4. Bölüm: Sulu Eğlence

6.4K 184 29
                                    

Gerinerek esnedim. Yanım boştu. Anlaşılan Hıçgıdık erken kalkmıştı. Yine. Derin bir iç çektim ve yataktan doğruldum. Çıplaktım ve bu beni rahatsız ediyordu. Oğlumu-.. Ah! Doğru Valka ile beraberdi. Tamam, açıkca bu içimi rahtlattı. En son bu kadar rahat davrandığımızda oğlum bizi basmak üzereydi. Tam bir fiyaskoydu.

Aslında çok isterdim yanımda olmasını, her zaman beraber bir konuşma rutinimiz vardı ama son zamanlarda işleri fazlaydı.

Yataktan kalktım ve dolaba ilerledim. Bugün rahat giyinecektim. Çünkü bugün.. Hey! Bugün Hıçgıdık'ın resmi tatil günü. Ne alaka diye sormayın. Bazen gerçekten bize vakit ayıramıyor. Ayrıca köy ateşi sonrası insanlar yorgun oluyor, dinlenmek amaçlı bugünü seçtik.

İç çamaşırlarımı ve lacivert pantalonumu giydim. Üzerine kırmızı sıfır kollu bluzumu giydim. Dağılmış saçlarımı tekrar örüp, bağladım.

Heyecanlı adımlarla aşağı indim. Evet! Oradaydı ve sepete bir şeyler koyuyordu.

"Günaydın leydim!"

"Günaydın canım. Bir yere mi gidiyoruz?"

"Evet. Hava güzel, Eirik de neredeyse burada olur. Neden sahilimize gidip biraz dinlenmiyoruz?"

Sahilimiz.. Hıçgıdık ve bizim harita çıkarırken keşfettiğimiz muhteşem sessiz yer.

Heyecanıma engel olamadan boynuna atladım.

"Sen harika bir kocasın!"

"Sende olabilecek en güzel eş."

Bana gülümseyişi içtendi. Ellerimi çenesine yerleştirdim ve dudaklarına tatli bir öpücük bahşettim.

"Mayonu almayı unutma. Yüzmek için harika bir gün."

"Kesinlikle unutmayacağım."

Yukarı çıkıp bir kaç parça kıyafet vs. aldım. Yanına geldiğimde o da hazırdı. Beni kolunun altına aldı ve alnıma öpücük bıraktı. Yerdeki sepeti aldı. Bende elimdeki kıyafet çantasıyla dışarı çıktım. Eşyaları eyerlere yerleştirdi ve Dişsiz'in üzerine bindi. Fırtınuç'a bindiğimde eksikliği fark ettim.

"Eirik! Hıçgıdık, Eirik yok!"

"Aslında bugünkü planıma onu dahil etmemeye karar verdim."

"Ne? Nasıl yani?"

"Astrid." Dedi sıkılmış bir ifadeyle.

"Başbaşa kelimesinin nesini anlamiyorsun?"

"Ah! Şimdi anladım." Dedim sinsice sırıtırken.

Harika şeyler planladığı ortadaydı. Ben düşüncelerimde boğulurken Hıçgıdık'ın "Hadi dostum!" Diye haykırdığını duydum. Hemen saniyesine havalandılar. Fırtınuç'a uçması için komut verdim ve beraber havalandık.

..............

Örtüyü kumlara serip, güneşin cildimi aydınlatmasına izin verdim. Beni ısıtıyordu.

"Hadi Astrid! Su harika!"

"Teşekkürler, ben burada iyiyim." Deyip iyice yerleştim.

Çok geçmeden anlık gelen ıslak ve soğuk suyu üzerimde hissettim ve ismeden de olsa dudaklarımdan bir çiğlık kaçıvermişti.

"HIÇGIDIK!"

Kulağıma gelen su ve kahkaha sesleri kimlerin suçlu olduğunu ele veriyordu. Hızla ayağa kalktım ve suya balıklama atladım. Benim adım Astrid ise ona bunun bedelini ödetecektim. O hala gülmekle meşgulken saçlarından tutup suyun altına soktum. Bir süre öyle tuttuktan sonra kaldırdım. Hala bana gülüyordu.

"Bu çok çocukça!"

"Hayır! Çok eğlenceli!"

"Size göre bayım!"

Kumsala yürümeye devam ettim.

"Aa! Ne?! Bana kızdın mı?"

Arkamı döndügümde çocuk gibi dudaklarını sarkıtmıştı. İşte o an yeniden 15 oldum. O reis değildi, ben anne değildim. Yine tatlı tatlı tartışan küçük çocuklardık.

Onu kolundan tutup kumsala çekiştirdim. Kıkırdadığını duyar gibiydim. Yere kumlara yattim o da bana eşlik etti.

"Keşke hiç büyümeseydik.."

"Bu nerden çıktı?"

"Bilmiyorum. Ama yeniden çocuk olmak isterdim."

Gülümsedi.

"Şimdiyse bizim çocuklarımız var."

Bu inanılmaz gibiydi.

"Vay be! Açıkcası seninle evleneceğim 8 yıl önce aklımın uçundan bile geçmezdi."

"Aslına bakarsan seninle aynı fikirdeyim."

"Bu enfes tatil için teşekkür ederim. Bitecek olması her ne kadar beni üzsede."

"Ah! Astrid köye yarın sabah gidiyoruz."

"Ve bana şimdi söylüyorsun?"

"Evet aklımdan çıkmış."

Bir süre öylece yattik.

"Kulübeye girsem iyi olacak. Yanmak istemiyorum."

"Evet. Açıkcası yemek yemek harika olurdu."

"Hep çıkar peşindesin."

"Haklısın südüklü ile arkadaşlığıma mesafe koymalıyım ha?" Dedi kahkaha atarak.

"Evet, belki."

Sepettekileri boşaltmaya başladım.

"Neden Dişsizle balık tutmuyorsunuz? Bende sebze salatası hazırlarım?"

"Kulağa harika geliyor. Öyleyse biz gidiyoruz." Dedi ve göz kırparak Dişsizle havalandı.

Onları izlerken Fırtınuç'u okşamaya başladım.

"Bana yardım edersin, ha kızım?"

Kafasını başıboş salladı. Bende eve geri girdim.

Yazardan not: cok uzgunum biraz sıkıcî oldu. Kusura bakmayin biraz uykum var.. Grinin elli tonunu henuz bitirdim. Onun etkiside var tabii :D ilerki bolumlerde sizi sasirtacagima emin olabilirsiniz opuldunuz

XOXO

Ejderhanı Nasıl EğitirsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin