Bu Masalın Prensesi Kim?

Normale Dönüş

Güçlükle uyandığı yataktan kalktı.
Akşamdan yatağının başına koyduğu formasını giydi. Çantasını hazırlarken telefonuna mesaj geldi;
-Günaydın prenses. Bu şehir seni özledi.  Bende💕.
Ne yazacağını bile bilmediği bu adam aklını başından alıyordu. 
Duru 'nun ağzından;
" Onu tanıdığımdan beri adeta doğup büyüdüğüm yerden uzak bir yere gitmeyi istiyordum. Nevşehir. 
Ah o güzel şehir...
Güzel günler geçirdiğim , en yakın arkadaşımın değerini tekrar anladığım yer..."
On beş günde aşık olunur mu?
Hayır mı?
Çoğunluğun cevabı...
Peki on beş günde aşık olan aşka inanmayan biriyse? Daha garip değil mi ?

Bende özledim yazdı, gönderdi.
Canı sıkkındı.  Okul ! Ah o lanet olası yer diye düşündü.  Dersleri iyi olmasına rağmen okulu sevmiyordu.
Ortam , gıcık tipler olsun , öğretmenler olsun bu okulu sevmiyordu. Genelde en sevdiği arkadaşları Elçin, Büşra , Gökhan ve Umut'la takılırdı.
Büşra kız takımının 3.sü gibiydi. Gezi boyunca geride kalanlardan en çok özlediklerindendi Duru 'nun .
Gökhan ve Umut da Duru 'nun okulda en iyi anlaştığı erkek kankalarındandı.
Onlar da olmasa bu okul çekilmezdi diye düşündü...
Annesi kahvaltıyı hazırlamıştı.  Minik kardeşi  Duru'yu çağırmak için odasına girdi;
-Ablaların en güzeli, diyerek atladı boynuna.
Duru Sudenaz'ı kucakladı. Sudenaz'ın gülüşmeleri eşliğinde mutfağa girdiler. Mine hanım;
-Aa! Sudenaz çok ayıp kocaman kız oldun artık, dedi alaycı birazda komik bir tavırla.
-Olsun o benim halâ minik kuşum.
Sudenaz ablasının yanağına  bir öpücük kondurdu .
Akif bey;
-Sabah muhabbetiniz bittiyse kahvaltınızı edin prensesler daha sizi okula bırakıp işe gideceğim...
Kahvaltılarını yapıp evden çıktılar.
Duru 'nun en sevdiği şey arabayken kulaklıkla müzik dinlemekti. Taktı kulaklığını.
Geceyi güneş siler, beni senin hasretin tek başıma sanki mahşer yeriyim, yüreğimdeki her yer bu evde seni bekler, hadi çat kapı gel sevineyim...🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶

Bu şarkıya adeta aşık olmuştu. 
Nedense Barış 'ı hatırlatıyordu. 
Yüzündeki o aşk dolu gülümseme yine belirdi...
Hayal alemine o kadar çabuk dalmıştı ki ablaa okuluna geldik diyen Sudenaz'ı duymadığı gibi arabanın durduğunu bile fark etmedi. En sonunda Sudenaz dayanamadı ablasını dürttü .
Sarsılmayla kendine gelen Duru arabadan indi. Kardeşine bay bay yaptı okul bahçesinde onu bekleyen arkadaş grubuna yöneldi. Orda Büşra ve Elçin vardı.
Geziye gitmediği için Büşra 'yı uzun zamandır görmüyordu. Sıkıca sarıldı.
Ardından Büşra Duru 'ya imalı imalı baktı;
-Bana tatilde bir çocuktan bahsetmiştin. Çabuk anlat detayları çatladım tatil bitene kadar.
Elçin'in yüzü düştü. Duru bunu fark ettiği için anlatmak istemedi ;
-Önemli değil  ya sonrada anlatırım.
İstiklal marşı okunduktan sonra derse girdiler.
Bundan sonra ne olacaktı?
Arkadaşının sevdiği adama âşıktı ve bunu kimseye söyleyemiyordu bile.
En iyisi vazgeçmekti belki de ...
Zaten mesafe vardı. Olamayacak kadar güzel bir hayaldi.
Peki gerçekten vazgeçebilecek miydi?