Chapter Four//Coose One

1.3K 95 66
                                    

"Senin benimle derdin ne Felix?" dedi Finn. Ve bir elini Felix'in omzuna götürdü. Felix elini indirdi.

"Sülük." deyip yürümeye başladı.

      Beraber girdiğimiz yeri inceliyorduk. Kazılan bir tünel gibiydi. 10 dakika yürüdükten sonra karşımızda bir tabela belirdi.

"Oyunun kurallarını görmek için tabelayı kendine çek." yazıyordu. Jay çekti.

"Ben okurum." dedi Finn.

"Git şurdan." dedi Felix. Ve okumaya başladı.

"1-Eğer oyunu kaybederseniz mezara, kazanırsanız hayata dönersiniz.
2-Oyunu bitirmeden asla çıkamazsınız.
3-Aşıklara torpilli bir oyundur.
4-Tabelalar size tüm yönergeleri verecektir.
5-Burda zaman asla geçmez."

"Aşıklara torpil mi?" diye sordum hemen.

"Benim için kolay olacak." dedi Felix

"Pekala. Sol tarafa yürüyelim." dedim.

      Sola doğru yürümeye başladık. Ve karşımızda bir tabela berildi. "Yanan su gördün mü hiç? Şimdi gir o odaya, kalabilirsen hayatta!"

"Yanan su mu? Cidden mi? Ölüme hazır olun çocuklar. Mezara gireceğiz." dedi Austin.

"Korkak tavuk gibisin Austin." dedi Jay.

"Eğer bize malzeme vermezlerse ne yapacağız?" diye sordu Felix.

"Çantalarımızla geçeceğiz. Yanan su üzerinde çantaların yanması mümkün değildir mantıken." dedi Finn.

"Çok bilmiş." diye tıslayıp odanın kapısını açtı Felix.

      İçeride ciddi anlamda yanan su vardı. Finn çantasının kenarına iki su şişesini yapıştırdı ve karşı tarafa geçmek üzere üstüne bindi.

"Mümkünse düş oraya." dedi Felix. Finn karşıya geçince herkes şaşkın kaldı.

"Ne o şaşırdınız mı? Biyoloji dersinde görmüştüm."

"Biyoloji dersinde yanan suyu mu görüyorsunuz?"

"Evet, evet sanırım görüyoruz."

      Carlos en sona kalmıştı. Ve çantasını Jay almış. Carlos karşıda kaldı. Komik.

"Bence yüzerek gelebilirsin!" dedi Felix.

"Saçmalama. Yanar." dedi Finn.

"Tek senin bildiğin geçmez buralarda Finn Bey. Carlos eğer ceketini bacaklarına sararsan ateş sana değmez. Zaten su üstünde olacağın için aslında yanmamış oluyorsun." dedi Felix.

      Carlos geldiğinde bir omzunu Finn'in omzuna vurarak yürümeye başladı. Biz hepimizde onun arkasından yürüdük. Bir tabela çıktı.

"Aşıklar>>>>>>>>"

"Pekala ben bu bu yoldan gidiyorum. Rosa benimle gelir misin?" dedi Felix.

"Sen ne zaman aşık oldun ki birine?"

"Uzun zamandır. Neyse geliyor musun, gelmiyor musun?"

"Bilmiyorum."

"Ben gelmeliyim." dedi Finn. "Çünkü birine sırılsıklam aşığım."

"Bence git onlarla Rosa. Zaten biz ortak bir yerde buluşuruz." dedi Austin.

"Pekala. Dikkat edin. Ve mümkünse ölmeyin."

"ÖLÜRSEM MEZAR TAŞIMA SEN BURALRA UĞRR MIYDIN YA? YAZIDIRIN!" diye bağırdı Jay koşarken. Bizde beraber tabelanın gösterdiği yöne yürümeye başladık.

      Her yer kırmızıydı. Karşımıza kocaman bir tabela çıktı. Ve üstünde "Çift olanınız kim?" yazıyordu.

"İyide burda çift olan yok ki."

"Senin beni ve ya Felix'i seçmen gerekiyor."

"Söylemesine gerek yok kimi seçeceğimi hepiniz çok iyi biliyoruz." dedi Felix.

"Üzgünüm Finn. Yeni tanıştığım birini sekiz senelik arkadaşıma seçemem."

CEMETERY// Finn WolfhardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin