu senden saklamam doğru olmaz."
Ne oluyordu? Neyden bahsetiyor?
"Neymiş o?"
Bana yolladığı fotoğrafları görmemle beynime kan sıçramasıyla bir oldu!
Bunlar kesin fake olmalı!
Hayır hayır ya!
Derya asla böyle bir şey yapmaz!"Kesin fake olduğunu düşünürsün diye video da cektim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLAYIN İÇİNDE [tamamlandı]
Novela JuvenilBir gün aslında tanıyor sandığın insanın gerçek hikayesini öğrensen ne yapardın? O duycakların hayatını etkiliceğini bilseydin engel olur muydun? İki ayrı insan birbirinden habersiz aslında aynı olayın içinde. Bunu öğrenmeye hazır mısın? İçinde sakl...