Benim depoya girdiğimi gören biricik beşlimiz bağlandıkları sandalyelerden biran önce kurtulmak için kımıldanıp, bir şeyler söylemeye başladılar tabiki ağızları bağlı olduğu için ne söyledikleri hakkında fikir sahibi değildim.
Tam ilk başta duran Kerimhanı kurtarmak için ona doğru yönelmiştim ki arkamdan Alev koşarak "Ohh! Oğlum sonunda şükürler olsun ki yaşıyorsunuz, sağlamsınız." deyip sandalyede hala bağlı olan Enes'in yanına gidip ona sarıldı. Enesle Alev sevgiliydiler ve açıkçası ikisi birbirini tamamlıyorlardı. Enes: "Alev'in aksine daha olgun ve serseri olamayan, esmer, uzun boylu bir tipti ve grubun 5.üyesiydi."
Alev, Enes'in konuşması için ağzındaki bantı çekip atınca Enes"Sağlamız ama biraz daha bana sarılırsan nefessiz kalıp bu dünyadan göçebilirim Alevcim"deyince.
Alev sarıldığı kollarını çekerek"Pardon ya ben ne yaptığımı bilmiyorum. Yine kendimi kaybettim galiba"dedi ve Enes'in ellerini ve ayaklarını çözdü. Bende diğer dörtlüyü kurtardım.Kerimhan getirdiğimiz kızla duran Sılanın yanına gidip"Ohaaa! Lan bu kız ne alaka oğlum! "diye bağırdı. Kerimhan :" Kumral saçları, mavi gözleriyle herkesi kendine çeken, önüne ne gelirse söyleyen ve kimseye acımayan bir tipti ve grubun 7.üyesiydi. "
Sıla kızı Kerimhana doğru ittirerek" bu kız sizi kurtarmak için bize yol gösterdi. "deyip Rüzgarların yanına gitti ve onlara sarıldı.
Rüzgar gülümseyerek" Bizim merhametli prenses bizi çok özlemiş baksanıza, yalnız buradan bir an önce gitmeliyiz arkadaşlar yoksa villanın sahibi hepimizi haşlar. Çünkü polislerle beraber geleceğini söylemişti"dedi. Rüzgar:" Sarışın,
yeşil gözlü, grubumuzun en uzun boylusu, tatlı dilli, eğer bir sıkıntımız olursa hemen halleden ama bir kavgaya girişeceksek hemen saldırıya geçen yani grubu kollayan bir tipti ve grubun 3. üyesiydi."Kerimhan önünde duran kıza bakarak"Lan bu sürtük kız ne olacak! Tamam güzel bizim yerimizi söylemiş ama bu bize engel olur. "dedi.
Önümdeki sandalyeyi göstererek" Kızı bu sandalyeye bağlayıp, babasının alması için burada bırakacağız. "dedim. Kızı çekip, bana doğru döndürerek" Ama eğer bizim hakkımızda bir şey söyleyip, bizi ihbar edip başımızı belaya sokarsa ozaman bu tatlı kızın başı ağrabilir"dedim.
Kız korkak bir şekilde " Bağlamayın ne olur bakın ben sizi hiçbir şekilde kimseye de..." sözünü tamamlamadan yanımda duran Kerimhan, kızı sandalyeye doğru sert bir biçimde ittirerek oturttu. "Eee! Seni mi dinleyecez burda kuzu kuzu bağlı bir şekilde o züppe babanı bekleyeceksin okadar!" diye bağırdı.
Kız şaşkın şaşkın bakarken yerdeki ipleri alarak kızı sandalyeye bağladım ve bizim gruba dönerek" Hadi bu lanet yerden bir an önce çıkalım yoksa babası bizi yakalattırırsa sürünürüz" dedim.
Rüzgar kızları alarak "Kaptan haklı beyler marş marş! " dedi ve deponun çıkışına doğru yol aldık. Çıktığımızda 2 adet polis arabasının depoya yaklaştığını görünce "Boku yedik tayfa" dedim.
Alev "Yoo yemedik koşuunn lan deliler!" diye bağırıp arabaya doğru koşmaya başladı arkasından da biz. Arabaya geldiğimizde polisler bizi fark etti ve polis arabasından inip yanımıza doğru gelmeye başladılar.
Kerimhan yanında duran Toprağı, Enesi ve Rüzgarı ittirerek"Siktir! Lan hadi girin" deyip Barkınıda arabanın içine doğru çekti.
Toprak : "Az konuşan, her akşam alkol alıp kafayı bulan, saçlarının uçlarını beyaza boyatan, hayattan bir beklentisi olamayan bir tipti ve grubun 8.üyesiydi."
Barkın ise :" Bulduğu her yerine piercingi,küpeyi takan, siyah saçlı, beyaz tenli bir tipti. Ayrıca benim evimde beraber yaşayan. Grubun da 6. üyesiydi. "
Kızların ikiside hızlıca sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa yerleştiler bende direksiyonun başına geçip kapıları kilitledim. Polisler arabamızın dibindeydiler artık.
