Nefes masanın başında sürekli gözleriyle Tahir'i kesiyordu. Nefesim demişti. Duymadığını düşündü kızın. Ama Nefes duymuştu. Sıkıntı şuydu ki Nefes asla sahip olunulmayı sevmez her daim sahip olmak isterdi. Adamın Nefesi olamazdı. Anca Nefesin Tahiri olurdu bu hayatta onda da kız zaten böyle bir şey istemezdi.
"İkizum sence gözleri lens mu?"
Fatihin ikizine sorduğu soruyla Nefesin bir an anıları depreşti ve öksürük krizine girdi. Asiyenin uzattığı suyu alırken Tahirin kinayeli gülümsemesini görebiliyordu.
"Ne oldu kız öyle helal helal."
"Yok bir şey Beyzacım. Aklıma bir hödük geldi de."
"Kim biz tanıyor muyuz Nefes Hanım?"
Nefes Tahirden yöneltilen soru karşısında tabağındaki son dolma parçasını da ağzına alıp cevap verdi.
"Bilmem ki tanıyor musunuz? Baş harfi Tahirdi. Tanıdık geldi mi?"
Herkesin gülüşmeleri ile yemek sonlanmıştı. Saniye hariç diğer kadınlar sofrayı toplarken erkekler ve Saniye içeri geçip kadınları televizyon başında beklediler.
"Uuuu Beyza biraz önceki neydu öyle? Kız siz yoksa Tahirleee..."
"Ablam yok öyle bir şey girdiğin gibi çık o konudan yoksa Nefes her an patlayabilir."
Asiye şaşkın gözlerle Nefesi süzdüğünde kız çoktan elindeki bileklikle oynamaya başlamıştı. Asiye kızın yere eğdiği yüzünü işaret parmağı ile yukarı kaldırıp şefkatli bakışlarla diyeceklerini dinlemek için pozisyon aldı. Nefesin gözünden akan yaşı görmesi ile hemen temizledi. Kadınların ağlamasına asla tahammül edemezdi. Asiyeye göre kadınlar dünyadaki en güçlü varlıktı. Kendisi ağladığında ise tüm gün kendisiyle çekişirdi.
"Sakın bir daha o yeşillerde yaş görmeyeyim. "
"Zaten görmedikleri için böyleyim ya..."
Nefes lafı ağzında geveleyip zaman kaybetmeden salona oğlunun yanına geçti.
"Hey ay ışığında uluyan kurt. Uyku vakti geldi de geçiyor. Haydi yatağa..."
"Mavi tüylü geyik bak denizden gelen kaplanla ne yaptık."
Nefes yavaşça eline kağıt aldığında vücutta oluşan sızısını hissedebildi. Resimde ikisi ve hödük vardı. El ele kırlarda yürüyen üç kişi... Nefes fark bile edilmeyen gözündeki buğuyu temizleyip oğluna sıcacık bir gülümseme ile baktı.
"Bu çok güzel olmuş yavru kurt fakat sizi uyumaktan kaçırmaz haydi ama."
"Ben yatırabilirum."
Nefes sinirle Tahire patlayacağı sıra oğlunun adamın elini tutup kaldırmaya çalışmasıyla neye uğradığını şaşırdı.
"Peki."
Nefesin sesi belli belirsiz çıkmıştı ağzından. Hemen kendini balkonda buldu. Hunharca ağlıyordu. Oğlu sadece kendiyle yaptığı bir çok şeyi bu adamla yapıyordu. Kendine yardım etmeye çalışan ama başarılı olamayıp yaralanan o adamla...
"Gel konuşalum ağlama."
Asiyenin arkasını sıvazlayıp yanına oturması ile Nefes derin bir nefes çekti ciğerlerine. Oksijen o kadar güçlü gelmişti ki yakmıştı boğazını ciğerlerini her yerini.
"Erkekler ağlayamaz diyiler ya. O yalan. Asıl kadınlar ağlayamaz. Ağlamaz demiyorum ağlayamaz. Çünkü güçlü olmak onların tabiatında vardır. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEL GÖNLÜME SIĞ YARİM 《NefTah》
FanfictionHayatındaki zorlukları savaşarak kazanmış genç bir kadının güvenenemesi. Sadece oğluna nefes olabilmiş bir Nefes. Anne Nefes, Merhametli Nefes. Hepsi olabilirken Tahir'n Nefesi olamıyordu. En fazla Nefes'in Tahir'i olabilirdi. Çünkü sahip olunabilm...