💐ŞÜHEDA 7. BÖLÜM 💐

292 30 17
                                    

Bir hafta sonra

Şüheda'nın ağzından 💐

Tam bir hafta geçti bana helalim diyeli. Şiiri dinlerken  okadar karışık bir duygu seli içerisindeydim ki daha farklı bir ortamda söyleseydi şiiri hüngür hüngür ağlardım. Öfkem ağır bastığı için bir gıdım yumuşamış olsamda yanağına tokatı basıp işimin başına dönmüştüm o gün.

Aramızdaki gerginliğin herkes farkındaydı benim gülmeyen yüzüm kaan'ın hırçınlaşmış tavrı. Herkese bağırıp çağırması, heran kaos alanına dönenilecek bir ortam oluşturuyordu. Buna bir son vermek istiyordum ama korkuyordum.

Niye korktuğumu bende bilmiyorum ama çekiniyordum Kaan'ın tepkisinden bir haftada sakinleşe bilmiştim. Elimde değildi benim tepkim kendimce de haklıyım.

Madem teyzesinin böyle bir insan olduğunu benim gibi tesettürlü insanları görünce böcek görmüş gibi tepki vereceğini bilmesi lazımdı.

    Bana hele ki benim gibi kolu kanadı kırık bir kuş gibi olan birine. Ölüyorum sensizlikten dediği bana. Sert davranmakta neydi. Sebebi her ne olursa olsun bir kadına sahip çıkıyorsan. 

Ona benim kadınım hatunum demeye cesaret ediyorsan. Sert  kabuğunu onu koruyup kollamak için kullanacaksın. Yok öyle hem seviyorum deyip hem de sert davranmak. Adamlık kalıbına sığar mı peki bu yaptığı? Cevabım koca bir  HAYIR olurdu hiç şüphesiz.              
  
     Bugün okuldan sonra işe geldiğimde gamze yanıma gelip beni Hakan abinin çağırdığını söyledi. Bende soluğu ofisinde aldım kapıyı çalıp gel sesini beklemeye başladım.

Gel sesini duymayı beklerken kapı açıldı
ve Kaan kolumdan tuttuğu gibi beni içeri çekti. Kızgın gözlerimi onun yüzüne çevirdiğimde şok oldum sağ gözü kavga ettiğini belirtircesine morarmış. İstemsiz elim sağ yanağından gözünün morarmış kısmına gitti.

" ne oldu nasıl bu hale geldin kiminle kavga ettin sen" dedim sesim istemsiz yüksek perdeden çıkmıştı.

Korkmuştum çünkü ona birşey olmasına dayanamazdım. Kaan sesimi duyunca önce kaşlarını çattı sonra tebessüm edip elini elimin üstüne katıp elime yüzünü yasladı iyice. Elimi çekmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu. Hakan abinin sesiyle kendine gelirken içeride yalnız olmadığımızı fark ettim.

Bir hafta önce dini nikahımiz kıyılacaktı oysaki tabi ben tokat atıp odayı terk etmeseydim. Bir iki gün peşimde gezdi ben affetmek bir köşede duradursun, yüzüne bile bakmadığım için sinir yaptı oda peşimi bıraktı ne zaman rast gelsek yüz yüze kırmızı görmüş boğadan farkımız yoktu.

Özlemişim bu duyguyu kalbim yerinden çıktı çıkacak neredeyse. Yaptığımız haram bilmeme rağmen hala bırakmadı elimi. Ben onundum sanki doğumdan bu güne kadar da ait olduğum yer kolunun altıymış gibi ama bu güne kadar kolumu tutmasının ve ansızın sarılmasının dışında ten temasımız olmamıştı hiç.

Soğukta üşüyen bir kedi sıcağı görünce nasıl mayışırsa Kaan'ı görünce bende aynı oldum şimdi. Bize küslük yaramamıştı. Özlemiştim gülüşünden sevdiğim adamın sıcaklığını. Kendimize gelince odaya göz gezdirdim odada sadece üçümüz olacağımızı sanıyordum aslında ama Ayla hanım ve tanımadığım bir adam daha vardı.

Hakan abinin sesiyle bakışlarımı ona çevirdiğimde bana o tanımadığım adamı taktim etti. Arkadaşının arkadaşı imam efendiymiş. Bu odaya da dini nikahımızın artık kıyılması için çağırmış. Aramızdaki dargınlığa son vermek içinmiş. Yoksa her an birbirimize girip dükkanda aşk fırtınaları  olacağından  adam hemen barıştırma yöntemine  girişmiş, anlamış ikimizin  bu inatla barışmayı  beceremeyip daha çok kavga edeceğimizi.

YENİDEN DİRİLİŞ ŞÜHEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin