BÖLÜM 13

2.8K 130 10
                                    

Merhaba!!Umarım hikayeyi beğeniyorsunuzdur.Lütfen yorumlayın ve voteleyinn!!!!! :D :*

 Multimedia da Baran var!!

Bize gıcık bir şekilde gülümseyen muhteşem  dörtlü vardı karşımızda.Pardon üçlü demek istedim.Çünkü Baran gülmüyor sadece bana bakıyordu.Hayır yani biz bunlardan hiç kurtulamayacak mıydık?Artık hiçbirini görmek istemiyordum.Sadece eski hayatımı istiyordum,çok bir şey değil.Bizi iki defa rezil etmelerine rağmen artık onlarla savaşmak istemiyordum.Sadece bizi rahat bırakmalarını istiyordum.

Ama onlara boyun eğemezdik.Eğer susarsak daha çok üstümüze gelirlerdi.Karşılık vermeliydik.Evet evet kesinlikle karşılık vermeliydik.Bizimle uğraşamayacaklarını görmelilerdi.Güçlü olmak zorundaydık.

“Sizin burada ne işiniz var?”dedim bağırarak.

Toprak;”Vavv demek ki herkesin bahsettiği Ada sensin.”dedi gülerek.

Ahh bu çocukta aynı Rüzgar gibiydi.Çağanın nasıl biri olduğunu bilmiyordum ama içimden bir ses oda bunlar gibi olacağını söylüyordu.İçlerinde tek olgun olan Barandı.O çok farklıydı.Bugün yemekhanede konuşurken bana o kadar iyi davranmıştı ki.

Bense onun iyiliğini suistimal etmiştim.Kafamı çevirip ona baktığımda boş gözlerle bana bakıyordu.Öğlenki gözlerinin içi gülen Barandan eser yoktu.Onu gerçekten kırmıştım.

Mina;”Bütün bunları siz yaptınız değil mi?”dedi sinirlice.

Rüzgar;”İnanamıyorum bunu nasıl anladınız.Açıkçası o kadar çocuksu bir plan yaptıktan sonra sizin bu çöpleri müdür bey bize ceza olsun diye getirmiştir diyeceğinizi düşünüyorduk.”dedi gülerek.

Onunla birlikte Çağan ve Toprak da gülüyordu.Tek gülmeyen Barandı.O da bana boş gözlerle bakıyordu.Hadi ama başa mı döndük yine.

“Planımız hiç de çocukça değildi.Gayet iyiydi bir kere.”dedim.

Rüzgar;”Öyle mi?Madem mükemmel bir plan hazırladınız neden bütün kovayı Ali hocanın üstüne döktünüz.Yanlış mı biliyorum onun yerinde benim olmam gerekiyordu.”dedi bilmiş bilmiş.Gerizakalı ne olacak.

“Küçük bir yerde yanlışlık yapmış olabiliriz ama…Size hesap vermek zorunda değiliz.”dedim bağırarak.

Rüzgar;”Senin sorunun ne Ada?Bu okula ilk geldiğin dakika bana bağırdın ve özürlü dedin.Üstüne sana bir şans verdim özür dile diye.Dilemedin.Bunun cezası olarak seni rezil ettim.Ama sen akıllanmıyorsun.Diyorsun ki illa gel Rüzgar beni rezil et.”dedi ciddice.

Birden kahkaha atmaya başladım.Bu çocuk kendini ne zannediyordu.Herkes bana deliymişim gibi bakıyordu.Kızlar da dahildi buna.

Lanet olası çöplerin arasından geçerek Rüzgar’ın tam önünde durarak konuşmaya başladım.

“Bir dakika anlamadığım bir nokta var.Sen kimsin ki ben sana bağırmayacağım veya özürlü demeyeceğim.Kendinine zannediyorsun?Ha zenginim falan diyorsan buradaki herkes de senin gibi zengin.”dedim alay ederek.

Rüzgar şaşırmıştı.Bunu söylememi beklemiyordu.Bugüne kadar burada ki hiç kimse bu aptala bunları söylememiş miydi?Yan gözle Barana baktığımda çok fazla belli olmadan gülümsüyordu.

Rüzgar;”Merak etme Ada sana kim olduğumu göstereceğim.Bunu kendin istedin.Hatta bugün başlamaya ne dersin?”

“Ha?”dedim.

Duvarın arkasından hepsi kendine bir sandalye çıkardı.Yok artık burada oturup bizi mi izleyeceklerdi.Bugün hiç bitmeyecekti galiba.Hepsi çöplerin daha az olduğu bir kısma oturmuş gülerek bize bakıyorlardı.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin