20 bölüm Tam Bir Baba gibi

306 34 2
                                    

Karanlık gecelerimi aydınlatan adam değilmiş gibi beni öldürmüştü.
Kalben değil ama ruhen beni cehennemin en derin bir köşeye koyup arkasına bile bakmadan çekip gitmişti.

Sabah erkenden Tunç la Kerem bizi almaya gelmişlerdi .
Seher teyze le Ömer amcayla vedalaştıktan sonra dört dümüzde yol aldık. Tunç la Kerem bütün ısrarlarına rağmen Rüzgar bey tek kelime bile etmedi.
Neredeyse bir buçuk saat yolculuk yapmamıza rağmen
Rüzgar bey iki telefon görüşmesinden başka kimseden ses çıkmıyordu. Arabayı Tunç kullandığı için dikiz aynasında Rüzgar beye bakarak.

"Abi Kemal amca silahlı saldırıya uğradığınızı duyduğundan beri çok kütü gözüküyordu. Sizdende haber almayınca polise haber vermek istedim ama Kemal amca senin kızacağını söyleyince vermedik ama adamlarla her yerde sizi aramamıza rağmen hiç bir yerde bulamadık. Taki sen dün gece beni arayana kadar "dedi
Rüzgar bey cidiyetinden taviz vermeden.

"Polise haber vermemekle iyi yaptınız. Babam nasıl şimdi?" Diye sordu
"İyi abi akşam beni aradığın gibi
bende Kemal amcayı arayıp. Sizin iyi olduğunuzu söyledim "

Tunç konuşmasını bitirdikten sonra ölüm sessizliği devam etti ama ben nereye gideceğimizi deli gibi merak ediyordum.

Bu halde şirkete gitmek istemediğim için beni evime bırakmaları en doğrusuydu.

Dün gece olanlardan sonra ne ben, nede Rüzgar beyle hiç bir şekilde birbirimizle konuşmadık. Rüzgar bey bana bir açıklama yapmadan onunla konuşmak istemiyordum.

"Boğazına ne oldu? "
Kerem'in sorusuyla ellerim aniden boğazıma gitti. Kerem'e ne diye bilirdim ki .
Celladım... yanı beni bu hale koyan robot gibi yanımdaki adammı diyecektim, ama diyemedim, bu yüzden başımı hızla iki yana sallayarak .

"Bilmiyorum.... Kaza anında
olmuş " Dedim. Yalan söylemeyi asla sevmezdim ama bunu diyemezdim. Zaten Kerem'de tatmin olmayan bakışla bana gözlerini kısarak.

"Hiç kazayla olan bir ize benzemiyor. Bizim bilmediğimiz başka bir şey yok değilmi... Parmak izi gibi duruyor " deyince.

Off Allah'ım off ben ne hallere düşmüşümde haberim yoktu.
Karşımda ki herkes herşeyi farkında ama bir ben görmezlikten inkar ediyordum. Ada ya anlattığım anda benim aşkımı anlaması gibi Seher teyze bile bir gecede bizi çözmüştü şimdi ise Kerem ve Tunç benden doğruları duymak için sabırsızlıkla dikiz aynasından bakmaya devam ederken.

Ben hala şaşkın gözlerle kala kalmam yetmeyip yanımdaki celladıma  bakmaya cesaret edemiyordum.
Ki baksam bile
tek kelime etmiyordu dili mühürlenmiş gibiydi .

Zaten ben de konuşacak halde değildim bu yüzden
bakışımı yola diktiğimde tanımadığım bir yola girmiştik.

Biz nereye gidiyorduk, Hem beni neden götürüyorlar. Bu yol ne evine, nede şirkete, giden yoldu bu yüzden   dikiz aynasından Tunç'a bakarak .

"Tunç biz nereye gidiyoruz.
Beni eve bırakırmısın " dediğimde.
Soruyu ben sormama rağmen
bakışını celladıma çevirdi ve sadece

"Abi "deyip duraksadı. Rüzgar beye kızgın olduğum için ona bakmak istemiyordum.

"Tunç devam et ben ne dersem o "dediğinde Benim sabrımı mı  zorluyordu onunla konuşmak istememediğim için tekrar Tunç la konuştum.

"Tunç beni eve bırak. Siz beni nereye götürdüğünüzü zannediyorsumuz. ?" desemde

Kimseden tek bir kelime bile çıkmayınca. Bu sefer yüksek sesle bağırdım.

"Size eve gitmek istediğimi söyledim. Ne yaptığınızı sanıyorsunuz allah'ın cezaları"
Diye bağırsamda hiçbiri konuşmadı.
Bunlar kesin beni çıldırmak istiyorlardı. Elimi hırsla saçlarıma atıp çekiştirmeye başladım.
Anlaşılan olanlara Kerem daha fazla dayanamayarak konuştu.

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin