3. Bölüm Part 1: Nası Ya?!

1.7K 106 32
                                    

   Nasıl bir erkekten hoşlanmaya başladım bilmiyorum ama bunun ne olduğundan eminim. Uzun zaman önce olsa da annemle babama nasıl bir sevgi beslediğimi hatırlıyorum ve Gin'e olan sevgimle kesinlikle aynı değil! Arkadaş sevgisi olmadığını da biliyorum.

   Bu yüzden Gin'e söylemeye karar verdim. Nedense içimde onun da benden hoşlandığına dair bir his var. Hem, mangalarda sevenler hep bir araya geliyorlar :D(YN:Arkadaş hep mutlu sonla biten mangaları okumuş -_-).

   Sabah kapımda aynı araba ve aynı adam vardı. Bugün çok daha iyi olduğum için adamdan özür diledim. Başta korksa da en sevimli gülümsememi takınınca yumuşadı. Bu arada adam sağlam çıkmış.

   Okula vardığımda Gin sınıfta beni bekliyordu. İçeri girince kısa bir el hareketi yaptı ve bir daha öğretmen gelene kadar arkasına-bu ben oluyorum- bakmadı. Nesi var bu çocuğun? Yoksa o olaydan dolayı mı?

            * * *

   Öğle arasında yine çatıya çıktık. Artık söyleyeceğim.

-Gin.

-E-efendim?

-Ben senden hoşlanıyorum.

-Arkadaş anlamında di mi?

-Hayır, romantik anlamda ve seninle gerçekten çıkmak istiyorum.

   Gin kulaklarına kadar, tamam abarttım, biraz kızardı. Sanırım o da benden hoşlanıyor. Fakat dudakları alayla yukarı kıvrılıyor. Ne oluyor?

-Heee, demek benden hoşlanıyorsun? O çocuk dediklerinde haklıymış, sen gerçekten de ibnesin! Ama sana hak veriyorum, benim gibi birinden hoşlanmamak mümkün değil. Yine de bu kadar kısa süreceğini düşünmemiştim. Çıkma teklifine gelirsek, tabi ki hayır! Eğer numaranın dışına çıkmaya kalkarsan seni sepetler, yeni birini bulurum! Ona göre!

   N-Nası ya?! Bunun böyle olmaması gerekiyodu! Benden aynı şekilde hoşlanmamasını anlarım ama böyle şeyler söylemesi çok fazla!

-Eğer hoşlanmıyorsan sadece onu söyle! Ayrıca sen beni "sepetlemeden" önce ben bırakıyorum! Git kendine başka bi ibne bul! Umarım sen de seversin ve o seni deliler gibi ağlatır da gününü görürsün, göt deliği!

   Koşarak kaçmadan önce tek gördüğüm şey kocaman açılmış gözleriydi. Yoklamayı umursamama gerek yok, bu yüzden hızlıca okuldan kaçtım. O yaşlı sapık bazen işe yarayabiliyor.

   Eğer o çocuğu bir daha görürsem ağzını burnunu sopayla dağıtacağım! Tabi üzgün kalbim izin verirse... Şimdi eve ağlamaya gidiyorum, reddedildiğim için ilk kez ağlayacağım...
   Nihahahhaha!!!! :D Bunu beklemiyordunuz değil mi?! Bu bölümü iki parça halinde vereceğim çünkü sanırım biraz kısa oldu. Şaşkın, kızgın veya mutlu(Nası bi insan benim gibi mutlu olur ki ya?) tatlı okuyucularım, yorumlarınızı belirtmekten çekinmeyin ;)

Aşkın En Koyu TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin