Hislerimi hissettirememekten öteye geçemiyordum.
Baekhyun sanırsam ona olan sevgimden şüpheleniyordu. Yüzüme bakarken gözlerime bakamıyor, bana baksa bile benimle göz göze gelmiyordu.
Ne yapacağımı şaşırmış olsam ve beni artık özlemediğini düşünsem de tüm bu şeylerin arasında asla yanımdan ayrılmıyor, kafasını omzuma yaslayıp orada ağlayabilmekten çekinmiyordu.
Benim sevgilim, eşim, balım o kadar güzel bir insandı ki kalbini alıp tüm insanlara göstermek istiyordum.Sıkıyorsa onun gibi güzel kalpli bir insan olsunlar, hadi yapsınlar.
Ama yine de bilmiyordu belki aşkımı.
Hissettiremiyordum ben.
İstesem de yapamıyordum.Uyuyordu.
Üstündeki kalın mı kalın örtüyü kendine sarıyor, çok güzel uyuyordu.
Ellerim saçlarını okşuyordu, arada sırada kalkıp da burnumu yanaklarına sürmeden edemiyordum.Kalbi gibi teni de güzeldi.
Aramızda bir şey olmadan önce;
her yanından geçişimde sinirli bakışlarıyla beni süzmesi,
kışkırtıcı laflarıma bana tokat atarak cevap vermesi,
tokat attığı için zindana atılıp buna rağmen bana yalvarmaması...Ancak iki gün sonra ülkeyi çoktan yakıp geçmeye başladığımızı öğrendiğinde ayaklarıma kapanarak çıkmak istemesi...
Her şeyi çok güzeldi.
Anılarım titredi bir an.
O zindan sahnesi gözlerim önüne geldi.
Suçunu kabul et, bana vurdun, demiştim.
Düşmana vurmak suç değildir, demişti.
Sert bakışlarına rağmen öyle güzeldi ki dayanamıyordum. Dayanamamıştım, ne yapsaydım?
Ona iki tokat attırdım, hiçbir şey yapmadı. Beklemeyi seçti ve iki gün sessiz kaldı.
Ancak üçüncü gün yoğunluğumuzdan ve yanına gitmememden saldırıyı anlayacak kadar da akıllıydı.
Ayaklarıma kapandı, daha sonrasında ne istersem yapacağını söyledi ve ellerimi tuttu.İğrençsin, dedi. Ama böyle durumlarda herkes insandır.
"Nereden bileceğim ne istersem yapacağını?"
Elimi kalbine koydu ve gözlerime baktı.
"Benden dürüst, benden daha güzel söz tutan birini bulursan eğer düşünme de öldür beni."Kalbimi oracıkta aldı.
Gitmeden önce, her şey bittikten sonra evinin önünde olacağım, dedi.
Ve her şey bittikten, evlerin kızılı sönüp simsiyah kül olduktan sonra, tertemiz kıyafetleri ve yumuşacık kahve saçlarıyla evimin önünde başı dimdik bekliyordu.
Ondan benim olmasını istedim.
Kabul edebileceğini hiç ama hiç düşünmemiştim.Benim olmak için çok mu düşünmüştü yoksa anlık mıydı bilmiyorum. Sonuçta her şeye rağmen, her söze veya her kötülüğe rağmen her şeyimdi.
Her şeye rağmen çok güzeldi.Onu her şeye rağmen ilk günkü gibi seviyordum.
Diledim ki onu izlerken,
Ona söyleyemediğim her şey dudaklarımdan dökülsün.Belki kızardı, yüzüme bakmazdı, üzülürdü.
Ama en azından bilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tha Méli | ChanBaek
أدب الهواة"Ona kim olduğumu, üzerinde ne hakkım olduğunu, nereden geldiğimi ve ne olduğumu sordular. Balım, dedi." Baekhyun vatanı için her şeyi yapabilecek bir genç, Chanyeol ise düşman. -Mortalsoo, savaş döneminde geçen bir hikaye. Çok güzel okumalar..