-Kitap herhangi bir ikili aşkı anlatmıyor, kitap konusunu da bu bölüm öğreneceğiniz üzere bir travmanın veya psikolojik şiddetin bir bireydeki etkilerini anlatıyor DOLAYISIYLA aşırı angst damgası vurulacak bir kitap.
Min Yoongi'nin çaresiz bedeni ve başkalarının aciz arzularına hoşgeldiniz.
Lütfen diyorum, lütfen tutkularınız bir insanda ebedi bir şuur kaybına yol açmasın.
(2018 senesinde yazılıp paylaşıldı kitap, o yüzden yeni okuyacaklar buna göre yorum yapsın 🥰😁)
..."Şu yüzün artık gülsün!" Jimin sinirle solurken gözleri ağlamaktan kızarmış ve hızlanan nefesi ile karşısında onunla sanki zorlanma maksadı ile evlenmiş kocasına bakıyordu. "Sana her şeyimi verdim ben, tamam mı? Aşıktık biz!"
Küçük olan hıçkırmış ve omuzları çökerken yorgun bir şekilde eşine bakmıştı, "Yoongi." demişti. "Neden böyle yapıyorsun?"
Bazı şeyler vardı, aşılmazdı. Ve Jimin aşılmayan gerçeklere alışmıştı.
Yoongi oflarken eli ile alnında biriken teri silmiş ve hala ilk gün olduğu gibi aşık olduğu adama bakmıştı. Konuşmakta iyi değildi Min Yoongi, sadece yazardı. Yazardı ve her şeyini Jimin'e armağan ederdi.
Sevdiği adamın nemli yanaklarına bakmıştı, sinirden terleyen alnına ve yanakları kadar nemli olan gözlerine. Min Yoongi şu küçük zamandan daha da küçük olan eşine çok aşıktı, aşırı aşıktı ve aşırısı ona asırlara bedeldi. Tek bir kirpik tanesi sevgilisine zarar verse Yoongi onu yaşatmazdı, bilirdi ki yaşattığı takdirde içinde olan koruma iç güdüsü suçluluk ile Yoongi'nin boğazına sıkı bir zincir olurdu.
"Lütfen." demişti Jimin dudakları aşağı eğilirken ve çenesi titrerken. "Bir kez olsun eskisi gibi gül bana."
Yoongi çok aşıktı karşısında gülmesi için kendine yalvaran eşine.
Hissiz bir gülümseme büyüğün yüzüne ulaşırken Jimin artık pes etmiş gibi, "Hayır." demiş ve eşine yaklaşmıştı. "Bu gülümsemen değil, gerçek bir gülümseme istiyorum."
Yoongi yüzünde ona emanet gibi duran gülümseme ile başını sağa ve sola salladı ve Jimin hüsran rüzgarlarına kapılırken Jimin yeniden, "Lütfen." dedi. "Bana en son ne zaman güldüğünü unuttum, çok özledim Yoongi."
Yoongi sonunda bir duygu belirten yüzünde tek bir gözyaşı ve titreyen çene ile karşısındaki eşinin yüzüne ellerini yerleştirdi ve iki yanağına büyük ellerini koyarken sevgilisini hafif kendine çekti ve koklayarak, derin bir öpücüğü eşinin alnına bıraktı. "Hayat arkadaşım," diye başladı sözlerine. "Sana en son gerçek olarak gülümsediğim tarihi sen nasıl unutursun?" diye sormuştu.
Jimin hevesle başını kaldırıp Yoongi'ye bakarken Yoongi baş parmağını eşinin dudaklarına koymuş ve susturmuştu. "Senin aksine Jimin," diye devam etmiş ve, "Ben o günü unutamıyorum." demişti.
"Ama eğer çok merak ediyorsan o günü, sana söyleyeyim; sana en son 12 Ocak tarihinde, senin beni Jungkook ile aldattığını gördüğüm günün sabahında, bana seni seviyorum demenden hemen sonra gülmüştüm."
Jimin habersizdi ama Yoongi tüm acı gerçeklerin ve aldatıldığının farkındalığı ile boğulurken Jimin şok ile eşine baktı ve sonra küçük avucuna bırakılan metal halkaya baktı, bu kadardı işte.
Evlilikleri ihanet ile bitmişti. Biraz da vedayla.
...
her zaman yoonmin için evlilik konulu hikaye yazmak istemiştim
konu ağır olacak şimdiden söylemek istedim
lütfen destek verin, en güvendiğim kurgularımdan bu benim çünkü (":
umarım beğendiniz♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage | myg'nin çaresizliği
Fanfiction-angst. İnsan insanı ya tamamlamalı ya da tam anlamalıydı ama bir zamanlar bu cümleyi kurduğum adamın bir gece ansızın kalkıp saçlarını öpsem, saçlarında hayat buldum desem sabah uyandığımda saçlarını kestiğini görecek gibi hissediyordum.