Cid-den yapar mısınız?

937 18 0
                                    

Uyandığımda İrem uyuyordu. Ah ne kadar da tatlıydı. Saçları, yüzü... Onu uyandırmadan yataktan kalktım. Üstümü değiştirip (orada kıyafetleri var) mutfağa gittim. Buzdolabında kahvaltı için yenecek şeyler vardı. Kahvaltıyı hazırladım. İrem hala uyuyordu. Dışarı çıktım. Bsikletime atlayıp şehre indim bulabildiğim ilk çicekciden papatya buketi alıp kulübeye geri döndüm ki küçük hanım hala uyuyordu. Hazırladıklarımı bir tepsiye koydum ve yatağa yaklaştım.

-Günaydın Hanım ağam. dedim kıpraştı.

-Yaaağ Aral git uyuyacağım beğeğğn.

-Gidiyorum o zaman avukatımı da tutarım. dedim.

O yataktan sıçrayışı...

Benim kahkahalarım...

Onun ağlayıp beni bırakma diyişi....

Ona Sarılıp asla diyişim....

İşte bu onu, onun beni sevişinin göstergesi.

-Bunlar benim için mi dedi hıçkırarak.

-Tabii ki senin için ve lütfen artık ağlama. dedim ve yanağından öptüm onu. Yemeğimizi yiyorduk ki telefonum çaldı. İlk başta İremle bakıştık telefonu elime aldım. Komşumuz Hayriye Hanım arıyordu. Hemen telefonu açtım.

-Aral oğlum sizin bakıcı kaçmış çabuk gelin. dedi şok olmuştum. Nasıl çıkıp eve vardığımızı bilmiyorduk. Hayriye hanımın kapısını çaldık öabucak açtı.

-Buradalar mı?

-Bilmiyorum oğlum kadının ayakkabılarını göremedim kapıyı çaldım çaldım açan olmadı. dedi. İrem hem ağlıyor hem anahtarı arıyordu bende kapıyı çalıyordum. Hayriye hanım da şoktaydı.

-Buldum buldum diye cırladı İrem. Anahtarı aldım ve kapı açıldı. Tüm evi aradık kimse yoktu. İrem yere çökmüş ağlıyordu bense dolapların içine bakıyordum.

-Aral dedi İrem ve sürdürdü yatakların altına bak. dedi. Hemen odalarına koştum yatağın altına çömelmemle Açelyayla Adanın boynuma atlaması bir oldu. Ah tanrım ne olmuştu bu çocuklara, biz onları nasıl bırakmıştık.

-Baba bize hep vuruyordu ama biz hık size söyleyemedik çünkü sizi üzeceğimizi söyledi. dedi Açelya ve ağlamaya başladı. İrem adaya sarılıp öpüp öpüp duruyordu bense Açelyaya sarılmıştım çünkü çok ağlıyordu.

-Güzel prensesim neden söylemediniz? Şimdi nerede? dedim o ise ağlıyordu.

-Adayla üzülmenizi istemedik. Ve bilmiyoruz bizi bırakıp gitti. dedi Ada yanıma gelip sarıldı. İrem ise çökmüş ağlıyordu. Yanına gittim.

-Sevgilim ağlama bak iyiler. dedim boynuma atladı.

-Hep benim yüzümden olanlar benim yüzümden.

-Hayır hayır. dedim. Açelya ve Ada yanımızda oturmuş bize bakıyorlardı. Hayriye teyze, İrem'in sırtını okşuyordu. Biraz konuştuktan sonra sakinleşmiştik.

-Oğlum, benim kimsem yok isterseniz Ada ve Açelya'ya ben bakarım dedi Hayriye teyze.

-Cid-den yapar mısınız? dedi İrem.

-Tabi kızım neden yapmayalım dedi. Böylece sorunlar kapanmıştı tüm öğlenden sonrayı uyuyarak geçirdik İrem, ben ve minik prenseslerimiz.

Biliyorum çok üzücü bir bölüm oldu ama aslında düğünü yazmıştım ama defteri unuttum :(( Seni seviyorum hanım ağam -A

Bir Twitter MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin