Eylül istemeye istemeye evine gelmişti.. aslında hiç istememişti ama herşey bebeğinin geleceği içindi...
Murat : biz en başından başlıcaz.. sen benim Duru'm olacaksın...
Eylül : Duru deme bana.. Eylül'üm ben.. Eylül...
Murat : tamam Eylül...
Eylül : umarım sözünde durursun...
Murat : sana söz veriyorum.. tanıdığın Murat olucam...
Eylül : sen eskiden bana aşıktın... aşık olan böyle aldatmaz.. artık bana aşık değilsin.. bunun farkındayım... ama birşey söyleyeyim mi? Ben de aşık değilim.. hiç olmadım, olamıyorum da...
Murat : benim sevgim, üçümüze de yeter...
Eylül inanmaz gözlerle bakıp odasına çıktı...
Serkansa hemen toparlanıp gitmek istiyordu... Burada daha fazla durmak iyi değildi.. her an kendini Eylül'ün yanında bulmaktan korkuyordu. Uzak duracaktı, söz vermişti... Serkan balkonda oturmuş bunları düşünüyorken Beren elindeki ince battaniyeyle gelip ona sarıldı...
Serkan : Beren...
Beren : Serkan... bana hiç aşık değilsin dimi? Hiç...
Serkan : maalesef...
Beren : bana ikinci şans verdiğin için çok mutluyum Serkan... hem de çok...
Serkan : test vaktine kadar... eğer dediğin gibi değilse o zaman beni unut Beren.. ben seninle sadece çocuğumuz için birlikteyim...
Beren : tamam.. ama sana söyledim, çocuk senin çocuğun... yemin ederim öyle..
Serkan : görücez Beren...çok yakında görücez...
Beren : sen başkasına aşığım demiştin...
Serkan : demiş miydim?
Beren : evet... kim o? Kim o şanslı kadın?
Serkan : bu seni ilgilendirmez...
Beren : ilgilendirir.. sen benim kocamsın. Ben de senin karınım, bu kadar basit... ayrıca merak ediyorum, senin evli olduğun halde koynuna alacak kadar aşık olduğun kadını.. kim bu kendini evli adamın kollarına atan orospu?
Serkan, çok sinirlenmişti ama asla bir kadına el kaldıracak bir insan değildi... önce kaşlarını çatıp sinirlense de sonrasında kahkaha attı...
Serkan : kendini evli bir adamın kollarına atan bir kadın merak ettin demek... aynaya bak Beren..
Beren : Serkan...
Serkan : sana sadece bebeğimiz için katlanıyorum... yoksa öyle iğrenç birşey ki bu yaptığın..affedilir bir yanı yok.. ayrıca ona gelirsek, o senin gibi değil... o yüzden seviyorumdur belki de onu...
Serkan misafir odasına çıkıp orda uyumaya başladı... zaten gerçek olmayan evliliği bundan sonra tamamen kağıt üzerinde devam edecekti...
Birkaç günlük hazırlıktan sonra Özgün ailesi evlerinden ayrılmışlardı. Serkan, aklı kalmasın diye annesi Nazan'ı bol bol tembihlemişti. Sürekli Mesudeyle görüşecek ve ondan herşeyi öğrenecekti... ama artık gitme vaktiydi. Serkan tayinini isteyerek Trabzona yerleşti. Artık görevine burda devam edecekti, karısı ve bebeğiyle artık burda yaşayacaktı...
Günler geçmişti, Serkan da Beren de yeni evlerine alışmışlardı...
Serkan : doktorun söylediğine göre bizim oğlan DNA testine artık hazırmış. Yaptıralım şu testi... öğrenelim bakalım bebek benim mi değil mi...
Beren : senin diyorum, bana neden inanmıyorsun ki sen?!
Serkan : inanmıyorum çünkü beni aylarca aldatan bir kadına güvenmiyorum. Oldu mu Beren?!
Beren : bana diyene bak... sanki sen aldatmadın?!
Serkan : ne?!
Beren : sanki sen aldatmadın diyorum.... Eylüldü o dimi? Aşık olduğun kadın Eylüldü dimi? Sen ona aşıktın... çocukluk arkadaşına... o evden eve taşıdığın sandıkta da onunla anıların var dimi?
Serkan : evet... oldu mu? Ona aşığım ben!
Beren : hamile o kadın! Başkasından! Murattan hamile! Onun bebeğini taşıyo...
Serkan : evet... evet kahretsin ki o pislik baba olmayı zerre haketmese de o bebek onun... ama o kendi çocuğunu bile zorla kabullenen şerefsizin teki... ikiniz de tencere kapak gibisiniz aslında...
Beren : hamile bir kadına aşık olan sensin, bana laf mı sokuyorsun?
Serkan : ben onu öyle seviyorum ki, onun iyiliği için kocasıyla konuşup bebeğini kabul ettirecek kadar... onun iyiliği için evliliklerini kurtarmak için çaba harcayacak kadar... aklım da kalbim de onda... sen sadece benim soyadıma sahipsin... o kadar...
Bir sonraki bölümü hemen atmak istemiyorum, çünkü birazcık "yemekli" bir bölüm ve ramazandayken okumak biraz zor olabilir diye düşündüm, ama iki hamile kadın varken de illa ki yazmak gerekti 🙊 nasıl yapalım, atayım isteyen okur isteyen sonraya mı saklar diyelim, yoksa sonra mı atayım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Teen Fiction2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...