Hep bir şeyleri beklemekle geciyor hayatımız ; sevdiğimizi beklemekle , güzel günleri beklemekle , hayallerimizin gercek olmasını beklemekle...
Her zaman bir bekleyiş icindeyiz. Benimde hikayem böyle, güzel günleri bekliyorum hep. Elbet bir gün yüzümün güleceği umuduyla hemde.
Damarlarımdan akan kan dahi şikayetci benden vücudumda dolanan alkol rahatlatıyo azda olsa kafamdaki düşüncelerden..
Peki size bir şey sorabilirmiyim? siz hic başkasını sevdiğinizi bile bile bir başkasına sarıldınızmı?
Ben sarıldım..
Unutmaktan başka carem yoktu çünkü.
Beni hala sevdiğini biliyordum arada sırada gördüğümde onu göz kacırışlarından anlayabiliyordum bunu.
Hayallerimiz vardı bi oğlumuz olacaktı adını bir türlü koyamadığımız , derme catma bi evimiz ama hepsi kül olmuş gibiydi artık yıkılmıştı o güzelim hayaller.
Uzun zaman oldu onu bu şehrin sokaklarında görmeyeli , özledim gerceği söylemek gerekirse.
Saçlarını, yüzünün her bir minimetresini, parmak uclarına kadar hemde.
Oturuyorum bazı geceler bi ağlamak düğümleniyo boğazımda sessiz sessiz kafamı yastığa gömerek hıckırıklara boğula boğula ağlıyorum gecen zamanın ilerliyen saatlerinde kesiliyo ağlamam aldığım maddedin etkisiyle. Sabaha karşı sızmış kalmış oluyorum odamın camından vuran gün ışığıyla sevişiyor yüz hatlarım ağlamaktan morarmış gözlerimi acmaya calışıyorum acıyolar hayal kırıklıklarım kacmış oralara sensizlik kadar acıtıyo canımı.
Her sabah odama giren annem dahi coğu zaman ve de sesini yükselterek bırakma şu umutlarını sağa sola diye azarlamaktan bıkmamıştı.
Ben nasıl olurda bıkabilirdim seni özlemekten.
Sadece bekliyorum seni...