GİTTİ CANIMIN CANANI..
ŞARKIYI BELİRTİLEN YERDE AÇALIM..
Asiye eve geldiğinde etrafına bakındı boş gözlerle , tutunarak merdivenlerden çıkıp odasına girdi. Boranı görmeyi beklemiyordu. Boran Asiyeyi görünce olduğu yerde kaldı.
-Nerdeydin, 2 gündür canımızdan can giderken nerdeydin.
-Asiye
Asiye Boranın yakasına yapıştı, ama gücü yoktu ayakta duramadı.
-Farah öldü, öldü. Senin yüzünden ,senin orospun yüzünden.
Boran Asiyenin ellerini savurdu, Asiye zaten ayakta durmaya mecali olmadığından kendini yerde buldu.
Boran kimseye görünmeden çıkıp gitti konaktan.ŞARKIYI AÇALIM..
1 gün sonra..
Hazer cenaze aracından inip , kapısını açtı. Tabutu çıkarmaya Rüstem Ağa , Fırat , Şaadoğlu ve Germiyan aşiretinin adamları yardım etti. Hazır mezarın yanına gelince yavaşca yere indirdiler tabutu. Hazer tabutu açtı.
Fıratın yardımıyla mezara yerleştirdiler. Üzerine toprak atmak en zoruydu. Hazerin eli varmadı sevdiğinin üzerine toprak atmaya. Bir köşeden izledi. Dakikalar sonra defnetmişlerdi Farahı. Esma Hanım , Zümrüt Hanımın desteğiyle mezara yaklaştı. Fıratın ise mezara yaklaşmaya bile içi el vermiyordu. Kardeşini , yıllarca saçının teline zarar gelse gizli gizli ağladığı canını toprağa vermek çok zordu.
-Annem ben seni nasıl bırakacağım burda toprağın altında , karanlıkta
-Yapma Esma Hanım, onun olduğu yer aydınlık karanlıkta kalan biziz.
-Nasıl dayanırım Zümrüt Hanım, nasıl. Gitti kızım , yavrusuna doyamadan. Allahım sen aklıma mukayet ol Yarabbim. Kalk kızım , kalk şuradan ölmedim ben de,bırakmadım annem seni de.
-Hadi Esma Hanım , yapma böyle
-Desene Farah ölmedim ben desene
Zümrüt Hanım , Esma Hanımı zar zor yerden kaldırdı. Herkes birbir ayrıldı mezarlıktan, bir tek Hazer kaldı. Mezarın yanına oturdu.
-Ben şimdi seni burada bırakıp nasıl gideyim Farah. Odamıza nasıl gireyim, yatağımıza nasıl yatayım sensiz. O kapıyı nasıl açayım Farah. Oğlumuza sorduğunda ne diyeyim. Allahım sen bana sabır ver , sen sabır ver Yarabbi.
Hazer avcuna aldığı toprakla yerden kalktı. Arabasına doğru yürüdü. Arabanın önünde Boran onu bekliyordu. Herkesin Boranın kaçıp gittiğini düşünmesine rağmen , Boran kardeşini yalnız bırakmamıştı.-Şimdi çekip vur beni hakkındır, ama unutma ben böyle olmasını istemedim kardeşim. Allaha yemin olsun ki elimde olsa kendi canımı verirdim Faraha.
-Sadece senin günahın değil be abi. Bende yıllarca sakladım , yengemin her gözyaşında her ahında benimde payım var. Bak ,Farah benim o üzdüğüm kadına emanet etti oğlumuzu.
-Hazer çekip vur be kardeşim, ama yapma nolur bu sözleri kaldıramam.
Hazer abisinin soz sözlerine karşılık vermedi, yanından geçip arabasına gitti. Omuzları düşmüş, gözlerinden yaşlar hala akıyordu. Güçsüzce açtı arabasının kapasını. Direksiyonu tuttu, nasıl yaşayacaktı, nasıl geçecekti bir ömür Farahsız.
-Ben sensiz nasıl yaşayacağım be Farah, nasıl güzelim.
Kafasını direksiyona koydu.
Evet , Farahın hayatı bitmişti şimdi Hazerin yeni hayatı başlıyordu. Farahsız , baharsız....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I BERDEL (Tamamlandı)
General Fiction"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.." "Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...