Yazarın ağzından:
Gökhan, Öykü'nün boynunu yalamaya devam ediyordu. Öykü, buna karşı çıktı: "Burada olmaz. Gerçekten burada yapamayız, Gökhan, duyuyor musun beni?" Gökhan ise onun dediklerini duymuyordu. Kendinden geçmişti, o kadar çok hızlı yapıyordu ki işini.
Öykü devam ediyordu itiraz etmeye, sonuna kadar da etti. O sırada Gökhan durmuyordu. Önce boynundan yalamaya başladı. Aşağı kısımlara doğru indi. Köprücük kemiğine gelmişti. Hem öpüyor, hem de yalıyordu. Artık durmayacağı belliydi. Öykü konuşmaya, mırıldanmaya, devam ediyordu.
"Gökhan... yapma, dur! Burası olmaz, araba var burada bak, evimize gidelim, burada birileri falan görür bizi, lütfen." Gökhan hâlâ ısrarlıydı.
"Şşşşh..." Yalamaya devam ediyordu. Köprücük kemiğinin aşağılarına inmişti, Öykü'yü soyması gerekiyordu ve yaptı da. Üstünü çıkardı, sadece iç çamaşırı kalmıştı.
Karın bölgesine geldi, yalamaya devam etti.
"Merak etme bebeğim, kısa ve hızlı olacak."
Yalarken bu cümleyi zevkle söyledi.
Öykü artık cevap vermiyordu. Gökhan'ın kafasını tutup ona destek olmaktan başka bir şey yapmadı.
Alt kısımlara gelmişti. Öykü'nün altında giymiş olduğu taydı çıkarırken, sesler gelmeye başladı. Yürüme sesleriydi, yoksa birileri mi geliyordu?
