20.Bölüm - İstenmeyen Bebek

366 45 85
                                    

Serkan ne söyleyeceğini şaşırmıştı.. baba oluyordu. Sonunda o büyük aile isteği gerçek olmaya başlıyordu. Ama bu hayali Berenle gerçekleştirmek istemediğinden emindi.

Beren ise heyecanlıydı, resmen Serkan'ın gözlerinin içine bakıyordu, ondan gelecek bir tepki bekliyordu. Sevinmesini bekliyordu tabii ki. Ama Serkan tepkisizdi...

Beren : aşkım? Birşey demedin?

Serkan: şey... ben şaşırdım sadece

Beren : sevinmedin mi?

Serkan: hayır, tabii ki sevindim... çocuğumuz oluyo

Beren : evet!

Serkan Beren'e sarılır ama aklında bir sürü düşünce vardı....

Murat eve geldiğinde geç olmuştu ama Eylül hala onu bekliyordu...

Murat : canım, neden uyumadın?

Eylül: Murat, sana söylemem gereken birşey var...

Murat : arabayı öğrendim canım. Dert etme, sigorta halledicek. Sen iyi misin?

Eylül : evet... evet iyiyim ama sana söyleyeceğim şey bu değildi

Murat : nooldu? İyi görünmüyorsun...

Eylül: bugün kazadan sonra pek iyi hissetmedim kendimi, hastaneye gitmek zorunda kaldım....

Murat : ne?! Nooldu Eylül?

Eylül: ben iyiyim ama bebek...

Murat : kaybettik deme sakın...

Eylül: hayır kaybetmedik... ama senin o jinekolog arkadaşın pek iyi doktor değilmiş belli ki, bu doktorun dediği hiçbirşeyi demedi bana

Murat : ne dedi ki?

Eylül: bebeğimiz engelliymiş Murat...

Murat : ne?

Eylül: engelliymiş...

Murat : bebek engelli demek... bak Eylül...üzülme sakın....

Eylül çok mutlu olmuştu...

Murat : sakın üzülme... halledilir bu

Eylül: dimi?

Murat : tabii ki. Yine deneriz. Sonuçta biri engelli oldu diye hepsi engelli olacak değil.

Eylül: anlamadım?

Murat : şimdi aldırırız, sen kendini toparlayınca yeniden deneriz

Eylül: ne?! Aldırmak mı?

Murat : evet... engelli bir bebek doğurmayı düşünmüyorsun herhalde.

Eylül: hayır düşünüyorum

Murat : yapma Eylül. Bak ona da yazık, sana da yazık bana da yazık. O çocukların bakımları çok farklı. Ne senin psikolojin kaldırır bunu ne de benim. Çok daha büyümeden, bağlanmadan aldıralım...

Eylül: ben doğurmak istiyorum

Murat : saçmalama Eylül... bak ben kaldıramam tamam mı?

Eylül: ne demek bu şimdi?

Murat : yani bu çok ağır bi sorumluluk... bunu yüklenebileceğimi düşünmüyorum.. sen de şuan biraz duygusal yaklaşıyorsun ama düşününce anlayacaksın ne demek istediğimi...

Eylül parmağındaki yüzüğü çıkarıp sehpaya bırakır...

Murat : ne?!

Eylül: ben, bebeğini istemeyen biriyle evli kalamam... o benim bebeğim, benim canım. Aldırmam söz konusu bile değil.

Murat : Eylül aşırı tepki veriyorsun

Eylül: hayır... yapmam gerekeni yapıyorum... herşeye göz yumdum bunca zaman ama artık yeter...

Murat : ne demek bu şimdi?

Eylül: hep dedim ki Murat beni çok seviyor, bi bildiği var. Ne kadar istemediğim şeyler yapsan da hep beni düşündüğün için yaptığını düşündüm. Annemi bulmak istedim, sen istemedin, ben de dedim ki Murat beni kaybetmekten korkuyo falan ama benim gözüm açıldı artık! beni aldattığını görmüyorum mu sanıyosun?

Murat : aldatmak mı?

Eylül: evet, hem de Berenle... evli bir kadınla!

Murat : saçmalıyosun Eylül.

Eylül: saçmalıyorum öyle mi? Peki şu İzmirdeki diyestisyenler derneği toplantısı neydi Murat? Geçen gün senin arkadaşın Ekinle karşılaştım, ayaküstü konuştuk. Bil bakalım ne dedi? Diyetisyenler derneği toplantısı burda, İstanbuldaymış... üstelik 3 gün değil 1 günmüş... peki sen Berenle üç günlüğüne nereye kaçamak yaptın?

Murat : Eylül... yani E-Ekin yanlış biliyordur, bu onun dediği seminer değil.

Eylül: bana yalan söyleme! Yalan söyleme! Bu bebek seni değil, sen bu çocuğu haketmiyorsun zaten Murat! Şimdi sakın boşanmaya engel olmaya kalkma! Sakın!

Eylül zaten eşyalarını toplamıştı Murat gelene kadar. Murat da gelince hemen eşyalarını alıp annesine gelir...

Eylül: anne... senle kalabilir miyim?

Mesude bavulları görünce endişelenir kızı için ama hiçbir şey demez ve kızını içeri alır. Ona bir oda hazırlar...

Okunma sayımız güzel, depo dolu, buyrunuz bölüm ❤️

eyserciyazar eysercilerrr BayanYazar___

Savrulan Yapraklar ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin