Buruk bir tebessüm var yüzümde. Artık içten gülemediğimi ve güldüğümde de gülüşümün kısa bir an sürüp ardından gitgide solduğunu fark ettim. Bunu fark edeli epey bir zaman oldu. Soruyorum kendime "Bana ne oldu?" diye. Bu neşeli kıza ne oldu da hayattan tat alma yetisini kaybetti. Eski Tuğçe ölmüş müydü? Yoksa hiç var olmamış mıydı? Belki de başka bir bedenin içinde sıkışıp kalmış ve kendi bedenine dönmeye çalışıyordu. Kafam bayağı karışık ve toparlamak için uğraştığım çabalarımın nereye gittiğini bile bilmiyorum. Ah! Acaba içten içe tükenip yok oluyorum da benim mi haberim yok? Bilinmezliğe doğru yol alan bir kızın hikayesi... Karşınızda Tuğçe...
*İlk kitabım olduğu için hatalarım olursa kusura bakmayın. Beğenirseniz bunu benimle mutlaka paylaşın. Sevgilerle...*