Üzerimde havlu olmasına rağmen kollarım vücuduma dolandı.
'' Senin kapı çalma anlayışın yok mu?! Sen nasıl girdin buraya!?''
Liam bir süre boyunca bacaklarıma ve ardından göğüslerime odakladım.
'' Çek gözlerini üzerimden! '' diye cırladım.
Bakışlarını acele etmeden gözlerimle buluşturdu ve rahat,ukala bir tavır ile sırıttı.
'' Baksana bir ineğe göre fazla iri göğüslerin var''
Ağzım bir karış açık kaldı.Ayağımdaki banyo terleğini havaya atıp yakaladım ve ona fırlattım.
''Bana bak Payne!''
Aşağı eğildi ve terlik duvara çarptı.Gözleri kocaman açılmıştı ve gülüyordu.
'' Az önce terlikle falso yaptın be kızım! Kafam patlayabilirdi!'' dedi gülerek.'' Ayrıca zaten sana baktığım için kızıyorsun ama sana bakmam için ısrar ediyorsun''
''Ben öyle demedim! Yani bana bak dedim ama o manada demedim! yani ö..sen nasıl girdin buraya!?''
Odanın içerisinde yürümeye başladı.Eline eski oyuncak bebeğimi aldı ve başını hafifçe yana eğip onu inceledi.
'' Pencereni açık bırakmamalısın.Her gelen benim gibi dost canlısı olmaz.''
Elimle burun kemerimi sıktım.Nasıl böyle bir aptallık yapmıştım.Hayır neden camı açık bırakıyorsun ki sen! Şimdi bu görüntümü asla ve asla unutmayacaktı! Tanrım..
'' Tamam git artık hadi hadi!''
Bebeği yerine koydu arka ve cebinden sarkan kırmızı eşarbı avucunun içinde kaydırıp bıraktı.
'' Ama daha yeni geldim''
Saçlarımın ucundan damlayan sular irkilmeme sebep oluyordu.
'' Liam giyinmeliyim gider misin?''
''Bunu gitmem için mi söylüyorsun? Şöyle bir bakalım giyinmek için soyunman gerek,bekar bir kızsın ve iri göğüslerin var ayrıca bende bu manzarayı zevkle izleyebilecek kadar arsızım bunlar çıkmamam için oldukça mantıklı geliyor yani bana buradan gitmem için geçerli bir sebep ver ki bende gidebileyim değil mi?''
Bunların hepsini tek nefeste ve müthiş bir hızla söyleyişini hayranlık ile izledim.Nasıl böyle hızlı konuşabiliyordu?
'' Eğer şimdi gitmezsen babama seslenirim ve seni burada görürse o kalkık popona bir saçma tüfekle atış yapar.Sevgili kalkık popon bir daha asla havaya kalkamayacak kadar delinir.Bu yeterli mi?''
Kaşlarını yukarı kaldırdı ve dudaklarını büzüp kafasını salladı.
'' Ama tekrar gelicem Boo...''
Bana o şekilde hitap edince kalbim sızlamıştı.Burun kemiğime saplanan bir ağrı ile gözlerimin dolmaya başladığı hissettim.Başımı aşağı eğdim ve yanda duran komidine tutundum.Daha fazla dayanamıyordum ben onsuzluğa.Neden gelmiyordu? Neden beni duymuyordu ve neden artık onu duyamıyordum?
Liam yanıma geldi.
'' Brook...İyi görünmüyorsun hayatım''
Gözlerimden yaşlar damladı.Silmek için yeltendim ama bileklerimi yakaladı ve buna izin vermedi.
'' Onları silme tamam mı? Onlardan utanmana gerek yok çünkü göz yaşları senin uzun süredir güçlü olduğunu gösterir.''
Bal rengi gözlerine baktım.Hafifçe başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOST MY GHOST
RandomBu bir armağandı.Kendimi bilmeden iki dünya arasında bir adamın kollarında bulmuştum.Bizim aşkımız araftaydı.Ne soğuktu ne sıcak.Ne tam anlamıyla vardık ne de yok.O ne tam anlamıyla bana aitti ne bir başkasına.Tek bildiğim şey onun için ölmeyi göze...