Masada Ebru'yu öylece bıraktım ve kalktım,arabama geçtiğimde telefonu elime aldım ve planın 2'inci kısmına geçmek için Bartu'nun numarasını çevirdim.
Bir an hiç açmayacak sandım,fakat ben tam kapatacakken telefonu açtı.-"Efendim"
-"Kuzen nerdesin?"
-"nerde olabilirim Mert?,tabi ki şirketteyim, sorduğun soruya bak seninde"
-"kuzen onu bunu bırak da benim senin yardımına ihtiyacım var,başım çok kötü belada"
-"Mert daha İstanbul'a geleli 2 gün olmadı,hemen ne çabuk başını belaya soktun?"
-"Kuzen uzatma, işin ciddiyetinin farkında değil misin sen hâlâ?"
-"Ya benden ne istiyorsun tam olarak anlamadım?"
-"Adamlarla bu akşam bir cafede buluşma ayarladım,adamlar çok tehlikeliler,benimle gelecek misin?"
-"Off Mert off,bir kerede şu İstanbul'dan başını belaya sokmamış olarak ayrılsan,aahh nerde o günler!"
-"tamam kuzen tamam, kırk yılda bir yardım istedik onu da yüzümüze vurma"
-"Hangi kırk yıl lan?!her sene bir meselen oluyor senin"
-"tamam kuzen tamam,uzun lafın kısası sen bana yardım edecek misin,etmeyecek misin?"
-"Allah kahretsin ki edicem,tamam şimdi kapat çok işim var,beni fazlasıyla oyaladın zaten"
-"Aslansın be kuzen,tamam ben saat 9'da seni almaya gelirim,haa şunu da söyleyeyim,bu konuştuklarımız aramızda kalsın kimseye bahsetme"
-"Tamam tamam söylemem sen merak etme"
Ve böylece telefon görüşmemizde tam benim istediğim gibi geçti.
Adım adım sen...Her bir adımda sana daha çok yaklaşıyorum,sana 'sevgilim'demeye bir basamak daha yanaşıyorum Asena.
Yazarın ağzından (Asena'nın ağzından)
İki de bir saate bakıp duruyordum,yarım saat vardı tüm gerçeklerle yüzleşmeme.
Aslında yeni gerçeklerle karşılaşmayacağım için,sadece bildiğim şeyleri hafızama tekrar depolayacağım.Bartu beni asla aldatmaz,çünkü seven bir insan aldatmaz,incitmez, kırmaz.
Oraya sadece aklımdaki şüpheleri yok etmek için gideceğim.
Mert'in kafama soktuğu çomakları bir bir çıkaracağım.
Hiç utanması da mı yok, insanların sevgililerine iftira atma gibi bir işe sahip herhalde beyefendi.Neyse ben şu Bartu'yu bir arayayım,
Telefon uzun uzun çaldıktan sonra şükür ki açabildi.-"Alo sevgilim napıyosun?"
-"Napim aşkım iş güç işte,çalışıyoruz"
-"Anladım aşkım,eee ben şey diyecektim"
-"Söyle aşkım dinliyorum,yoksa annemle mi tartıştınız?"
-"Yoo öyle bir şey değil,bu akşam yemeğe gitsek diyecektim,nerdesin güzel olmaz mı?"
-"olur aşkım olur çok güzel olurda maalesef benim çok işim var,eve bile gelmeyebilirim bu akşam,imzalanacak birçok evrak var, yetiştirmem gerek,ama eğer çok istersen söz veriyorum yarın akşam gideriz"
Duyduklarımdan sonra 10-15 saniye konuşamadım,içten içten bir beyin fırtınası yaptım.
-"Tamam sorun olmaz,hem iş her şeyden daha önemli,neyse ben seni meşgul ettim,tutmayayım seni"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)
ChickLit~Felaketlerin kraliçesiyim' •Meğersem bir yalana avutulmuşum bilseydim o yokuşu nefes nefese koşmazdım. #gençkalem -1 (17.08.2020) ~|Bu isim ile yayımlanan ilk hikayedir|