Gelen polisler Bağırarak"Durup, teslim olun yoksa ateş etmek zorunda kalırız! "diye bağırdılar. Tabiki de durmayıp gaza yükledim ve bizim çöplüğümüze giden yola doğru arabayı sürdüm. Bu sırada ateş etmeye başlayan polisler arkamızdan koşuyorlardı. Gaza son gücümle asılarak " Hadi fıstık bizi yolda bırakma lütfen"dedim. Fıstık bizim arabamıza koyduğumuz isimdi. 5-10 dakika sonra polisleri atlamayı başarmıştık.
Sıla yüzünden arabanın camına yapışmak zorunda kalan Alev" Ödüm bir yerime kaçtı la az daha yakalanıyorduk oğlum. "dedi.
Sıla bana bakarak" Süperdin Sarp! "diye bağırdı.
Kendimi bilmişlik taslayarak" Eh! Her zaman ki halimiz güzelim. Bilirsin ben bu grubun kaptanı boşa seçilmedim"dedim ve sırıttım.
Hiç konuşmayan Toprak "Rüzgar o lanet bacaklarını ve ellerini üzerimden al lan her yerimdeler." dedi.
Kerimhan gülerek "Lan Rüzgar yuh sana be! Zaten araba da daha 10 kişilik yer var görmüyor musun? Ne diye Toprağın üzerine ellerini bacaklarını koyuyorsun ki? " diye dalga geçti.
Rüzgarda "Aynen zaten üzerimde de 2 adet camış yok neticede ne olacak çekerim dostum" deyip gözlerini devirdi.
Enes Rüzgarın kafasına geçirerek "Hey! Ben bir kere camış felan değilim camış olan birisi varsa oda Barkındır." dedi.
Barkın "Sen sen hey sen bana camış derken sözlerine dikkat et ansızın geceleri yatağınızda gelip..." devamını getirmesine izin vermeyerek" Alev "Susun lan gerizekalı herifler! Başım zaten davul gibi bir de sizin şu salak muhabbetinizi dinleyemeyecem "dedi.
Sıla benim kolumu dürterek" Sarp sanki arabadan sesler geliyor "dedi ve kulağını dinlemek için eğdi.
Alev" Aynen lan acayip bir ses geliyor takır tukur yoksa bizi yarı yolda mı bırakacaksın fıstık? "deyip arabanın camına vurdu.
Sonra birden yolun ortasında bizim fıstık durdu." Hay ben böyle işin içine ya haydi arka grup bizim fıstığın yene bozulacağı tuttu anlaşılan ittirmeye çıkıyoruz"dedim ve arabanın kapısını açtım.
Rüzgar "Heh! Bir bu eksikti yene bizi bıraktı yarı yolda şu araba inin bakalım" dedi.
Kerimhan yanıma gelerek "Kanka lan! Arabayı bırakıp gitsek mi? Şu arabadan bıktım" dedi.
Toprak"He! Sonrada yaya olarak hırsızlık, dövüş yapmaya gittiğin yerlerden kaçarsın "dedi.
Arabanın arkasına doğru yürüyerek" Çocuklar herkes olağan gücüyle arabayı arka tarafından ittirecek. Kızlar arabanın içinde duracak anlaşıldı mı? İtiraz felan istemiyorum"dedim ve herkes arkaya geçerek ittirmeye başladı. O sırada bir de yağmurun yağacağı tuttu.
Barkın" Ulan ya bizde zaten şans olsaydı bu hallerde olmazdık "dedi ve başını salladı.
3 saat sonra çöplüğümüze geri gelmiştik. Artık arabayı ittirmekten halimiz kalmamıştı.
Kerimhan yere yatarak" Oy! ulan kollarım arabada kaldı "dedi.
Arabanın içinden çıkan Alev ve Sıla halimize bakarak gülmeye başladılar.
Sıla" Ayy! Canlarım benim nasılda yorulmuş lar kuzularım benim "dedi ve yerde yatan Kerimhana yere oturarak sarıldı.
Kuzu lafından hoşlanmayan Enes" Ne kuzusu kızım olsa olsa bizden... biraz düşündü ve tuhaf bir canavar felan olur "dedi.
Alev Enese sarılarak" Şş! Oğlum deme öyle biz Sılanın kuzularıyız bikere "dedi ve yerdeki Kerimhanı ayağıyla dürtükledi.
Kerimhan" Lan! O lanet pis ayağını üzerimden çek "dedi ve Sılaya doğru sokuldu.
Sıla" Kalk kalk! Hadi bakalım toparlanın.Zaten ıslanmışsınız da gidin üzerinizi felan değiştirin "dedi.
" Sıla haklı beyler hadi herkes doğru koğuşuna "dedim ve Barkını alarak evimizin yolunu tuttuk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ(DAĞILIŞ)
Teen FictionBiz"SEKİZ"dik. Bu evrende mutsuzluk, dostluk ve çete kavramını en iyi bilenlerden..."Ama bir kızın hayatımıza girip bütün düzenimizi bozacağını nereden bilebilirdik ki?" -"Bir çetenin aşk hayatı mı dostluklarına daha ağır basar? Yoksa dostlukları...