Hokus pokus ve zaman ileri akar! Çok tembelim. -_- Bunu da bitireceğim bir ara.
Geçen ay yeni bir hikaye yazacağımı söyledim de, unutun onu siz. :P Vazgeçtim.
Bütün zaman antrenmanla geçmişti, ve bir baktı ki 2 gün kalmıştı büyük finallere. Eskisi gibi Hinata ile çok vakit geçiremiyordu hazırlıklar yüzünden, özellikle son hafta.Sabahları dükkanına bırakıp stadyuma geliyor, gece de dönüp evine bırakıyordu. Gerçekten sıkı hazırlanıyorlardı.
"Beyler, bugünlük antrenman bitti." Obito onlarla beraberdi, akşam karanlığında stadyumdalardı. "Hepiniz dağılabilirsiniz, hadi iyi akşamlar." Sonra onları bırakıp ayrıldı. Oyuncular da oradan ayrılmak için harekete geçti, tabii Naruto ilk davranan kişi oldu.
"Hey, Naruto!" Sasuke arkasından aceleyle koşup yetişmişti.
"Git başımdan." Naruto anında tersledi, hiç durmadan yürümeye devam etti.
"Bekle." Sasuke ısrarcı olunca Naruto homurdanıp durdu ve ona dönüp sinirle baktı. "Benden nefret ediyorsun, biliyo-"
"Kesinlikle." Naruto soğuk biçimde lafını bölüp sözlerini doğrulayınca Sasuke bir an afalladı. "Lafı dolandırma, ne istiyorsun?"
"..." Sasuke şaşkınlığını üstünden attı, son haftalarda Naruto gerçekten tepkili davranıyordu, ve bunu hak ettiklerini biliyordu. "Yarın parti veriyoruz, maçtan önce moral olur diye. Seni de davet edecektim." Şortundan davetiye kartı çıkardı ve uzattı. "Ev sahipliğini ben üstlendim. Bütün takım davetli, bununla istediğin kişileri de getirebilirsin. Kalabalık olacak, ama eğleneceğini umuyorum. Herkes geliyor, sen de takımdansın. Gelmeni istiyorum."
"..." Naruto önce yüzüne baktı, Sasuke ciddi gibiydi. Sonra elindeki karta. Herkes geliyordu demek, üstelik parti moral içinmiş.
"Bir kız arkadaşın olduğunu duydum." Sasuke biraz tedbirli şekilde lafa devam edip ikna etmeye çalıştı. "Onu da getirebilirsin, herkesin sevgilisi geliyor sonuçta." Dedikten sonra Naruto sözlerini bir an düşündü.
"Geleceğiz." Kartı elinden sertçe çekip aldı ve arkasını dönüp gitti. Sasuke ise kabalığına rağmen biraz rahatladı, bu partiyle birlikte ilişkilerini tekrar düzeltebileceğine inanıyordu.
***
"Bura da tamam." Tenten son siparişi verdi, kafe yine kalabalıktı. Hinata ise anında telefona geçmişti, bir şeylere bakıyordu, tipik kıyafetlerini giymişti, başında da turkuaz bir bandana. "Neye bakıyorsun sen?" Arkasından gizlice yaklaştı ve merakla baktı.
"H-Hiç!" Hinata anında kendini savunup telefonu çekti ama çok geçti.
"Vay!" Arkadaşı sırıtıp dürttü. "Aşkını mı dikizliyorsun?"
"Sadece hesabına bir bakayım dedim."
"Fotoğraflarına mı, yorumlarına mı?"
"..." Bir saniye düşündükten sonra pes etti. "İkisi?" Arkadaşı telefonunu aldı. "Hey!"
"Hm..." Tenten kısaca göz attı. İnstagram hesabıydı bu, Naruto'nundu. Sadece bir fotoğrafında milyonlarca yorum vardı, ve orada da çok fazla fotoğraf vardı. "Sakın bana bütün yorumlara bakıyorum deme."
"Tabii ki hayır." Hinata kaşlarını çattı.
"Güzel fotoğraflarmış..." Arkadaşı incelemeye devam etti. Çeşitli fotoğraflar vardı, en çok olan ve ilgiyi alan fotoğrafları ise genelde vücut gösterisi olanlardı. "Hm..." Dudaklarını büzüp yorumlara baktı ve açıkçası hayran kaldı. "Şimdi anlaşıldı derdin." Hep aynı şeyler; çok yakışıklı ve çekici olduğunu falan söylüyorlardı, yine her zamanki gibi onunla olan, acayip hayalleri de yazılıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zambak Vadisi (NaruHina AU)
FanfictionVeeee Gooool! Naruto! Naruto! Naruto! Bunlar bütün maçlarda duyulan sözlerdi, sanki bir kanun gibi. Naruto Uzumaki, Konoha Milli Takımının sarı şimşeği, parıldayan yıldızı, yükselen genç şöhreti, sahaların atılgan şampiyonu. Hayallerine kavuşup dolu...