—————————————————————————— E-evet! Baktı! Baktı!! Gerçekten bana baktı. Ayağa kalkıp elimi hızlıca ona doğru tutup LİSA; baktın! Evet az önce bana baktın! Dediğimde bana hala bakıyordu. Sonra kafasını çevirip etrafı izlemeye başladı. Tamam. Sanırım fazla abarttım. Kadının dediği gibi "görür duyar ama konuşmaz. Jeon jungkook ne yaşamış olabilirsin ki? Tekrardan yerime oturdum. Cebimdeki telefonu çıkarıp kulaklığımı çıkardım. Bir tane Kulaklığı taktıktan sonra diğerini jungkook'a değmeyecek şekilde kulakına taktım. Takmam ile jungkookun göz bebekleri hızlı haraket ediyordu. Ve başlattım. /BTS- FAKE LOVE/ Ve sesini birazda açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Etrafa bakıyordum. Şarkıyı söylüyordum. Etrafta sallanan yapraklara ve haraket eden çimenleri inceliyordum. Yere değmeyen ayaklarımı sallandırıyordum. Başımı yukarıya kaldırıp gökyüzündeki bulutları izlemeye başladım. Sanırım bu huzur vericiydi. Her şey güzel gidiyordu. Bunu sevdim. Keşke zaman dursada bu andan hiç çıkmasam diyorum. Ama biliyorumki öyle bir şey olmayacak. Hayattan imkansızı isteyemem değil mi? Başımı yavaşça normal hizama getirdim. Saate bakıp jungkooka döndüm. LİSA; Burda kalmak istiyor musun bilmiyorum ama bana verilen saatte senin odanda olman gerekiyor. Ona bakarak konuştum ama bana bakmadı. LİSA; gidelim o zaman JUNGKOOK.. Diyip gülümseyerek kapıyı gösterdim. Bana biraz baktıktan sonra kafasını tekrar çevirdi. Onu odasına getirdim. Evet,yatağa nasıl yatıcaktı? Ah,doğru burada bir yerlerde eldiven olucaktı. Etrafıma baktıktan sonra siyah bir eldiven görmem ile hızlıca onu alıp taktım. Tamam. Lisa yapabilirsin. Yavaşça junkooka yaklaştım. Jungkookun elleriden tutup yavaşça kaldırmaya başladı. Ayağı ile yürüyebiliyor sadece uzun zaman boyunca yürüyemediği için yürüme yetkisini hafif kaybetmişti. O yüzden bu konuda ona yardım etmem isteniliyor. Ve yavaşça kalktı.. Ayağa kalktığında benden çok daha fazla uzun olduğunu anlamıştım. İlk adımı yavaşça attı. Sıcaklamaya başladım. Diğer adımınıda attıktan sonra yavaşça yatağın üzerine oturdu. Ve birden pat diye kendini yatağa attı. Benim her gün yaptığım gibi. Ayaklarını yorganın altına getirdikten sonra üzerine örtü örttüm. Ona bakıp Sessizce, LİSA; İYİ RÜYALAR... Dedikten sonra ışığı kapattım. Sadece içeriye ayın ışığı yansıyordu. Dışarıya çıkıp resepsiyondan çantamı aldım. Geri odaya girip banyoda getirdiğim kıyafetleri alıp giydim. cam kenardındaki bana açılmış olan yatağa doğru ilerleyip üzerine çok ses çıkarmayacak şekilde atladım. Bugünlük burdaydım. Yorganı üzerime çekip düz durup tavana bakmaya başladım. Jungkooka baktığımda gözleri ile tavana bakıyordu. Tekrar tavana döndüm. Elimi kaldırıp ayın yansıyan ışığına doğru tutmaya başladım. Jungkooka baktığımda elime bakıp ben baktıktan. Sonra kafasını çevirdi. LİSA; bunj biliyor musun bilmiyorum ama HER ŞEY BİR YANSIMADAN İBARETTİR. GÜNEŞ IŞIĞINI AY'A YANSITTIĞI GİBİ.. ——————————————————————————
