Mutfaktan çıkar çıkmaz karşımda duran minik yaratığa gözlerimi pörtletmiş bakıyordum. Kafası yuvarlak ve kulakları uzundu. Boyu da epeyce kısaydı. Çok şirin bir görüntüsü vardı fakat telaşlı gibiydi. Sağa sola doğru koşturup duruyordu. Beni görünce "sonunda bulabildim,haydi vakit kaybetmeden gidelim" deyip elimden tutarak çekiştirmeye başladı. Nereye gittiğimizi bile anlayamadan kendimi kaydırakta kayarken buldum. Uzun bir kaydırakmış ki sonu gelmiyordu. Dakikalarca düşmeyi beklerken kendimi yumuşak bir zeminde buldum. Nereye geldiğimizi sorduğumda ise bir türlü cevap alamıyordum. Bu sefer kim olduğunu sorduğumda "Ben Manko,seni görevine götürüyorum." Cevabını aldım. Ardından